Page 10 - Hadis Metinleri 5. Ünite
P. 10
AHLAKLA İLGİLİ
HADİSLER
ىِب جِرع امَل“ :مَّلسو ِهيَلع ّّّّّّّٰٰٰٰٰٰٰ للا ىَّلص ِ ّّّّّّّٰٰٰٰٰٰٰ للا ُ لوسر َ لاَق َ لاَق هنع ّّّّّّّٰٰٰٰٰٰٰ للا ي ِ ضر ٍ كِلام نب سَنأ نع -3
َ
ِ
ُ ْ َ ُ
َ ُ
ِ
َ ُ
ْ َ
ْ
َ
َ
ُ َ
َّ
َ
َ َ ْ
َ
َ
ُ ليِرب ِج اي ِءَلؤه نم تْلُقَف مهرودصو مههوجو َ نو ُ شِم ْ خي ساحُن نِم راَف ْ ظأ مهَل موَقِب تررم
ٍ
ُ
ُ
ْ َ ُ َ ْ َ ُ ْ َ ُ َ ْ ُ َ ُ ُ َ َ ْ ٌ ْ ُ ٍ ْ ُ ْ َ َ
ْ
َ
”. مِه ِ ضارعأ ىِف َ نوعَقيو سانلا موحُل َ نوُلُكأي نيِذَّلا ِءَلؤه َ لاَق
ِ َّ َ ُ
ْ َ ْ ُ َ َ َ َ ُ َ
Enes b. Mâlik’ten (r.a) rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Miraca çıkarıl-
dığımda ben bakırdan tırnaklarla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan bir topluluğun yanından geçtim de,
– Ey Cebrail! Bunlar kimlerdir? diye sordum.
O ise
– Bunlar, (gıybet etmek suretiyle) insanların etlerini yiyenler ve onların şeref, haysiyet ve namusla-
rına dil uzatanlardır, diye cevap verdi.” 28
Açıklama
Bir kimsenin arkasından konuşup onu çekiştirmek demek olan gıybette belirleyici ölçü, söylenen
sözün bizatihi kötü olup olmaması değildir. Konuşulup çekiştirilen kişinin bundan hoşlanıp hoşlanmama-
sıdır. Bir kimsenin, konuşulmasından hoşlanmadığı bir hâlini sözlü veya yazılı olarak gündeme getirip
çekiştirmek, başkasına aktarmak, taklit veya karikatürize edip gülmek gıybet olur.
Şu ayette gıybet, ölmüş insanın etini yemekle bir tutu-
larak etkili bir üslupla açıklanır: “Ey iman edenler! Zannın DEĞERLENDİRELİM
çoğundan sakınınız çünkü bazı zanlar günahtır. Gizli- Aşağıdaki hadisi sınıfta değer-
likleri araştırmayınız, birbirinizin gıybetini yapmayınız. lendiriniz.
Herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşla- “Kulun kalbi dürüst olmadıkça
nır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a itaatsizlikten de imanı doğru olmaz. Dili doğru olma-
sakınınız. Allah tevbeleri çokça kabul etmektedir, rahme- dıkça da kalbi doğru olmaz.”
ti sonsuzdur.” Bu ayette üç kötü alışkanlık yasaklanır: Tah-
29
minî veya yalan bilgi ve haberle insanları yargılamak (zan), ( Ahmed b. Hanbel, III, 198)
gizlilikleri araştırmak (tecessüs) ve insanları gıyabında çekiş-
tirmek (gıybet).
İkinci hadiste geçen koğuculuk (nemime veya nem-
mamcılık), iki kişinin tarafın arasını bozmak maksadıyla söz ARAŞTIRALIM
taşımak ve laf götürüp getirmek demektir. Gıybet ile koğu- Gıybet/dedikodu ile ilgili atasö-
culuk birbirine benzemekle birlikte aralarında şu fark vardır: zü/vecize araştırınız.
Gıybet, bir insanı gıyabında hoşlanmayacağı şekilde anmak-
tır. Koğuculuk ise bir insanın sözünü veya halini bir başka-
sına bozgunculuk yapmak niyetiyle “Falan senin hakkında şöyle şöyle diyor.” diyerek taşımak demektir.
Teknik imkân ve iletişim araçlarından yararlanarak insanların konuşmalarını gizlice dinleyip bunu boz-
gunculuk ve kışkırtmak maksadıyla veya şantaj malzemesi olarak kullanmak koğuculuğa girer.
Gıybette ise bozgunculuk yapmak niyeti aranmaz. Bu açıdan koğuculuk, gıybetten daha ağır bir
günah sayılır. Nitekim yüce Rabbimiz şöyle buyurur: “Olur olmaz yemin eden aşağılık, daima kusur
28 Ebû Dâvûd, Edeb, 35.
29 Hucurât suresi, 12. ayet.
94