Page 23 - İslam Ahlâkı 2. Ünite
P. 23

AHLAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLAR                                 2. ÜNİTE


               bûr”dur. Allah Teala, sonsuz ve eşsiz sabra sahip tek varlıktır. Nitekim Resulullah (s.a.v); “İşit-
               tiği bir sözün eziyetine karşı, Allah Teala’dan daha çok sabreden hiçbir kimse yoktur. Zira müşrik-
               ler ona çocuk nispet ediyorlar da o yine onlara afiyet ve rızık vermeye devam ediyor”  sözleriyle
                                                                                            106
               Cenâb-ı Allah’ın üstün sabrını anlatmaktadır.

                   Sabır, bütün peygamberlerin ortak özelliklerinden biridir. Allah’ın (c.c.) dinini tebliğ
               ederken, hepsi çeşitli sıkıntılara uğramış, türlü eziyetlere maruz kalmış, yurtlarından çıkarıl-
               mışlardır. Hatta birçoğu bu uğurda şehit olmuştur. Ancak onlar sabrederek görevlerini ifaya
               devam etmişlerdir.

                   Peygamberimiz’in (s.a.v) hayatı en güzel sabır örnekleri ile doludur. Ümmetine, “Hoş-
               lanmadığın şeye sabretmende büyük fayda vardır.”  buyuran sevgili Peygamberimiz (s.a.v),
                                                               107
               bir başka hadis-i şerifinde de mümin kimsenin vasıflarından birinin de sabır göstermek ol-
               duğunu beyan eder: “Müminin durumu gıpta ve hayranlığa şayandır. Çünkü her hâli kendisi
               için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece
               müminde vardır. Sevinecek olsa şükreder, bu
               onun için hayır olur. Başına bir bela gelecek olsa   Dedim: Nedir bu senin yaptığın, düşünsene bir!
               sabreder, bu da onun için hayır olur.” 108
                                                                Bırak şu hastayı artık biraz da kendisine
                   Allah Resulü, çocukluğundan vefatına ka-     Ne çâre, hükm-i kader âkibet zuhûra gelir,
               dar hep büyük acılarla karşılaşmıştır. Doğma-    Cenâze şekline girmekte böyle fâide ne?
               dan evvel babasını kaybeden Peygamberimiz        Senin bu yaptığın Allah’a karşı isyandır;
               (s.a.v), daha sonra annesini, dedesini, kendi-   Asıl, felâkete sabreyleyenler insandır!
               sine yıllarca kol kanat geren amcası Ebû Ta-                                     Mehmet Âkif Ersoy
               lib’i, ardından çok sevgili hanımı Hz. Hatice’yi
               ahirete uğurlamıştır. Hz. Fatıma hariç dünya-
               ya gelen bütün evlatlarını kendi sağlığında kaybetmiş; amcası Hz.
               Hamza’nın şehit edilmesine şahit olmuştur. Çok sevdiği ashabından
               birçoğunu kendi elleri ile kabre koymuştur. Ancak bu acıların hiçbirisi
               onun metanetini bozmamış, sabrını taşırmamıştır. Kendisi ve ashabı
               en ağır işkencelere maruz kaldıkları hâlde Allah’ın (c.c.) emri gereği
               sabırda sebat etmişlerdir.

                   Peygamber Efendimiz (s.a.v), İslam düşmanları ile mücadele eder-
               ken, onların eziyetleri ile birlikte imkânsızlıklardan kaynaklanan sıkıntılara
               da katlanmıştır. Başına gelen sıkıntıları hiçbir zaman mazeret olarak ile-
               ri sürmemiş, yokluk ve kıtlığın en şiddetli olduğu zamanlarda bile Allah
               (c.c.) yolunda gayretine devam etmiştir. Her türlü zorluğa ashabı ile bir-
               likte sabretmiştir. Cenâb-ı Hak tarafından isterse kendisine yeryüzü hazi-
               nelerinin verileceği, dilerse Mekke dağlarının kendisi için altına çevrileceği teklif edildiği hâlde
               Resulullah (s.a.v), ashabıyla aynı şartları paylaşmıştır. Bedevilerin kabalıklarına, münafıkların eza-




               106  Buhârî, Edeb, 71.
               107 Ahmed İbn Hanbel, Müsned, C I, s. 307.
               108  Müslim, Zühd, 64.


                                                          39
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28