Page 11 - Fıkıh 5. Ünite
P. 11
5. Ünite - Muamelat ve Ukubat
Müslüman, çalışmadan başkalarının sırtından veya gay-
ri meşru yollarla kazanç elde etmekten şiddetle sakınma-
lı; kazancının nasıl ve nereden geldiğine dikkat etmelidir.
Hem kendini hem de aile fertlerini helal gıda ile besleme-
lidir.
İnsandaki mal sevgisi, mala olan düşkünlük onun fıtra-
tından gelir. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “İnsanoğ-
lunun iki vadi dolusu altını olsa mutlaka bir üçüncüsünü ister.
Onun gözünü ancak toprak doyurur.” Bu yüzden Müslüman,
25
dünya hayatını sonsuz gibi görüp sürekli mal arttırma he-
vesine kapılmamalıdır. Hırs ve duygularına kapılıp mal ko-
nusunda aşırı gitmemelidir.
İnsanın ihtiyacını doğru belirlememesi
GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), herhangi bir israfa sebep olur.
başka canlıdan alınan genlerin aktarılmasıyla elde edilen
yeni organizmalara denilmektedir. Genetiği ve öz niteliği
ile oynanmış gıdalarda doğal hayata müdahale söz konusu
olduğundan sağlık, çevre ve ekolojik açıdan çok ciddi tehli-
keler söz konusudur. GDO’lu ürünlerin tohumlarını sürekli
kullanmak mümkün değildir. Asıl tohum genini kısırlaştır-
makta, böylece çiftçiler tohum üreten şirketlere karşı ba-
ğımlı hale gelmektedir. Her yıl dışa bağımlılık artmaktadır.
Genetiği değiştirilmiş bitkiler, toprak içinde bulunan doğal
hayatı yok etmektedir. GDO’lu ürünlerin canlılara verdiği
zararlar yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. İslam,
fıtratı değiştirmekten sakınmamızı ve Allah’ın yarattığı ha-
yatı korumamızı bize emreder. Sağlıklı bir hayat için te-
26
miz, helal ve organik (GDO’suz) gıdalar tercih edilmelidir. İslam, et için özel bir kesim emretmiştir.
Malın kazanılması ve harcanması sürecinde Allah’ın
koyduğu kurallara riayet edilmelidir. İnsan, mal ve varlık
üzerinde emanetçidir. Dünya nimetlerinden helal ve temiz
olmak şartıyla yararlanabilir.
Bu noktada Sevgili Peygamberimizin şu hadisini ilke
edinmemiz gerekmektedir:
ِ
ِ
تاهِبـتشم امهـنـيبو نـِيب مارحْلا ناو نـِيب َ للحْلا نا «
ْ
ٌ َ َ ُ َ ُ َ َ َ ٌ َ َ َ َ َّ َ ٌ َ ّ َ َّ
ّ
ْ
ِ
۪ ِ ۪ ِ
ِ
ِ
۪
هنـيدل َأربـتسا تاهـب ُّ شلا ىقتا ِ نمف سانلا نم رـيثـك نهـمَلـعيَل
َ
َ
َ َّ
َ
َّ
َ ْ ْ َ ُ َ َ ٌ َّ ُ ُ ْ َ
ِ
ِ
۪ ِ ِ
ِ
۪
ِ
ىعارلاك مارحْلا ىف عَقو تاهـب ُّ شلا ىف عَقو نمو هضرعو
َ
َّ َ َ َ َ َ ُ َ َ ْ َ َ ْ َ
ِ
ِ ِ
ِ ۪
ٍ ِ
ِ
كلم ِّ لكل ناو َلَا هـيف عـتري نَا كشوي ىمـحْلا َ لوح ىعري Helal kazanç, kişiyi helal yollara
ْ
ُ
َّ
َ
ُ
َ َ َ ْ َ ُ ٰ ْ َ ٰ َ ْ sevk eder.
ِ
ِ
ِ
ِ
» همِراحم ّٰ للا ىمح ناو َلَا ىمح
َّ
َ
َ َ
ُ ُ
ً
َ
25 Buhârî, Rikak, 10.
26 bk. Buhârî, Libâs, 83-87; Müslim, Libas, 33.
163