Page 12 - Tezhib 1. Ünite
P. 12

1. ÜNİTE




            Türk Tezhib Sanatının Ustaları


            Osmanlılar,  siyasette  olduğu  gibi  sanatta  da  merkezleri  olan  İstanbul’da  kıymetli
          müzehhibler  yetiştirmişlerdir.  Çok  ince  bir  sanat  olan  tezhibin  değerli  ustaları  yüksek
          maaşlarla Saray Nakışhanesi’nde çalıştırılırlar, devlet namına resmî işleri tezhib ederlerdi.

          Ayrıca  bu  üstatlar  büyük  devlet  adamlarına,  zenginlere,  ileri  gelenlere  de  eserler
          yaparlardı.

            Bu  arada  isimlerini  bildiğimiz  birkaç  Türk  müzehhibinden  bahsedelim.  15.  ve  17.
          yüzyıllar arasındaki en meşhur Türk müzehhibleri, 1436 yılında “Tevarihü’l-Ervah” isimli
          tıp kitabının tezhiblerini ve resimlerini yapan Ahmed b. Hacı Mahmud Aksarayî (Konya),
          Fatih  Sultan  Mehmed’in  baş  nakkaşı  Baba  Nakkaş,  1547’de  bugün  Topkapı  Sarayı
          Kütüphanesinde 563 numarada kayıtlı Kur’an-ı Kerim’in tezhiblerini yapan Mehmed b.
          İlyas,  Kanunî  Sultan  Süleyman’ın  müzehhib  başı  Mehmet  Karamemi,  Mehmet  Çelebi

          (lakabı  Kambur),  Hafız  Osman’ın  birçok  Mushaf”ını  tezhib  eden  Hasan  Çelebi’dir.  III.
          Ahmed zamanında, Lale Devri’nde klasik tezhib şekilleri de zamanın getirdiği üslublara
          ayak uydurarak “şükûfe (çiçek)” tarzına dönüşmüştür, artık şükûfe üslubunda tezhibler
          yapılmaya başlanmıştır. Bu çağın meşhurları ise Yusuf Mısrî, Haydarpaşalı İbrahim, Ali
          Üsküdarî,  Bursalı  Hezarfen,  Üsküdarî’nin  yolunu  takip  eden  Çâkerî’dir.  I. Abdulhamid
          Dönemi’nde de (1774-1789) Hezargradlı Mustafa isimli müzehhib meşhurdur. XIX. yüzyıl
          başlarında III. Selim zamanında Ahmet ve kardeşi Atâ, II. Sultan Mahmud zamanında

          Hasan  Karamanî,  Lazgradlızâde Ahmed,  Lâlelili  Şâkir,  Sultan  Mecid  ile  Sultan Aziz’in
          müzehhibi Hacı Hasan Sâlih üstattır. II. Abdulhamid zamanında ise (1875-1909) Tevfik
          Efendi, Lâleli Şakir’in talebesi Nureddin Efendi, Hüsnü Efendi, Bahaeddin Efendi ile Hakkı
          Bey tanınmış müzehhiblerdir.

            Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi’nde (Güzel Sanatlar Akademisi) Şark Tezyinî Sanatları
          Şubesi açılmış ve derslere 1936-1937 yılında başlanmıştır. Yazı hocası olarak Kamil Akdik
          ve İsmail Hakkı Altunbezer (Tuğrakeş), Sedefkar Vasıf, Müzehhib Yusuf Çapanoğlu; Türk

          Çiniciliği ve Desenleri hocası olarak Feyzullah Dayıgil; minyatür hocası olarak Ord. Prof.
          Dr. Ahmed Süheyl Ünver atanmıştır. Altın varak üretiminde ise Hüseyin Yaldız, hoca olarak
          atanmış ve hattat Mustafa Rakım Unan ise daha sonra bu kadroya katılmıştır. Sonraki
          dönemde bu hocaların yerlerine İranlı Hüseyin Tahirzade, Halim Özyazıcı, Rikkat Kunt,
          Muhsin Demironat, Necmeddin Okyay gibi kıymetli üstatlar görevlendirilmiştir. Bugün de
          devlet üniversitelerinde ve çeşitli özel kurslarda tezhib çalışmaları devam etmektedir.












                                                       22
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17