Page 12 - Hadis Metinleri 5. Ünite
P. 12
AHLAKLA İLGİLİ
HADİSLER
Ayrıca Hz. Âişe (r.a) diyor ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! Safiyye’nin şöyle şöyle oluşu sana yeter.” de-
dim. Hadisin bir ravisi, Hz. Âişe’nin (r.a) bu sözüyle onun kısa boylu oluşunu ima ettiği söyler. Bunun
üzerine Peygamber (s.a.v), “Ey Âişe! Öyle bir söz söyledin ki eğer o söz denize karışsa idi onun suyu-
nu bozardı.” buyurdu. Âişe (r.a) dedi ki: “Ben bir başka gün de kendisine bir insanın durumunu hikâye
etmiştim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v), ‘Bana şunlar ve şunlar verilse yine de bir insanı taklit edip
anlatmayı istemem.’ buyurdu .” 38
Gıybeti mübah kılan bazı durum, şart ve sebepler bulunmaktadır. Mesela “Falan bana şöyle şöyle
haksızlık etti.” diyerek hakkını aramak, “Falan şu kötü işleri yapıyor, bundan alıkonulmalıdır.” diye şikâ-
yette bulunmak, alkol kullanmak, haraç kesmek, namus düşmanı olmak gibi açıkça günah işleyen fasık ve
facir kimseleri dile getirip onların zarar ve kötülüklerinden haberdar etmek gıybet olmaz.
Yine “Falan şahıs güvenilir değildir.” gibi hadis ravilerindeki kusurları konuşup onları tenkide tabi
tutmak (cerh-ta’dîl) gıybet olmaz. Hatta bu, dinin kaynağını teşkil eden hadis ve sünnet mirasının sağlam
bir şekilde korunması için yapılması gereken görev ve sorumluluk demektir. Nitekim ilk devir sufilerinden
Horasanlı Ebû Türâb en-Nahşebî, hadis ravileri hakkında ileri geri konuşmanın gıybet olduğunu Ahmed
b. Hanbel’e hatırlatır. Bunun üzerine o, yakın dostu Ebû Türâb en-Nahşebî’ye adeta oynayan taşların yer-
lerinin sağlamlaştırılması gerektiğine işaret ederek “Hayır, bu gıybet değil lakin bu samimiyetle hak ile
batılı ayırt etme ve doğru ile yanlışı ayıklama faaliyetidir.” diye cevap verir. Ayrıca güvenilirlik, dünürlük,
ortaklık, komşuluk ve alım satım yapmak gibi durumlarda kendisine danışılan kişinin bildiği doğru ve
gerçekleri gizlemeyip konuşması gerekir.
Gıybet ve koğuculuk günahından sonra ondan arınıp kurtulmak için Allah Teâlâ’dan (c.c) af ve mağ-
firet talebi yanında tevbe, pişmanlık, helalleşme ve özür beyanının da gerektiği unutulmamalıdır.
OKUYALIM-DEĞERLENDİRELİM
“Gıyabında konuşulması ve hakkında bilgi verilmesi caiz, hatta gerekli olan kimseler var mı-
dır?” diye düşünülebilir. Hz. Peygamber’in (s.a.v) bazı münafıkları kastederek “Falan ve falanın dini-
mizden bir şey bildiklerini sanmam, onların bir şey öğrenmediklerini çok iyi biliyorum.”
(Buhari, Edeb, 59)
Yukarıdaki hadisi gıybet açısından değerlendiriniz.
4. HASET-KİBİR
:لاَق مَّلسو ِهيَلع ّّّّّّّٰٰٰٰٰٰٰ للا ىَّلص ِ ّّّّّّّٰٰٰٰٰٰٰ للا َ لوسر َّ نأ هنع ّّّّّّّٰٰٰٰٰٰٰ للا ي ِ ضر ٍ كِلام نب سَنأ يِنَثدح َ لاَق يِرهزلا نع 1
َ
َ
َ َ َ ْ َ ُ َ ُ َ ُ ْ َ ُ َ َ َ ُ ْ ُ َّ َ ِّ ْ ُّ ِ َ
َ
َ
هاخأ رجهي ْ نأ مِلسمِل ُّ ل ِ حي َلو اًناوخِإ ِ ّّّّّّّٰٰٰٰٰٰٰ للا دابِع اوُنوُكو اوربادت َلو اودساحت َلو اوض َ غابت َل“
ْ
َ
َ َ
ُ
َ
َ
ُ
َ
ُ َ
َ
َ َ
َ
َ
َ
َ ُ ْ َ
ُ
َ
َ
ٍ ْ ُ
َ
َ
َ
”.مايأ ِةَثَلاَث َ قوَف
َّ
ْ
ez-Zührî diyor ki: Enes b. Mâlik (r.a), Rasûlullah’ın (s.a.v) şöyle dediğini bana haber verdi: “Bir-
birinize kin ve düşmanlık beslemeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın
38 Ebû Dâvûd, Edeb, 35; Tirmizî, Kıyâmet, 51.
96