Page 12 - Fıkıh Okumaları 4. Ünite
P. 12

4. ÜNİTE


































                                       Evlilik tarafların hür iradeleri ile kurulan rızai bir akittir.

                 Fitne  ve  fesadın  önlenmesi  için  dinin-hukukun  koymuş  olduğu  mevcut  şekil  şartları  yeterli
          olmayacak olursa, nikâhın dinen-hukuken geçerli olması için toplumsal maslahat adına devletin “nikâhın
          ilan edilmesi, evlenmede yaş sınırının konulması, devlet memurlarınca icra edilmesi ve tescil edilmesi” gibi
          yeni  şekil  şartları  koymasında  İslam  hukuku  açısından  bir  engel  yoktur.

                 Evlilikte rıza ve ihtiyarın bulunması (İkrahın olmaması): Evlilik, tarafların hür iradeleri ve kendi
          seçimleri ile kurulan rızai bir akittir. Bundan dolayı İslam hukukçuları rıza ve ihtiyarın, nikâh akdinin sıhhat
          şartından olup olmaması konusu üzerinde durmuşlardır. Cumhura göre rıza ve ihtiyar nikâh akdinin sıhhat
          şartıdır ve mükrehin (evliliğe zorlanan kişinin) yaptığı evlilik sahih (geçerli) değildir. 1917 tarihli Osmanlı
          Hukuk-ı Aile Kararnamesi de (md. 57): “İkrah ile vuku bulan nikâh fasittir.” diyerek cumhurun görüşünü
          kanunlaştırmıştır.

                 Nefaz Şartları (Yürürlük Şartları): Bir akdin yürürlük (uygulanabilirlik) kazanabilmesi için bulun-
          ması gereken şartlara “nefâz şartları” denir. Bazen bir akit in’ikad (kuruluş) ve sıhhat (geçerlilik) şartlarını
          taşımakla birlikte yürürlüğe girmez ve hukuki sonuçlarını doğurmaz. Bu durum daha çok akitle ilgili olan
          şahısların rıza ve onayının alınması ile ilgili durumlar için söz konusudur.
                 Buna göre tarafların veya velinin rızasının alınmasının gerekli olduğu durumlarda bu rızanın alın-
          mış olması bir nefâz şartıdır. Bu şarta uyulmadığı takdirde tarafların veya velilerin icazetine (onayına) ka-
          dar nikâh akdi askıdadır (mevkuf). Yani hukuken var olmakla birlikte henüz sonuçlarını doğurmaya hazır
          değildir. İlgili şahsın onayı ile nikâh akdi yürürlük kazanmış olur.

                 Lüzum Şartları (Bağlayıcılık Şartları): Akdin, tarafları bağlayıcı hâle gelmesi için bulunması ge-
          reken şartlara “lüzum şartları” denir. Lüzum (bağlayıcılık)  şartları bulunmadığı zaman ilgili tarafın akdi
          feshetme hak ve yetkisi vardır. Evlilik akdi, lazım (bağlayıcı) bir akittir ve yapıldıktan sonra tek taraflı olarak
          bozulamaz. Ancak bazı durumlarda nikâh akdi bağlayıcı olmaz.
                 Lüzum şartları genellikle tam ehliyete sahip kızın evlenmesinde velinin onayının alınması ile ilgili
          durumlarda geçerlidir.  Hanefilerin dışındakiler, tam ehliyetli de olsa kıza bizzat akit yapma hakkı tanı-
          madıkları için velinin itirazını gerektirecek bir durum da söz konusu değildir. Hanefiler ise tam ehliyetli
          kıza bizzat evlilik akdi yapma hakkı tanıdıkları için denkliğin bulunmaması veya kızın mihrinin emsalinden

                                                           103
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17