Page 16 - Hadis Metinleri 5. Ünite
P. 16

AHLAKLA İLGİLİ
                 HADİSLER





                Peygamberimiz (s.a.v) de şu uyarıda bulunur: “İsraf etmeyerek, kibir ve gurura kapılmayarak yi-
          yiniz, içiniz, giyininiz ve tasadduk ediniz.”  Bu hadisten ilham aldığı anlaşılan Abdullah b. Abbâs (r.a)
                                                    49
          diyor ki: “İki şey sana bulaşmadığı sürece dilediğini ye, dilediğini giy: İsraf, kibir ve gurur.” Bilinmelidir
          ki şöhret zaafı ve gösterişin temelinde kibir vardır. Kibir de “gereksiz ve dengesiz harcama, gösterişli ve
          müsrif yaşam tarzı” demek olan lüksü doğurur.

                 Hayat rehberimiz Rasûl-i Ekrem (s.a.v), yaş ve seviye itibariyle farklı insan gruplarına tevazu ah-
          lakını şöyle göstermiştir:

                Ebû Mes’ûd (r.a) anlatıyor: Bir adam, Rasûl-i Ekrem (s.a.v) ile görüşmek üzere geldiğinde adamı
          heyecan sardığından titremeye başladı. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdu: “Sakin ol,
          ben bir kral değilim. Ancak ben, kurutulmuş et (kadîd) yiyen, Kureyş kabilesinden bir kadının oğluyum.” 50
                Ömer b. es-Sâib’den rivayet edilen şu örnek de dikkate değerdir: “Rasûlullah otururken sütbabası
          çıkageldi. Rasûlullah hemen elbisesinin bir tarafını serdi ve onu üzerine oturttu. Sonra sütannesi geldi.
          Elbisenin öbür yarısını da serdi ve sütannesini üzerine oturttu. Daha sonra (erkek) sütkardeşi gelince de
          ayağa kalktı ve onu önüne oturttu.” 51

                5. BİR SAHABİ RAVİ TANIYORUM: HZ. ENES B. MÂLİK (R.A)

                Hicretten on yıl önce dünyaya gelen Enes b. Mâlik (r.a),
          Rasûl-i Ekrem’e (s.a.v) hizmetiyle tanınan meşhur bir saha-           BİLGİ KUTUSU
          bedir. Ensardandır ve Hazreç kabilesine mensuptur. Medine-i          Rasûlullah  (s.a.v)  Medine’ye
          Münevvere’ye hicret edildiği yıl, Rasûl-i Ekrem’e (s.a.v) hiz-  geldiğinde ensarın hepsi hizmet et-
          met etmesi için getirildiğinde Enes (r.a) henüz on yaşında,     mek için yarışa girmişti. Enes b. Ma-
          okuma bilen zeki bir çocuktu. Hz. Peygamber’e (s.a.v) on yıl    lik’in (r.a) annesi, Peygamberimize
          hizmet ettiğinden Hadimü’n-Nebî (Peygamber’in hizmetkâ-         (s.a.v) gelerek “Ey Allah’ın Rasûlü,
          rı) lakabıyla anıldı. Topladığı ekşi bir bakla çeşidi sebebiyle,   benim  size  verebilecek  başka  bir
          Ebû Hamza künyesini ona Rasûlullah (s.a.v) vermişti. Kün-       şeyim yok. Yardımcı olması ve hiz-
          yesinin Ebu’n-Nadr olduğunu söyleyenler de vardır. Enes’in      metinizde  bulunması  için  oğlumu
          (r.a) annesi, Peygamberimiz (s.a.v) ile arasında süt akrabalığı   size bırakıyorum.” teklifinde bulun-
          gibi bir mahremiyet bağı bulunan Ümmü Süleym’dir. Baba-         muş, Rasûlullah (s.a.v) da onun bu
                                                                          samimi teklifini kabul etmiştir.
          sı Mâlik’in, zevcesi Ümmü Süleym’in Müslüman olmasına
          kızarak Şam’a gittiği ve orada öldüğü rivayet edilir. Enes’in
          (r.a) üvey babası Ebû Talha (r.a) ise tanınmış sahabilerdendir.
                Enes (r.a), gazvelerde Rasûl-i Ekrem’in (s.a.v) yanından hiç ayrılmamış, onun vefatından sonra fetih
          hareketlerine katılmış ve ondan öğrendiği adap ve ahlakı hayatının her aşamasında göstermiştir. Rasû-
          lullah’a (s.a.v) her zaman istediği gibi davranamadığını ifade eden Enes (r.a), bununla birlikte hizmette
          kusur işlediğinde bile ondan bir defa olsun azar işitmediğini, Hz. Peygamberin (s.a.v) bir hatası yüzünden
          kendisini uyaracak olan eşlerine, “Bırakın çocuğu! O, Allah’ın dilediğinden başka bir şey yapmamıştır.”
          diyerek onları yatıştırdığını söyler.

                Rasûl-i Ekrem (s.a.v) umumiyetle Enes’e “yavrucuğum” diye hitap eder, bazen de “iki kulaklı”
          (zü’l-üzüneyn) diye takılarak onunla şakalaşırdı.  Enes (r.a), vefatından sonra Rasûlullah’ı (s.a.v)  çok öz-
                                                        52
          lediğini, sık sık rüyasında gördüğünü, huzuruna varıp “Yâ Rasûlallah, küçük hizmetkârın geldi!” demeyi


          49 Buhârî, Libâs, 1; Nesâî, Zekât, 66; İbn Mâce, Libâs, 23; Ahmed b. Hanbel, II, 181.
          50 İbn Mâce, Et’ıme, 30.
          51 Ebû Dâvud, Edeb, 120.
          52 Ebû Dâvud, Edeb, 84; Tirmizî, Menâkıb, 45; Ahmed b. Hanbel, III, 117.

                                                           100
   11   12   13   14   15   16   17   18   19