Page 14 - Hüsnihat 1. Ünite
P. 14

1. ÜNİTE


            Sâmi  Efendi  (1838–1912):  İstanbulludur. Birçok yazı türünde icazet alarak özellikle
          iri yazılarda çok başarılı eserler ortaya koymuştur. Eski ekol sahibi hattatların yazıları-
          nı geliştirerek güzelleştirmiş ve bütün hattatlara rehber olmuştur. Mürekkeple yazdığı
          yazı fazla değildir, genellikle siyah zemin üzerine altınla (zerendûd) yazmıştır. Bilhassa
          Altunîzâde ve Cihangir Camii yazıları, Kapalı Çarşı kapı yazıları, Yeni Camii Çeşme Se-
          bili Kitâbesi en meşhur yazılarıdır.
            Hâmid  Aytaç  (1891–1982):      Diyarbakırlıdır.  Asıl  adı  Musa  Azmî’dir.  1909  yılında
          daha iyi bir sanat eğitimi almak için özlemini çektiği İstanbul’a gitmiş, Sanâyi-i Nefîse
          Mektebi’ne  kaydolmuştur.  Aynı  zamanda  Maarif  Nezâreti’nin  mekteplerde  açık  bu-
          lunan hat hocalığı için açtığı imtihana girerek başarılı olmuş ve Gülşen-i Maârif Orta
          Mektebi’nde  hat  hocalığına  başlamıştır.  Burada  henüz  talebesi  olan  Mustafa  Halim
          Özyazıcı’ya hocalık yapmış, yazı meşk ettirmiş, onu geleceğin hattatı olarak hazırlamış-
          tır. Bir müddet sonra hocalık ve talebelik bir arada usule uygun görülmediği için Sanâyî-i
          Nefîse Mektebi’nden ayrılarak iş hayatına atılmıştır. Mekteb-i Harbiye Matbaası hattatlı-
          ğına, sonra da Erkân-ı Harbiye Matbaası hattatlığına atanmıştır. Cağaloğlu’nda “Hattat
          Hâmid Yazı Evi”ni açmıştır.

                                                               Hâmid  Aytaç,  İstanbul’un  meşhur
                                                            hattatlarıyla görüşerek her türlü yazıda
                  BİLGİ KUTUSU                              kendisini ilerletmiş, daha çok celî sülüs

               Hat  sanatı  tarihine  damgasını  vurmuş     alanında öne çıkmıştır. Yazı inkılâbından
             Sultan II.Bayezid, Sultan  III.Ahmed  Han,     sonra  çeşitli  maddi  manevi  sıkıntılar
             Sultan III.Selim,  Sultan II.Mustafa,  Sultan   çekmesine  rağmen  hat  çalışmalarını  bı-
             II.Mahmud, Sultan I.Abdülmecîd  Han  gibi      rakmamış, Cumhuriyet döneminde  hat
             padişah olan hattatlar vardır.                 sanatının  yeni  kuşaklara  geçmesinde

                                                            tarihî bir rol üstlenmiştir.





                     HANIMLAR DA TARİH SAHNESİNDE
                     Hat  sanatı  genellikle  erkekler  tarafından  icrâ  edilmiştir  ancak,  tarihimizde
                  hat sanatını icrâ eden erkekler kadar olmasa da kadın hattatların da var ol-
                  duğu  bilinmektedir.  Osmanlı  Devleti’nde  bilinen  en  önemli  hanım  hattatlar
                  şunlardır: Gelibolulu Ümmî Hatun (16.yy.) bir Muhammediyye kitabı yazmış-
                  tır.  Fâtıma  Sultan  (d.1531)  13  yaşında  iken  Mushaf-i  Şerîf  yazmıştır.  Mah-
                  mud  Celâleddin’in  talebesi  ve  eşi  olan  Esmâ  İbret  Hanım  (d.1780),  çok  ba-
                  şarılı bir hattat olup bir Mushaf ve çok güzel hat levhaları yazmıştır.  Fâtıma
                  Mevhibe  Hanım  (ö.1856)  ve  Zâhide  Selma  Hanım  (ö.1891),  Kazasker  Mus-
                  tafa İzzet Efendi’den icazet aldıktan sonra çok güzel hilye-i şerîfeler ve lev-
                  halar  yazmışlardır.  Kastamonulu  Ferîde  Hanım  (ö.1903),  icazet  aldık-
                  tan  sonra    8  adet  Mushaf  ve  bir  Muhammediyye  kitabı  yazmış  bir  hattattır.
                  Günümüzde de pek çok hanım hattat, kıymetli eserler ortaya koymaktadır.





                                                       22
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19