Page 8 - Hadis Metinleri 5. Ünite
P. 8
AHLAKLA İLGİLİ
HADİSLER
ve yalan konuşmalar, insanın zihin ve gönül dünyasında olumsuz izler bırakır. Derler ki: “Latif olsa latife
hoştur elbet, velakin hariç olmaya edepten.” Ayrıca bu konuda şu nebevi uyarı unutulmamalıdır: “Yazıklar
olsun, topluluğu güldürmek için konuşup yalan söyleyen kimseye, yazıklar olsun, yazıklar olsun.”
19
Buhârî’nin hocalarından Ali İbnü’l-Medînî diyor ki:
“Çocuklara miras olarak edep ve terbiye bırakmak, onlara mal TARTIŞALIM
bırakmaktan daha hayırlıdır. Çünkü edep, çocuklara dost ve
kardeş sevgisi, sosyal itibar ve servet kazandırır. Hem dünya Arkadaş ilişkilerinizdeki sert
hem de ahiret saadeti sağlar.” Onun bu sözü, “Bir (anne ve) ve kaba davranışlar ile anlayışlı ve
yumuşak davranışların farklı etkile-
baba çocuğuna güzel edep ve iyi terbiyeden daha üstün bir rini tartışınız.
değer bağışlamamıştır.” hadisini hatırlatır.
20
Osmanlı âlimi Ebû Saîd Muhammed Hâdimî (ö.
1176/1762), Kur’an’ın nasıl okunması gerektiği meselesine
getirdiği şu açıklamada edebin önemine işaret eder: “İbadet
ve taatlere, bilhassa tedebbür (düşünerek), tertil (itina ede-
rek) ve edeple Kur’an okumak gibi en faziletli olanına de-
vam edin. Zira Kur’an’ı böyle okumak, Allah ile karşılıklı
konuşmak gibidir.”
İkinci hadiste geçen ve yumuşaklık, kolaylık ve nezaket
anlamına gelen rıfk, istenen ve övülen temel ahlaki kavram-
lardan birisidir. Arkadaş, yoldaş ve yumuşak huylu manasına
gelen refik, rıfk ile muamele eden Allah Teâlâ (c.c) için sıfat
olarak kullanılır. Rıfkın zıddı olan şiddet, sertlik ve kabalık
(unf) ise yerilen kötü bir haslettir. Yumuşaklık, tüm iyilik ve
güzellik kapılarını açan anahtara benzer. Nitekim Endülüslü
âlim Kâdî Iyâz, hadisin “Başka yollarla gerçekleştirilemeyen
hedef ve idealler, ancak tatlılık ve anlayışlı yaklaşımlarla ko-
laylaşabilir ve elde edilebilir.” manasına geldiğini söyler.
Mikdâm b. Şurayh’ın verdiği şu bilgi, hadisin daha iyi
anlaşılmasını sağlar: Hz. Âişe (r.a) bir deveye binmişti. De-
vede bir hırçınlık ve şiddet vardı. Derken Hz. Âişe (r.a) onu
ileri geri çekmeye başladı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v)
ona “Yumuşak davran! Çünkü yumuşaklık, bulunduğu şeyi Peygamberimiz buyuruyor ki,
güzelleştirir. Yumuşaklığın olmaması ise o şeyi çirkinleşti- يَلولأا ِةمدصلا دنِع ربصلا امنِا
ُ ْ
َ
rir.” buyurdu. َ َّ َ ْ ُ ْ َّ َ َّ
21
Peygamberimiz (s.a.v), “Yumuşaklıktan mahrum olan “Sabır, musibetle karşılaştığın ilk
kimse bütün hayırdan mahrum olur.” ve “Ey Âişe! Yumu- andakidir.”
22
şak ol. Zira Allah, hane halkına hayır dilediği zaman onlara (Buhârî, Cenâiz, 32)
yumuşaklık bahşeder.” buyurarak rıfkın, tüm iyilik ve gü-
23
zellikleri içine aldığını da ifade eder.
19 Ebû Dâvud, Edeb, 80.
20 Hâkim, Müstedrek, IV, 292.
21 Müslim, Birr, 78; Ebû Dâvud, Cihâd, 1.
22 Müslim, Birr, 74,76; İbn Mâce, Edeb, 9; Ahmed b. Hanbel, IV, 362.
23 Ahmed b. Hanbel, VI, 71.
92