Page 4 -
P. 4
Semâ dört selamdan oluşur. Birinci selamın güfteli kısmı bitince bütün semâzenler
oldukları yerde yüzleri şeyhe bakacak şekilde düşmemek için ikili üçlü gruplar hâlinde
birbirlerine yaslanırlar. Yine kollarını göğüslerine çaprazlayıp niyaz vaziyeti alırlar. Birinci selam
insanoğlunun Allah’ın (c.c.) yüceliğini bilmesi ve kendi kulluğunu idrak etmesidir.
İkinci selam, birinci selam gibi devam eder. Bu selam ise Allah’ın (c.c.) kıyas kabul etmez
kudret ve kuvveti karşısında kulun hayranlığını ifâde eder.
Üçüncü selam da bir ve ikinci selama benzer ve biraz daha yürük usuller kullanılır.
Üçüncü selam, ikinci selamdaki hayranlığın Allah (c.c.) aşkına dönüşmesidir ve bu aşkla şevkin
bir araya gelmesidir.
Dördüncü selamda semâhane etrafında dönme kesilir ve semâzen sadece kendi
etrafında döner. Son selama kollarını açarak iştirak eden şeyh, meydanda yakasından tutarak
semâa eşlik eder. Dördüncü selam Rabb’in ululuğunu Hakke’l-yakin mertebede gören kulun
kulluğunu tam anlamı ile idrak etmesi ve bu kullukta sabit bir duruma gelmesidir ki, bu
sebeple dördüncü selamdaki semazenlerin yalnız kendi etraflarında dönüp semâhaneyi artık
dolaşmamaları yani dik ve sabit durmaları bunu temsil eder.
Selam sona erince ney taksimine başlanır. Şeyh efendi yerine dönerek yeri öper ve
postu selamlar.
Bir aşır okunur. Aşır bitince şeyh efendi Fâtiha der ve dervişan ayağa kalkar.
Barekallah diye başlayan dua okunur.
Fatiha okunduktan sonra ise, ervah-ı tayyibeleri… diye başlayan gülbank okunur.
Gülbankın sonunda “Keremi Ali Hu diyelim Huuuu…” diyerek Hû ismini uzatır ve dervişan da
Hû ismini söyler.
Şeyh efendi kapıya yönelir. Kapıya gelince baş keserek “es-selâmü aleyküm” der. Semâzen
başı veya aşçı başı ise baş keserek “ve aleyküm selâm ve rahmetullâhi ve berekâtühuuu” der.
Şeyh yine kapıya yakın bir yerden selam verir bu sefer selamı mutrıbandan birisi alır.
Kapıya varınca baş keser ve bütün dervişler de baş keserek selam alırlar.
Son olarak herkes şeyh efendinîn ardından sırayla yürüyüp semâhaneyi terk eder.
1.2. alevi Bektaşi Nefesleri
Mevlevi mûsikîsinden sonra en zengin
tarikat mûsikîlerinden bir tanesi Bektaşi
mûsikîsidir. Hiç şüphesiz bu zenginliğin
sebeplerinin başında kendine özgü mûsikî
formlarının ve bir zikir anlayışının bulunması
gelir.
Mevlevilikte ney sazına büyük önem
atfedilirken insanın en önemli bölgesinin
başı olduğu, neyin de insan başı gibi yedi
delikli olduğundan bahsedilir. Aynı önemi
Alevi-Bektaşi inanışı/kültürü saza (bağlama)
Hacı Bektaş Veli Dergahı
88 89