Page 9 - Hüsnihat 1. Ünite
P. 9
HÜSN-İ HAT SANATININ TANIMI VE GELİŞİMİ
Harfleri ve yazıyı daha süslü hâle getirmek için
tezyînat (süsleme) işaretleri kullanılır. Bunlar: Tır-
nak, ters tırnak ve tirfil işaretleri olmak üzere üç
tanedir, müsennâları ile birlikte 6 (altı) farklı şekil
eder.
Yazı çeşitlerine göre harflerin üstlerine veya alt-
larına konulan noktalarının ölçüleri ve geometrik
şekilleri de birbirlerinden farklıdır.
Yeryüzünde kullanılan yazılar arasında İslam Hat levhalarında kullanılan hareke ve tezyin
yazısı şekil bolluğu, form zenginliği, sınırsız kom- (süsleme) işaretleri.
pozisyona imkân vermesi ile sanat yazısı olarak ge-
lişmeye en müsait, en zengin yazıdır. Bir tane harfini yaklaşık 40 türlü yazabilme imkânı
vermesi ile yine 40’a yakın farklı işaret şekliyle hat sanatçısına çok zengin bir sanat mal-
zemesi vermektedir. Bundan sonrası artık hattatın kendisine kalmıştır. Ruhunun engin-
liklerinden coşup gelen estetik duygularını elinin hüneriyle birleştirerek sınırsız sayıda
ve şekilde hat eserleri ortaya koyacaktır.
Hattatın kullandığı harf ve şekiller tabiatı taklit etmeyen, telkin eden, zihinde var olan
tek başına şekillerdir. Bu yönüyle resimden farklıdır ve resim sanatının ulaşamadığı daha
ileri boyutlara ulaşmış bir sanattır. Güzel sanatlar arasında hat sanatının yerini tespit
ederken hattı, plastik (görsel) sanatlar kategorisinde başlı başına bir “Hat Sanatı” olarak
değerlendirmek en doğrusu olacaktır.
4. Türklerin İslam Yazısına Hizmetleri
Türk milleti Müslüman olmasıyla birlikte Göktürk ve Uygur alfabelerini bırakarak
Kur’an harflerini millî alfabe olarak almışlardır. Aynı zamanda bu yazıyı sadece kul-
lanmakla kalmamışlar, eskiden de yazıya ve güzel yazmaya önem vermelerinin olumlu
tesirleriyle İslam yazısının bugünkü sanat seviyesine yükselmesine en büyük hizmeti
yapmışlar ve en büyük hattatları yetiştirmişlerdir.
İlk Müslüman Türk Devletleti Karahanlılar ve Gazneliler bilhassa mimari yapılarda
kûfî hattını çok kullanmışlar ve geliştirmişlerdir. Mısır’da hüküm süren Türk devlet-
leri Tolunoğulları ve Memluklüler döneminde Kahire’de büyük hattatlar yetişmiştir.
Timurlular Devleti’nin hattat veziri Gıyaseddin Baysungur, Herat’ta valilik yaptığı dö-
nemde, özel kütüphanesine dönemin en seçkin hattat ve sanatkârlarını toplayarak bir tür
sanat akademisi oluşturmuştur.
Selçuklular da hat sanatına önem vermişler ve geliştirmişlerdir. Büyük Selçuklu Sulta-
nı Alparslan, 1066 yılında Bağdat’taki İslam halifesine yolladığı elçi ile birlikte, ülkesinde
yazılmış nefis bir Kur’an-ı Kerim’i de hediye olarak yollamıştır. Irak Selçukluları Sulta-
nı Tuğrul (ö.1181) hat sanatını öğrenmiş ve otuz cüz hâlinde güzel bir Mushaf yazmış-
tır. Anadolu Selçukluları’nın sanatçılara yüksek rağbeti hattatların ve diğer sanatçıların
Anadolu’ya yönelmelerini sağlamıştır. Bu sanatçılar mimari yapılarda sülüs hattını çok
17