Page 7 - Hadis 3. Ünite
P. 7

HADİS TARİHİ






                                           3. Tâbiîn Döneminde Hadis


               Tâbiî sözcüğünün çoğulu olan Tâbiîn, sahabe-
            den herhangi biriyle mü’min olarak görüşüp on-             BİLGİ KUTUSU
            dan ilim alan ve iman üzere ölen kimselere denil-
            mektedir.                                               Peygamber  Efendimiz  döne-
                                                                 minde  hayatta  bulunup  ona  iman
               Tâbiîn  dönemi,  hicretin  180.  (796)  senesine   eden,  ancak  kendisiyle  görüşerek
            kadar devam eder. Tâbiîn nesli yaş durumlarına       sahabi  olma  şerefine  erişemeyen
            göre  gruplara  ayrılır.  Âlimler  bu  grupları  Büyük   kişilere  muhadram  denir.  Mu-
            Tâbiîler, Orta Yaşlı Tâbiîler ve Küçük (Genç) Tâbiî-  hadramlar  da  özellikle  ravi  olarak
            ler şeklinde isimlendirmişlerdir.                    tâbiînden sayılırlar.
                                           20
               Sahabenin  dizinin  dibinde  yetişen  ve  hadisi     (Mehmet    Efendioğlu,   “Muhad-
            onlardan öğrenen Tâbiîn Dönemi'nde hadis ilmi        ramûn”, DİA, C 30, s. 395.)
            açısından  önemli  gelişmeler  olmuştur.  Özellikle
            hicri 40-50 (660-670) yıllarından itibaren hadisle-        TARTIŞALIM
            ri ezberleme ve nakletme yanında, onları yazıya
            geçirerek kayıt altına alma faaliyetleri artmış ve      Rihlenin  ilmî  gelişme  açısından
            hızlı bir şekilde yayılmıştır. Aynı tarihlerde art ni-  sağladığı faydaları tartışınız.
            yetli bazı kimseler çeşitli sebeplerle hadis uydur-
            maya başlamış,  bundan dolayı hadis rivayeti ile
                           21
            yakından ilgilenen sahabi ve tâbiîler, kendilerine
            ulaşan hadislerin Peygamber Efendimizden gelip
            gelmediğini araştırmaya ve sened sormaya başla-
            mışlardır. Bu konudaki titizliğiyle ön plana çıkan
            meşhur tâbiî Muhammed b. Sîrîn (ö. 110/728) bir
            sözünde özetle şöyle der:                                  ARAŞTIRALIM
               “Önceleri  sened  sorulmuyordu.  Ancak  fitne
            ortaya  çıkınca  ‘ravilerinizin  ismini  bize  söyleyin’   Sahabe ve Tâbiîn Dönemi hadis
            denmeye başlandı. Bundan sonra sünnet yolun-         faaliyetlerinde  sözü  geçen  nüsha,
                                                                 sahîfe, kitâb ve risâle ile neyin kas-
            da yürüyenlerin hadisleri alındı, bid’at ehlinin ri-  tedildiğini araştırınız.
            vayetleri ise terk edildi.”
                                    22
               Tâbiîn Dönemi'nin hadis ilmi açısından en önemli faaliyetlerinden biri Rihle’dir. Rihle,
            hadis öğrenmek ve raviler hakkında bilgi edinmek maksadıyla çıkılan ilmî seyahatlerdir. Bu
            seyahatler ilk olarak sahabeden bazı şahısların kişisel uygulamasıyla başlamış, Tâbiîn Döne-
            mi'nde hızla yayılmış ve hadis ilminin temel unsuru haline gelmiştir.  Tâbiîn âlimleri rihle
                                                                               23
            sayesinde, İslam dünyasının çok farklı bölgelerine dağılmış olan ashabın bulundukları yerler-


            20 İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, s. 77-78.
            21 Mehmet Yaşar Kandemir, Mevzu Hadisler, s. 28-29.
            22 Müslim, Mukaddime, 5; Dârimî, Mukaddime, 38.
            23 Ali Yardım, Hadis, C 1, s. 137 vd.



                                                       67
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12