Page 11 - İslam Tarihi 1. Ünite
P. 11

Allah Resulü’nün (s.a.v.)  hicret sonrası Medine’deki ilk icraatlarından biri de İslam Devleti’nin idare
            merkezi konumunda bulunan Mescid-i Nebi’nin inşasıdır. Mescit; dinî, sosyal ve idari işlerin yürütül-
            düğü bir merkez olmuş, eğitimden adli faaliyetlere kadar çok yönlü olarak kullanılmıştır. Mescidin
            bitişiğindeki suffe adı verilen mekân ise yoksul ve bekâr Müslümanlara yuva olmuştur. Buradaki mü-
            tevazı ilmî faaliyetler sonraki dönemde ortaya çıkan pek çok ilmin doğuşuna ve gelişmesine zemin
            teşkil etmiştir.
               Hz. Peygamber, Medine’de ağırlıklı bir nüfusa sahip olan Yahudileri de kapsayan ve şehirde bir
            arada yaşamanın kurallarını ortaya koyan bir sözleşme hazırlatmıştır. İslam Devleti’nin ilk anayasası
            hükmünde olan bu sözleşme ile inanç özgürlüğü güvence altına alınmış, ayrıca Medine’nin savunul-
            ması hususunda taraflara düşen sorumluluklar belirlenerek Yahudilerin Kureyş müşrikleriyle muh-
            temel ittifakının da önüne geçilmiştir. Tarihte
            “Medine Vesikası” diye adlandırılan sözleşme
            Yahudilerin  Hz.  Peygamber’i  devlet  başkanı      ÖSYM Sormuş!
            olarak kabul ettiklerini göstermesi bakımından                                  ÖSYM
            da dikkate değerdir.
               Medine’de her alanda hızlı ve etkili adımlar   Hicretten sonra Hz. Muhammed’in öncülüğünde;
                                                              Müslümanlar, Yahudiler ve henüz Müslüman
            atan İslam Devleti’nin ekonomi alanında yaptı-    olmamış Arapların bir arada barış ve güven içinde
            ğı en önemli hamle Müslümanlara ait bir pazar     yaşamalarını tesis edecek bir antlaşma imzalanmıştır.
            yeri kurulması olmuştur. Ticari faaliyetlere işti-  Bu antlaşmada şehrin iç huzurunun sağlanması, dıştan
                                                              gelebilecek tehlikelerin önlenmesi, fertler arasındaki
            rak edenlere ciddi birtakım kolaylıkların sağlan-  hukuki anlaşmazlıkların çözülmesi ve bazı ekonomik
            dığı bu pazara “Medine Pazarı” denmiş, burada     yükümlülüklerin tespiti gibi hususlar yer almıştır.
            İslam’ın ticaret hükümleri geçerli kılınmıştır. İk-  Özellikle şehrin korunması hususunda Yahudilerden, iş
                                                              birliği içinde olmaları ve Müslümanların düşmanlarıyla
            tisadi anlamda atılan bu adım sayesinde Müslü-    ittifak kurmamaları istenmiştir.
            manlar kısa sürede şehrin ekonomisinde hâkim      Bu parçada aşağıdakilerden hangisinden
            hâle gelmişlerdir.                                bahsedilmektedir?
               İslam  Devleti’nin  teşekkülü  adım  adım  de-  A) Hudeybiye Barış Sözleşmesi
                                                              B) Hılfulfudul Mutabakatı
            vam ederken bir taraftan da nazil olan ayetlerle   C) Mescid-i Nebi Şurası
            İslam  dininin  temel  hükümleri  tamamlanmış,    D) Darü’n-Nedve Görüşmeleri
            bunun yanında bazı dinî hususlarda düzenleme-     E) Medine Sözleşmesi
            ler hayata geçirilmiştir. Nitekim Müslümanlara                                (2017-YGS)
            kendilerini  savunmak  için  savaş  izni  verilmiş,   CEVAP: E
            Kudüs’e  doğru  olan  kıble  Kâbe’ye  döndürül-   Parçada özetlenen, Medine İslam Devleti’nin ilk
                                                              anayasası olarak da kabul edilen Medine Sözleş-
            müş, sırasıyla oruç ve zekât farz kılınmıştır. Di-  mesi’dir. Konunun ayrıntılarını hatırlamak için Siyer
            ğer taraftan namaz vakitlerini duyurmak için de   Ders Kitabı 4. Ünite “1.4. Medine Sözleşmesi”
            ezan okunmaya başlanmıştır. 19                    başlığına bakabilirsiniz.
               Hz. Peygamber’in Medine’ye hicret etmesi-
            ni engelleyemeyen müşrikler burada da Müslü-
            manlara her türlü düşmanlığı sergilemişlerdir. Buna karşılık hicretten bir yıl sonra Resulullah da (s.a.v.)
            Medine’nin çevresini kontrol altında tutmak ve saldırı tehlikesine mukabelede bulunmak maksadıyla
            küçük askerî birlik mahiyetinde seriyyeler göndermeye başlamıştır.
               Müslümanlarla  Mekkeli  müşriklerin  ilk  büyük  karşılaşması  624  yılında  Bedir’de  gerçekleşmiş-
            tir.  İslam  ordusu  Bedir  Gazvesi’nde  sayıca  kendisinden  çok  üstün  bir  orduyu  Allah’ın (c.c.)   yardımıy-
            la mağlup etmiştir. Müslümanlara Arap Yarımadası’nda büyük bir itibar kazandıran bu zafer, tebliğ
            için daha geniş imkânların da yolunu açmıştır. Bundan yaklaşık iki yıl sonra yapılan Uhud Gazvesi,
            Hz. Peygamber’in emrine uymayan okçular sebebiyle müşriklerin üstünlüğüyle sonuçlansa da neti-
            cede iki tarafın da muzaffer olamadığı bir savaş olarak tarihe geçmiştir. Diğer taraftan Uhud, Müs-
            lümanlar için zafer ya da mağlubiyet olmasının ötesinde alınması gereken dersler yönünden önemli
            bir savaş olmuştur. Müşriklerin Müslümanları ortadan kaldırmak için çok büyük bir ordu ile geldiği
            19  bk. İbn Sa’d, et-Tabakât, C 1, s. 204-219.



                                                                                                25
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16