Page 15 - Temel Dini Bigiler İslam-1 Lise 2. Ünite
P. 15

İSLAM VE EKONOMİK HAYAT



                   Dinimizde faiz, haksız kazanç olması ve toplumsal ilişkileri olumsuz etkilemesi nedeniyle
              kesin olarak yasaklanmıştır. Yüce Allah şu ayetle, faiz ile alışverişin farklı olduğunu vurgulayıp,
              faiz alıp vermenin dünyadaki ve ahiretteki kötü sonuçlarına dikkat çekmiş, faizin yasaklandığını
              bildirmiştir. “Faiz yiyen kimseler (kabirlerinden) tıpkı şeytan çarpmış kimseler gibi çarpılmış
              olarak kalkarlar. Onların bu hali, ‘Alışveriş de (ticaret) faiz gibidir.’ demelerindendir. Oysa
              ki Allah ticareti helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime rabbinden bir öğüt gelir de
              faizden vazgeçerse geçmişte olan kendisinindir ve işi Allah’a kalmıştır. Kim tekrar faize
              dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar. Allah faizi mahveder, sadakaları
              çoğaltır. Allah hiçbir günahkâr kâfiri sevmez. Şüphe yok ki iman edip dünya ve âhiret için
              yararlı şeyler yapanlar, namaz kılanlar ve zekât verenlerin rableri katında ecirleri vardır;
              onlara ne korku vardır ne de üzüleceklerdir. Ey iman edenler, Allah’tan  korkun, eğer ger-
              çekten inanıyorsanız, faiz olarak artakalan (ana paranın üzerindeki) miktarı almayın. Şayet
              bunu yapmazsanız (faize devam ederseniz), Allah ve Resulü ile savaşa girdiğinizi bilin.
              Tövbe ederseniz ana sermayeniz sizindir. Ne haksızlık edersiniz ne de haksızlığa uğratı-
              lırsınız.” Sevgili Peygamberimiz de, faiz yasağının kapsamını “Dikkat edin. Cahiliye döneminin
                      43
              faizlerinin hepsi de kaldırılmıştır. Ana paralarınız sizindir. Bu suretle ne haksızlığa uğratılmış ne
              de haksızlık yapmış olursunuz...”  buyurarak açıklamıştır.
                                              44
                   Faiz yasağı, İslam ekonomisinin ana unsurlarından birisidir.
              İslam, servetin âtıl bırakılmasını ve üretim dışında tutulmasını uy-
              gun görmez. Bu yüzden “paradan para kazanmak” demek olan fa-
              izi de haram kabul etmiştir. İslam’da temel üretim faktörü emektir.
              Sermayenin risk ve zarara katlanmadan tek başına kazanç aracı
              yapılması doğru değildir. Çünkü bu, sermaye ve servetin giderek
              belli bir zümrenin elinde toplanması sonucunda insanların sınıflaş-
              masına ve toplumun mağduriyetine sebep olacaktır. Oysa dinimiz;
              yardımlaşma ve dayanışma, zekât ve infak, emek ve sermayenin
              birlikte  üretime  yönelmesi,  kâr  ve  zararın  birlikte  göğüslenmesi
              gibi ilkelerle, bu tür mağduriyetlerin ve toplumsal sıkıntıların önüne   Görsel 22: İslam, üretim
              geçmeyi hedefler.                                                ekonomisini teşvik eder. Faizi
                                                                                       ise yasaklar.
                   Kur’an-ı Kerim’de “İnsanların mallarında artış olsun diye
              verdiğiniz  herhangi  bir  faiz,  Allah  katında  artmaz.  Allah'ın  rızasını  isteyerek  verdiğiniz
              zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat
              arttıranlardır.”  buyrulmuş, faizle zekât karşılaştırması yapılarak zekâtın değerli ve kalıcı, faizin
                            45
              ise değersiz ve bereketsiz olduğu bildirilmektedir. Öte yandan bilinmelidir ki zekât ve infak Allah
              (c.c.) katında ecir ve mükâfat ile; faiz ise ceza ve günah ile karşılık bulur. Ayrıca faiz aile ve toplum
              düzenini de olumsuz etkiler.

                   İslam dininin koymuş olduğu emirler, yasaklar ve prensipler her şeyden önce bizler için
              imtihan vesilesidir. İslam’ın hükümlerine sadakatle bağlı kaldığımız, onları koruyup yaşattığımız
              ölçüde iyi bir Müslüman olunabileceğini unutmamalıyız.
                                                      8.2. Rüşvet

                      Zaten yapması gereken bir işi, menfaat karşılığında yapan kişinin durumu sizce
                                                         nedir?


                   Rüşvet, haksız bir menfaat sağlamak için verilen ücret veya bedel manasına gelir. Rüşvet
              karşılıklı çıkar teminine ve iltimasa dayandığı için kayırmak kelimesiyle de belirtilmiştir .
                                                                                               46

              43  Bakara suresi, 275-279. ayetler.            45  Rûm suresi, 39. ayet.
              44  Ebû Dâvûd, Büyû, 5.                         46  MEB Dini Terimler Sözlüğü, s.162.
                                                                                                   61
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20