Page 4 - Hadis 6. Ünite
P. 4

HADİS





               İşte, bir disiplin olarak fıkhü’l-hadisten “en yüce ilim” ve “en şerefli ilim” diye söz edilmesi,
            bu yüzden anlamlıdır. Çünkü fıkhü’l-hadis ilminden, yani dirayetten uzak bir rivayet yöntemi,
            hadislerin yanlış yorumlanmasına ve gerektiği gibi anlaşılamamasına yol açar.



                     TARTIŞALIM

                  Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde “Atların alınlarında kıyamete kadar hayır
               vardır.” (Buhârî, Cihâd ve Siyer, 43; Müslim, İmâret, 96.) buyurmuş, Müslümanların
               düşmanlarına karşı at yetiştirmelerini istemiştir. Bu hadis ile Peygamber Efendimizin
               aslında teşvik ettiği husus, düşmana karşı sadece at beslemek değildir. Müslümanlar
               içinde yaşadıkları dönemde, hangi savaş vasıtaları ve donanımlara sahip olmaları ge-
               rekiyorsa o vasıtaları edinmelidirler.
                  Yukarıdaki hadisi yorumlayabilmek, sizce hangi ilim dalını bilmeyi gerektirmektedir?




                     TARTIŞALIM


                  Ahmed b. Hanbel’in aşağıdaki sözünü fıkhü’l-hadis’i bilmenin önemi açısından tar-
               tışınız.
                  “Eğer İmâm Şâfiî olmasaydı, biz fıkhü’l-hadisi tanımazdık. O gelinceye kadar biz, ehl-i
               rey ile karşılıklı atışıp dururduk, aramızı o düzeltti.”
                                                               (Hatib Bağdâdî, el-İhticac bi’ş-Şâfiî, s. 57.)



                Muhtelifü’l-Hadis

               Muhtelifü’l-hadis ilmi, anlam bakımından birbirine zıt görünen ancak dikkatle incelendi-
            ğinde araları uzlaştırılan ve zıtlığı giderme yolları gösterilen hadisleri inceler.
               Aslında  bu  disiplinde,  hadislerde  gerçek  çelişkiden
            değil, sadece görünüşte bir ihtilaftan söz edilebilir. Çün-
            kü Allah’ın Elçisinin birbirine zıt veya tutarsız sözler söy-
            lemesi ve böylece çelişkiye düşmesi mümkün değildir.
                 Mesela  Peygamber  Efendimiz  bir  hadis-i  şerifinde
            “Laf taşıyan cennete giremez.”   buyurmuştur.
                                          1
               Bir başka hadiste ise “Allah’tan başka ilah olmadığı-
            na inanarak vefat eden kimse cennete girer.”   buyrul-
                                                         2
            muştur. Bu iki hadis ilk bakışta her ne kadar birbiri ile
            çelişiyor görünse de aslında aralarında gerçek anlamda
            bir çelişki yoktur. İki hadisi beraber yorumladığımızda,   Muhtelifu’l-Hadis alanında yazılmış
                                                                              Türkçe bir eser.
            laf taşıyan kimselerin diğer Müslümanlarla beraber cen-

            1 Müslim, İman, 168-169.
            2 Müslim, İman, 43.


                                                      140
   1   2   3   4   5   6   7   8   9