Page 52 - Fıkıh 4. Ünite
P. 52
FIKIH
Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı hicri takvime göre
yılın dokuzuncu ayı olan Ramazan dinimizce en kutsal ay
kabul edilir. Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “Rama-
zan ayı gelince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapa-
Yüce Allah, Kur’an-ı Kerîm’de nır ve şeytanlar zincirlere vurulur.” 93
şöyle buyurmuştur:
Ramazan ayını iyi değerlendirmek gerekir. Peygamberi-
ٓ
۪
ِ ۪
هيف َ لِزنُا يذَّلا ناضمر رهش ﴿ miz Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse,
َ
ْ
َ َ َ َ ُ ْ
Ramazan ayının faziletine inanarak ve mükâfatını Allah’tan
ِ
ِ
ٍ
تانِيبو سانلل ىده نٰارقْلا umarak oruç tutarsa o kimsenin geçmiş günahları affolunur.” 94
َّ
ً ُ ُ ْ ُ
َ َ َ
ّ
Ramazan ayında ortaya çıkan manevi atmosfer ve huzur
ِ
ِ
ِ
دهش نمف ناقرفْلاو ىدهْلا نم bütün müminleri kuşatır. Rahmet yayılır, bereket ve mutlu-
ٰ
َ َ
َ
ُ
ْ
ْ َ َ ۚ َ ُ َ
ِ
﴾... ۜ همصيْلف رهَّشلا مكنم luk tecellisi, dünyada Müslüman toplumun bulunduğu her
ُ ْ ُ َ َ َ ْ ُ ُ ْ yerde hissedilir. Oruç tutulur, mukabeleler okunur, İftar
“(O sayılı günler) insanlar edilir. Yatsı namazından sonra teravih namazı kılınır. Fakir-
için bir hidayet rehberi, doğru lere fıtır sadakası verilir. Bin aydan daha hayırlı olan Kadir
yolun ve hak ile batılı birbirinden gecesi, bu ay içindedir. Dileyen Ramazan ayında, özellikle
ayırmanın apaçık delilleri olarak son on gününde itikâfa girer. Böylece Müslümanlar bu ayda
Kur'an'ın kendisinde indirildiği manevi bir eğitimden geçerler.
Ramazan ayıdır. Öyle ise Oruç, Yüce Allah’ın emrine boyun eğmektir. Sırf Allah
içinizden kim bu aya ulaşırsa rızası için yerine getirilen çok faziletli bir ibadettir. Bu
onu oruçla geçirsin...” niyetle oruç tutanları Allah mükâfatlan dıracaktır. Bir kudsî
(Bakara suresi, 185. ayet) hadiste şöyle geçmektedir: “Oruçlu kimse, benim rızam için
yemesini içmesini, cinsi arzusunu bırakmıştır. Oruç sadece
Bu ayet-i kerimeyi Ramazan benim için yapılan bir ibadettir. Onun ecrini ben veririm.” 95
ayının önemi açısından
değerlendiriniz. Oruç, mümini içgüdülerinin pençesinden kurtarır ve ruhi
olgunluğa kavuşturur. Gerçek anlamda oruç tutmak; ruhu-
muza, kalbimize ve azalarımıza da oruç tutturmaktır. Sade-
ce yemeden içmeden uzaklaşmak değil, aynı zamanda nef-
si terbiye etmektir. Cenâb-ı Hakk’ın (c.c.) hoşnut olmadığı
haramlardan uzaklaşmak, günaha sevk eden şeylere bak-
mamak, kul hakkı yememek, kendimizi kavgadan ve yalan,
dedikodu, küfür gibi şeylerden uzak tutmaya çalışmaktır.
Bizim için en güzel örnek olan Resulullah (s.a.v.)
şöyle buyurmuştur: “Kim oruçlu iken yalanı ve kandırmayı
terketmezse bilsin ki onun yiyip içmesiyi bırakmasına Allah’ın
Herhangi bir özür yokken ihtiyacı yoktur.” 96
Ramazan günü oruç tutmamak
büyük bir günahtır. Oruç tutan kimse, Rabbine olan kulluk borcunu yerine
getirmenin mutluluğunu yaşar.
Oruç tutanların Allah katındaki mevkileri yüksektir. Hz.
Muhammed (s.a.v.) cennete girecek insanların dünyadaki
amellerine göre değişik kapılardan cennete davet
edileceğini bildirmiştir. O kapılardan biri de oruç tutmayı
93 Buhârî, Savm, 5.
94 Buhârî, Savm, 6; Müslim, Sıyâm, 203.
95 Müslim, Sıyâm, 162.
96 Buhârî, Savm, 8, Edeb 51; Ebû Dâvud, Savm, 25; Tirmizî, Savm, 16.
114