Page 10 - Tezhib 1. Ünite
P. 10

1. ÜNİTE





            II. Bayezid Dönemi’nde (1481-1512) Hattat Şeyh Hamdullah’ın eserler vermesi, sanatı
          olumlu yönde etkilemiştir. Bu dönemde özellikle Kur’an’ı Kerim’e verilen değer artmış,
          Kur’an’ı iyi bir hattata yazdırıp onu tezyin ettirmek zevki gündeme gelmiştir. II. Bayezid
          Dönemi’nde tezhib sanatı Fatih Dönemi tezhibinin incelmiş hâli ve 16. yüzyıl tezhibine
          adım atıldığı bir geçiş dönemi niteliğindedir. İri motifler yerini daha küçük, ince ve detaylı
          stilize motiflere bırakmıştır. Renklerde ise lacivert ve altının sadeliği ön plana çıkmaya
          başlamıştır.

            Rıfkı Melül Meriç’in Türk Nakış Sanatı Tarihi Araştırmaları 1. Vesikalar adlı eserinden
          öğrendiğimiz  bilgiye  göre  ehl-i  hiref  mevacib  (maaş)  teftiş  defterine  bakılarak,  saraya
          bağlı sanatçıların örgütlendirildiği anlaşılır. Bu defterlerde II. Bayezid Dönemi’ne ait aylıklı
          çalışan müzehhibler isimleri ile birlikte kaydedilmiştir.


            Anadolu Selçuklu Devleti tezhib sanatından sonra, Selçuklu Devleti’nin dağılmasıyla
          Beylikler Devri başlamış ve sanat, Beylikler Dönemi adı altında yavaş da olsa kendine
          özgü bir seviyede gelişme göstermiştir. Fatih Dönemi’nde ise sanatın, devletin ve fethin
          karakterine uygun bir gelişme gösterdiğini gördük. Bütün bu gelişmeler olurken Osmanlı
          tezhib sanatı üzerinde dışarıdan gelen birtakım etkilerin de mevcut olduğu görülmüştür.
          Bunlar:
            1. Türkmen tezhibinin etkileri

            2. Muzafferiler ve XV. yüzyılın ilk yarısında Şiraz’da hâkim olan üslup
            3. 15. yüzyıl Herat ve Tebriz’de gelişen üslubun etkileri

            Ayrıca  Safevi  devri  Tebrizli  ustalarının  Fatih,  Yavuz  Sultan  Selim  ve  Kanuni
          Dönemlerinde, etkileri çok yaygındır .

            Bütün bu etkilere rağmen Türk tezhib sanatı kendi devlet politika ve bünyesine uygun
          olarak bulunduğu topraklarda ve yaşadığı devirlerde ekol yaratacak şekilde kendine özgü
          gelişimini sürdürmüştür.
            Kanuni Sultan Süleyman Dönemi (1520-1566) tezhib sanatı açısından zirvede olan
          bir dönemdir. İmparatorluk bu dönemde her yönü ile bir süper devlet görünümündeydi.
          Buna uygun olarak sanatı, kültürü, ilmi elbette zirvede olacaktı. Özellikle 16. yüzyılın ikinci
          yarısında Klasik Dönem’in en parlak devri yaşanmıştır. Zahriye, serlevha, sure başları
          ve hatime sahifelerinde, en ince işçilik ile güzelliğin insan ruhunda yarattığı akislerin en
          muhteşemi hissedilmiştir.

            Zahriye sahifelerinde formlar, altıgen, sekizgen, dörtgen şeklindedir. Desenlerin işçiliği
          artmış,  bordürler  çeşitlenmiş,  tığlar  en  zengin  örneklerini  vermiştir.  Stilize  motifler  çok
          çeşitlenmiştir. Bu devrin önemli özelliğinden biri de sazyolu üslubunun görülmesi ve bu








                                                       20
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15