Page 48 - Fıkıh 4. Ünite
P. 48
FIKIH
“İçinde güneşin doğduğu her gün, insanların her bir mafsalı
için kendilerine bir sadaka gerekir. Mesela, iki kişinin arasında
adaletle hükmetmen bir sadakadır. Hayvanına binmek isteyen
bir kimseye yardım ederek hayvana bindirmen veya eşyasını
hayvana yüklemen bir sadakadır. Güzel söz bir sadakadır.
Namaza giderken attığın her adım sadakadır. Gelip geçene
sıkıntı veren şeyleri yoldan kaldırman bir sadakadır.” 79
Sadaka kavramı, fıkıhta daha çok maddi yardım ve infak
anlamında kullanılmaktadır. Komşuların ihtiyaçlarını gider-
mek, yolcuları ağırlamak, ekinler ve meyveler toplandığı va-
kit bunlardan komşulara vermek, sıkıntı ve zaruret içinde
bulunan Müslümana yardım etmek, nafile sadaka hükmün-
Hasta bir arkadaşa uzanan dost eli dedir.
güzel bir sadakadır.
Sadakai Cariye: Nafile sadakanın en güzel şeklidir. Sü-
rekli sevap getiren sadaka anlamına gelir. Allah Resulü
(s.a.v.) sürekli ecir kaynağı olan amelleri bir hadisi şerifte
şöyle bildirmiştir: “İnsan öldüğü zaman ameli kesilir. Ancak üç
şey bundan müstesnadır. Sadaka-ı cariye, kendisinden yararla-
nılan ilim veya kendisine hayır dua eden salih evlad.” 80
İbadethane, hastane, çeşme, köprü, aşevi, eğitim ve ha-
yır kurumları yaparak ve Allah rızası için buralara bağışta
bulunarak bu güzel amel, yerine getirilir. İnsanlar bu gibi
yerlerden yararlandığı sürece bunları yaptıranlar, gerek
sağlıklarında ve gerekse vefatlarından sonra sevap kazan-
maya devam ederler.
79 Buhârî, Sulh, 11, Cihâd, 72,128; Müslim, Zekât, 56.
80 Dârimî, Mukaddime, 46.
110