Page 17 - Hadis Metinleri 6. Ünite
P. 17
6. ÜNİTE
Sıla-i rahim, cennete ileten bir yol olduğunu söyleyen Peygamberimiz (s.a.v), onun rızkın ve ömrün
bereketlenmesine zemin hazırladığını da dile getirir: “Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen
kimse, akrabasını kollayıp gözetsin.”
45
İkinci hadiste geçen “caize”, bir evde misafir olarak kalan kimseye ikram edilen yiyecek-içecek de-
mektir. Bunun ölçüsü, bir gün bir gece misafiri elden geldiğince ağırlamak, ikinci ve üçüncü günlerde ise
misafirin bulunmadığı normal günlerde evde yenilen içilen şeyi ikram etmektir. Misafir üç günlük hakkını
kullandıktan sonra artık onu ağırlamak ve ona özel ilgi göstermek gerekmez. Çünkü bu durumda artık o
misafir olmaktan çıkar ve üçüncü günden sonra yiyip içtiği şeyler ev sahibinin sadakası ve iyiliği kabilin-
den olur ki bunu yerine getirip getirmemek de ev sahibine bağlıdır.
“Misafire ikram” konusu, İslam’ın ilk devirlerinde çok daha fazla önem arz ediyordu. Çünkü Müslü-
manlar fakir olup ciddi geçim sıkıntısı çektiklerinden misafire ikram etmek, onun iaşe ve ibatesini (yedir-
me-içirme ve barınma ihtiyacını) karşılamak farz idi. Medine’de şartların iyileşmesiyle birlikte misafire
ikram artık farz değil, sünnet müstehap bir hüküm olarak uygulandı. Nitekim dinî-şeri hüküm itibariyle
misafiri en fazla üç gün ağırlamak, cumhur ulemaya göre müstehaptır, sevap kazandıran insani-ahlaki bir
görevdir.
Üçüncü hadiste geçen hasta ziyareti; şifa dileğinde bu-
lunarak hastaya moral vermek, onu teselli ederek gönlünü DEĞERLENDİRELİM
almak ve maddi-manevi ihtiyaçlarını karşılamak demektir.
Hasta, iyi ve sağlıklı günlerindeki dost ve yakınlarını yanında “Hastanın yanına girdiğiniz
görmek ve onlarla dertleşmek ister. Böylelikle ruhen rahatlar, zaman uzun ömürlü olması husu-
moral bulur ve neşelenir. Nitekim “Dostla karşılaşmak hasta- sunda onu ümitlendirip kederini da-
ِ
ِ
ِ
ِ
ya şifadır ( ِ لــيلعْلا ءافــش ِ لــيلخْلا ءاــقل).” sözü meşhurdur. ğıtınız. Şüphesiz bu (ümitlendirme)
َ
َ
َ
َ
ُ
ُ
Bu anlamda hasta ziyareti müekked sünnettir. Vacip olduğu- hiçbir şeyi geri çevirmez. Fakat has-
nu söyleyen âlimler de vardır. Fakat bir hasta, yaşadığı yerde tanın gönlünü hoş tutar.”
hiçbir kimse tarafından ziyaret edilmez ve ihtiyaçları karşı- (Tirmizî, Tıb, 35)
lanmazsa orada yaşayan bütün Müslümanlar bundan sorumlu
tutulur. Böyle bir durumda hasta ziyareti, aç olanı doyurmak “Hastaya veya cenaze yakınla-
ve düşman elindeki esiri kurtarmak gibi farz-ı kifaye olur. rına ziyarete gittiğinizde hayır söyle-
Yani bazı Müslümanların bu görev ve sorumluluğu üsltlen- yin; çünkü melekler sizin söyledikle-
miş olması, diğerlerini günaha girmekten kurtarır. Aksi hâlde rinize âmîn derler.”
İslam toplumunun tamamı günahkâr olur. Hastanın sık sık zi- (Tirmizî, Cenâiz, 7)
yaret edilmesi de sünnettir. Ancak özel bir durumdan dolayı
hasta ziyaretten hoşlanmaz ise ziyaret edilmez.
Söz konusu hadisin açık ifadedesine göre hasta, aç ve Yukarıdaki hadisleri hasta zi-
düşman elinde esir bir mümine yardım etmek, üç önemli gö- yaretinde dikkat edilmesi gereken
rev ve sorumluluktur. hususlar açısından değerlendiriniz.
Gayrimüslim hasta da ziyaret edilebilir, edilmelidir.
Nitekim insan psikolojisini çok iyi bilen Rasûlullah (s.a.v),
gayrimüslim bir hastayı ziyaret ederek teselli etmiş ve onun
hidayete ermesine vesile olmuştur. Enes (r.a) anlatıyor: Yahudi
bir delikanlı, Peygamber’e hizmet ederdi. Derken bir gün hastalandı. Peygamber ziyaretine gitti, başucuna
45 Buhârî, Edeb, 12; Müslim, Birr, 20-21; Ebû Dâvûd, Zekât, 45.
119