Page 8 - Hüsnihat 1. Ünite
P. 8

1. ÜNİTE




                     PAYLAŞALIM

                ÜZÜNTÜ VE SEVİNÇ
                Hattat Necmeddin Okyay, güzel İstanbul’umuzu işgal etmek üzere gelen düşman ge-
             milerini Boğaz’da görünce derin bir üzüntü içerisinde “Bu da geçer yâ Hû” levhasını yaz-
             mış, düşmanlar İstanbul’dan kovulup gidince de sevincinden coşarak “Gel keyfim gel”
              levhasını yazmıştır.



             İslam medeniyetinin derinliği içerisinde insanlarımız sosyal olayları, üzüntülerini ve
          sevinçlerini de sanatlı ve güzel bir şekilde ifade etmişlerdir.

             3. İslam Yazısının Sanat Olarak Şekillenmesi


             Arap yazısı, Fenike yazısının Arâmîler ve Nabatîler yoluyla Hicaz bölgesine geçme-
          si sonucu doğmuştur. İlk başlarda çok basit şekillerden ibarettir ve güzellikten uzaktır.
          Kur’an’ın  inmeye  başladığı  dönemde  Mekke’de  yazının    iki  farklı  tarzı  vardı:  Birisi
          “meşk” adı verilen, günlük işlerde kullanılan, yumuşak, kavisli ve yuvarlak yazı; diğeri
          “cezm” adı verilen, kitabe, taş, maden, ahşap ve paralar üzerinde kullanılan, sert ve kö-
          şeli karakterli yazı. İnen vahyi yazmak için daha gelişmiş olması bakımından cezm yazısı
          tercih edilmiştir. Bu köşeli yazı daha sonraları Mekkî yazı ve Medenî yazı adlarını almış,
          özellikle de Hz. Ali’nin (r.a.) Kûfe’de bu yazıya bazı kaideler koyarak geliştirmesiyle Kûfî
          yazı adıyla meşhur olmuştur.
                                                       Son ve evrensel din İslam’ı ve Kur’an’ı  Araplar
                                                    dışında  kabul  eden  diğer  milletler  hemen  kendi
                                                    millî  alfabelerini  bırakarak  inandıkları  Kur’an’ın
                                                    alfabesini de alıp kullanmaya başlamışlardır. Böy-
                                                    lece  Kur’an  yazısı  Arap  yazısı  olmaktan  çıkmış,
                                                    ümmet yazısı ve İslam yazısı hâline gelmiştir.
                                                       İslam yazısının sanat olarak şekillenmesini
                                                    sağlayan unsurları da şu şekilde açıklayabili-
           Peygamberimizin    Bizans   İmparatoru
               Heraklius’a Gönderdiği Mektup        riz:
             Hat  yazısı  kendine  özgü,  ucu  eğimli  olarak  kesilmiş  kamış  kalemle  yazılır.  Kalemin
          ucundaki bu eğim, harfin bünyesinin çeşitli kısımlarını –kuralları belirlendiği üzere- (kalın,
          üçte iki, üçte bir, yarım, ince gibi) çeşitli inceliklerde yazmamızı sağlar ki bu, harfin görün-
          tüsüne estetik değer ve zerâfet katmaktadır.

             Harflerin  başta,  ortada,  sonda  farklı  yazılma  imkânı  başka  alfabelerde  yoktur.  Bazı
          uzakdoğu alfabelerinde harfler tek başlarına güzel şekiller olarak görünseler de, birbirle-
          riyle bitiştirilemedikleri için onlarla ahenkli kelime ve cümle kompozisyonları oluşturmak
          mümkün değildir. İslam yazısında ise harflerin çoğunun birbirlerine uygun yerlerinden
          birleştirilerek yazılabilmesi çeşitli doğrultularda çizgisel şekil bolluğu sağlamaktadır.




                                                       16
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13