Page 6 - Hadis 6. Ünite
P. 6

HADİS





               Esbâbü Vürûdi’l-Hadis
               Bu ilimde hadisin söylenmesine sebep olan olay tespit edilir.  Hadisin nerede, ne zaman
            ve ne maksatla söylendiği araştırılır. Hadisin söylenmesine zemin hazırlayan olay ve duru-
            mun, ortam ve şartların bilinmesi hadisin doğru anlaşılmasına yardım eder. Ayrıca hadisin
            sebep ve hikmetinin ne olduğu, örfi, yerel veya evrensel boyut taşıyıp taşımadığı, yürür-
            lükten kalkıp kalkmadığı (nâsih-mensûh) büyük ölçüde ortaya çıkar. Kuşkusuz sahabe nesli
            hadisin söylenme/vürûd sebeplerine şahit olduğundan, hadisleri anlama ve uygulama ko-
            nusunda kaynak olarak öncelikle onlar dikkate alınmalıdır.

               Amel-niyet ilişkisine dair hadisin söylenme/vürûd sebebine bu açıdan bakalım:

               Adı bilinmeyen bir sahabi Mekke’de yaşamaktaydı. Hicret emri verilince Medine’ye git-
            mek isteyen Ümmü Kays adlı bir kadınla evlenmek istedi ve bu isteğini ona bildirdi. Ümmü
            Kays da onun bu isteğini Medine’ye hicret etmesi şartıyla kabul etti. Aslında hicreti düşün-
            meyen sahabi,  Ümmü Kays ile evlenmek için Medine’ye hicret etti. Bu olayı öğrenen sa-
            habiler ona Ümmü Kays için hicret eden adam
            anlamında  “Muhâciru  Ümm-i  Kays”  lakabını
            verdiler ve onun hicret sevabı kazanıp kazan-
            madığını konuşmaya başladılar. Bunun üzerine
            Peygamberimiz (s.a.v.) şu hadis-i şerifiyle konu-
            ya açıklık getirdi:
               “Ameller, niyetlere göre değer kazanır. Her-
            kes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kim
            elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir
            kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hic-
            reti hicret ettiği şeye göre değerlenir.” 6
               Bir diğer vürûd sebebi örneği daha görelim:

               Üç  sahabi  Peygamber  Efendimizin  evine
            geldiler  ve  Müminlerin  annesinden  Resul-i  Ek-
            rem’in ne kadar ibadet ettiğini öğrendiler. Bunu
            duyunca kendi ibadetlerini azımsadılar ve daha   Sünnetin kaynağı olan Hz. Peygamber'in yaşamış
                                                             olduğu Medine-i Münevvere'den günümüze ait
            dindar bir hayat yaşamak istediler. Onlardan biri:             bir görünüm.
            “Ben bütün gece namaz kılacağım.” dedi. İkincisi
            “Ben her gün oruç tutacağım.” dedi. Üçüncüsü de “Ben de hiç evlenmeyeceğim.” dedi. Onların
            bu kararını öğrenen Resulullah kendilerini şöyle uyardı:
               “Kim benim sünnetimden; dinde izlediğim hayat tarzından, yol ve yöntemden yüz çevirir-
            se benden değildir.”
                               7







            6 Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1; Müslim, İmâret, 155.
            7 Buhârî, Nikâh, 1; Müslim, Nikâh, 5.


                                                      142
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11