Page 9 - İslam Tarihi 1. Ünite
P. 9
etmekten vazgeçmesini istemişler ancak bu teşebbüslerinden de herhangi bir sonuç alamamışlardır. Di-
ğer taraftan Müslümanlar da inançları sebebiyle aşağılanmışlar ve hakaretlere maruz kalmışlardı. Onların
yaşadığı saldırıların en ağır biçimini ise sistematik işkenceler oluşturmuştur. Özellikle de herhangi bir kabi-
lenin himaye etmediği ya da köle olan müminler ağır fizikî saldırılara maruz kalmışlardı. Ammar b. Yâsir’in
anne ve babası yapılan işkencelerin sonunda İslam’ın ilk şehitleri olmuşlardır.
Müşrik saldırılarının daha da ağırlaşması üzerine Allah Resulü (s.a.v.) müminlere bir çıkış yolu olarak gü-
venle yaşayabilecekleri Habeşistan’a gitmelerini tavsiye etmiştir. Bunun üzerine 615 yılında on beş, ertesi
yıl da yüz Müslüman Habeşistan’a hicret etmiştir. Ülkenin Kralı Necaşi, yurduna hicret eden müminlerin
iade edilmesi talebiyle gelen Mekkeli elçilerin isteklerini geri çevirmiş böylece Müslümanlar uzun yıllar
orada güven içinde kalmışlardır. 13
Mekke’de Müslümanlar genellikle ibadetlerini şehrin dışında ve gözden uzakta ifa ediyorlardı. Hz. Pey-
gamber de çoğunlukla davetini dikkat çekmeyecek bir konumda bulunan Erkam b. Ebi’l-Erkam’ın evinde
yerine getirmiştir. Müslümanların Kâbe’de toplu ibadet etmeleri ise ancak Hz. Ömer ve Hz. Hamza gibi
güçlü kişilerin İslam ile şereflenmeleriyle mümkün olmuştur. 14
Müşrikler Mekke’de İslam’ın yayılmasını
engelleyemeyince kabilesinin Hz. Peygamber’e
olan desteğini ortadan kaldırabilmenin yolla- KALEM
rını aramaya başladılar. Sonunda Hz. Muham-
med’in (s.a.v.) kabilesinin tamamını şehirden tec-
rit edecek bir karar alıp hazırladıkları ambargo “Kureyşliler başlarda Hz. Peygamber’i bü-
metnini Kâbe’nin duvarına astılar. Üç yıl kadar yük bir kayıtsızlıkla karşıladılar. Ancak Allah
süren sosyal tecrit, büyük açlık ve sıkıntılara Resulü’nün (s.a.v.) açıkça insanları İslam’a ça-
sebep olduysa da müşrikler umdukları neticeyi ğırıp putları eleştiren mesajları karşısında
alamadılar. Uygulanan ambargonun hemen ar- şiddetli muameleye başladılar. Çünkü bu yeni
dından Hz. Hatice ve Ebu Talib vefat etti. Resu- din, kabile reislerinin menfaatlerini ortadan
lullah’ın (s.a.v.) yakınlarının kaybı karşısındaki tees- kaldıran sosyal ve siyasi yenilikler barındırı-
sürü sebebiyle 620 yılına “hüzün yılı” denmiştir. yordu. Onlar Abdülmuttalib’in yetimine boyun
Hz. Peygamber amcası vefat edince şehir- eğmek ile ona karşı koymak arasında ikinciyi
deki hamisini de kaybetmiş oldu. Himaye ta- tercih etmişlerdi. Böylece bütün benlikleriyle
lebiyle gittiği Taif’te arzu ettiği siyasi desteği Hz. Peygamber’e düşman oldular.”
bulamadığı gibi şehrin ayak takımı tarafından (Filibeli Ahmed Hilmi,
da taşlanarak hakarete uğramıştır. Resulul- İslam Tarihi, s. 153-154.)
lah (s.a.v.) üzgün bir şekilde ayrıldığı Taif’ten “Komisyon tarafından düzenlenmiştir.”
Mekke’ye ancak Mut’im b. Adiy’in verdiği hi- Verilen metni de dikkate alarak Mekke Döne-
mayeyle dönebilmiştir. 15 mi’nin genel özelliklerini açıklayan bir yazı
Hz. Muhammed (s.a.v.) art arda yaşadığı sı- kaleme alınız.
kıntılardan sonra İsra ve Miraç ile bir nevi
teselli bulmuştur. Bu yolculuğun ardından
Hz. Peygamber tebliğ faaliyetlerini daha da
hızlandırmıştır. Mekke’ye gelen heyetlerle
yaptığı görüşmelerde onları İslam’a çağırmış
ve Kureyş’e karşı kendilerinden siyasi bir destek bulmanın yollarını aramıştır. Allah Resulü (s.a.v.) risaleti-
nin on birinci yılında hac sebebiyle Mekke’de bulunan Yesribli altı kişiden oluşan bir grupla Mina’da gö-
rüşme fırsatı bulmuş, burada Müslüman olan Yesribliler ertesi yıl tekrar buluşmak üzere söz vermişler-
dir. Memleketlerine döndüklerinde gösterdikleri olağanüstü gayretle Yesrib’de Hz. Peygamber’in adının
geçmediği tek bir ev kalmamış, İslam gönüllere girmeye başlamıştı. Ertesi yıl Akabe’ye gelen on iki kişi
13 İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 342-345.
14 İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 373-375.
15 Belâzürî, Ensâb, C 1, s. 265-273.
23