Page 18 - Siyer 4. Ünite
P. 18

SIYER


                             AYETLERİN IŞIĞINDA



                        “Andolsun ki o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, o müminlerden razı
                        olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu vermiş ve onları pek
                        yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.”
                                                                                                                          (Fetih suresi, 18-19. ayetler.)

                                           Kureyş müşrikleri bu biattan haberdar olup Müslümanların kararlılığını
                                           görünce Hz. Osman’ı serbest bıraktılar. Yeni bir savaşı göze alamadıkla-
                                           rından Süheyl b. Amr başkanlığında bir heyet göndererek sulh teklifin-
                         Derkenar          de bulundular. Allah Resulü’nün (s.a.v.) , Kureyşlilerin sulh tekliflerini kabul
                                           etmesi üzerine müzakereler neticesinde Hudeybiye Antlaşması yapıldı.
             Hudeybiye Antlaşması’na göre  Peygamberimiz (s.a.v.)  antlaşma metnini yazmak üzere görevlendirilen Hz.
             1. Müslümanlar bu yıl Kâbe’yi   Ali’ye, “Bismillahirrahmânirrahîm” ifadesiyle başlamasını söyledi. Sü-
             ziyaret etmeden geri dönecek,   heyl b. Amr itiraz ederek “Bismikallahümme” şeklinde yazılmasını iste-
             ancak bir yıl sonra ziyaret edecek   di. Hz. Peygamber’in emriyle Hz. Ali de o şekilde yazdı. 64
             ve Mekke’de üç gün kalacaklardır.   Tarafların isimlerini yazmaya sıra gelince Allah Resulü (s.a.v.)  “Bu, Allah’ın
             Bu esnada yanlarında sadece
             yolcu kılıcı bulunduracaklar, Müş-  Resulü Muhammed ile Süheyl b. Amr’ın üzerinde uzlaştığı antlaşma-
             rikler ise o sırada şehri boşalta-  dır.” diye yazılmasını söyledi. Süheyl, yine itiraz etti. “Vallahi, biz senin
             caklardır.                    gerçekten Allah’ın Resulü olduğunu kabul etmiş olsaydık Beytullah’ı zi-
                                           yaretine mani olmaz ve seninle çarpışmaya kalkmazdık! Muhammed
             2. Medinelilerden biri Mekke’ye   b. Abdullah yaz.” dedi. Peygamber Efendimiz Hz. Ali’ye “Sil onu. Sil de
             iltica ederse Müslümanlara iade   Muhammed b. Abdullah yaz.” diye emretti. Hz. Ali’nin bunu yapmak
             edilmeyecek, fakat Mekkeliler-                                                 (s.a.v.)
             den biri Medine’ye iltica ederse   istememesi üzerine yazılanları bizzat eliyle silen Resulullah  , onun
             geri verilecektir.            yerine “İbn Abdullah” yazdırdı. 65
             3. Müslümanlarla Mekkeliler ara-  Müslümanların Kâbe’yi ziyaret etmeden dönecek olmaları, kendileri-
             sında on yıl savaş yapılmayacak,   ne sığınan Ebu Cendel’i müşriklere teslim etmek zorunda kalmaları ve
             Arap kabileleri istedikleri tarafla   antlaşma şartlarının aleyhlerine görünmesi Müslümanları son derece
             ittifak yapabileceklerdir.    rahatsız etmişti. Hz. Ömer, bu durumu yüksek sesle Hz. Peygamber’e
                  (Buhârî, Cizye, 19; Vâkıdî,    ifade edince Allah Resulü (s.a.v.) : “Ben Allah’ın elçisiyim ve asla O’na isyan
                  Meğâzî, C 2, s. 603- 605.)  edemem. Yardımcım O’dur!” buyurarak yaptığı işin sevk-i ilahi ile oldu-
                                           ğuna işaret ederek onu sakinleştirdi. 66
                                           Allah  Resulü (s.a.v.)  ashâbına  kurbanlarını  kesip  ihramdan  çıkmala-
                                           rını emir buyurdu. Sahabiler sonsuz hürmet ve muhabbetlerine
                                           rağmen Hz. Peygamber’in sözlerini duymazdan geldiler. Resulul-
                                           lah (s.a.v.)  üç kez tekrarlamış olduğu hâlde ne kurbanlarını kestiler ne
                                           de ihramdan çıktılar. Ashâbın bu tavrına son derece üzülen Allah
                     Resulü (s.a.v.)  çadırına döndü. Hz. Peygamber’in üzüntüsüne şahit olan eşi Hz. Ümmü Seleme
                     “Ya Resulallah! Kimseye bir şey deme! Kalk kurbanını kes ve ihramdan çık! Onlar seni takip
                     edeceklerdir.” diye tavsiyede bulundu. Nitekim öyle de oldu. 67

                     Allah Resulü (s.a.v.)  ve ashâbı Hudeybiye’den ayrıldığında bir tarafta Mekkelilerle barış yapmanın
                     sevincini, diğer tarafta umre yapamadan dönmenin ve Ebu Cendel’i müşriklere iade etmenin
                     üzüntüsünü  yaşıyorlardı.  Dönüş  yolunda  yakında  büyük  fetihlere  kavuşacaklarını  müjdeleyen
                     “Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik…”  ayetinin nazil olması gönüllerini ferahlattı.
                                                             68
                     64  İbn Hişâm, es-Sîre, C 3, s. 331-332.
                     65  Müslim, Cihad ve’s-siyer, 90-93.
                     66  Müslim, Cihad ve’s-siyer, 94; Vâkıdî, Meğâzî, C 2, s. 608.
                     67  Buhârî, Şurût, 15; Vâkıdî, Meğâzî, C 2, s. 613; İbn Hişâm, es-Sîre, C 3, s. 333.
                     68  Fetih suresi, 1. ayet.



                   106106
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23