Page 13 - Fıkıh Okumaları 6. Ünite
P. 13

6. ÜNİTE




                 Temel kural bu şekilde olmakla birlikte hasta olan birinin tedavisi amacıyla vefat eden bir kişinin
          bazı organlarının alınıp, vücut bütünlüğünün ihlal edilmesinin ölen kişiye karşı bir saygısızlık ve onurunu
          çiğneme olup olmayacağı, bu davranışın onun saygınlığını ve hürmetini çiğnemek olarak kabul edilip edil-
          meyeceği sorusu aklımızı meşgul etmektedir.



                                                                            BİLGİ KUTUSU
               Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde, organ ve doku nakli konusunda sarih bir hüküm bulunmamak-
               tadır. İlk müçtehit ve fakihler de kendi devirlerinde böyle bir mesele söz konusu olmadığı için, bu
               bağışın hükmüne temas etmemişlerdir. Ancak dinimizde, Kitap ve Sünnet’in delaletlerinden çıka-
               rılmış genel hükümler ve kaideler de vardır. Kitap ve Sünnet’te açık hükmü bulunmayan ve her
               devirde karşılaşılan yeni meselelerin hükümleri, fakihler tarafından bu genel kaideler ile hükmü
               bilinen benzer meselelere kıyas edilerek (tahriç yoluyla) çıkarılmıştır.
                                                                             (Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetvalar, s. 524.)



                 Bizler vefat eden kişinin organını başka birisine zaruret sebebiyle naklediyoruz. Bu başka bir al-
          ternatifi olmayan tedavi şeklidir. Kaldı ki ilke olarak organ naklinin olabilmesi için ya vefat eden kişinin
          ölmeden önce bizzat kendisinin veya öldükten sonra akrabalarının rızalarının alınması gerekmektedir. Bu
          durumda organı nakledilecek kişi önceden bu işleme rıza göstermekte ve vefatıyla çürümeye terk edile-
          cek olan organlarının başka insanların yaşamasını veya sağlığına kavuşmasını sağlayacağı için organ nakli-
          ne memnuniyetle razı olmaktadır. Bunu yaparken bir kişinin sağlığına kavuşmasına vesile olduğu için ona
          adeta hayat vermekte ve böylece bütün insanlara hayat vermiş gibi sevap kazanmaktadır. Diğer taraftan
          geride bıraktığı yakınları ve akrabaları da o kişinin organıyla başka insanların sağlığına kavuştuğunu gö-
          rünce büyük bir sevinç yaşamaktadırlar. Dolayısıyla bu işlem ölen kişiye bir saygısızlık olarak değil yaşayan
          ve hasta olan bir kişiyi sağlığına kavuşturma amacıyla yapılmaktadır. Gerek kendisine organ nakledilen kişi
          ve gerekse onun yakınları, vefat eden kişiye ve yakınlarına karşı tarifi imkânsız bir minnettarlık duygusu
          içinde olmaktadır. Kısaca organ naklinde organı alınan kişiye karşı bir saygısızlık söz konusu olmadığı için





                      YORUMLAYALIM

                            Allah Teâlâ buyuruyor ki: “...Her kim de birini (hayatını kurta-
                            rarak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır...”
                                                               (Mâide suresi, 32. ayet.)

                           Yukarıdaki ayeti organ bağışı bağlamında yorumlayınız.




          onun ve yakınlarının incitilmesi gibi bir şey söz konusu değildir.
          Organ ve doku nakli bunları verenin canlı ve ölü olmasına göre iki kısma ayrılır.
                 a- Canlıdan organ ve doku nakli: Âlimler canlıdan organ ve doku nakli konusunda ihtiyatlı davran-
          maktadırlar. Zaruret prensibine dayanarak kan, deri gibi bedende yenilenen doku ve organların nakline
          izin verilmiştir. Bu tür organ ve doku nakli veren kişiye çok az zarar vermekte olup bunları veren kişinin
          vücudu kısa bir süre içinde bunu telafi etmektedir. Organ ve doku verilecek kişinin hayati tehlikesinin


                                                           153
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18