Page 2 -
P. 2
1. TEKKE MÛSİKîSİ
Tekke mûsikîsinin cami mûsikîsi
ile pek çok ortak yönü olmakla birlikte
tekke mûsikîsinin en önemli özelliği
mûsikî icrasında saz kullanılmasıdır.
Bütün tarikat ayinleri Hz.
Peygamber’e (s.a.v.) salatü selamla
başlar. Zira onlar için yaratılmışların
en şereflisi olan Hz. Muhammed
(s.a.v.), kendi canlarından daha
değerlidir. Tarikat ayinlerinin ortak
amacı Hz. Muhammed’in (s.a.v.)
sevgisini kazanarak Allah’ın (c.c.)
rızasına kavuşmaktır.
Tekkelerdeki mûsikîden asıl amaç, Allah’ı ve Hz.
Her tarikatin benimsediği Peygamber’i (s.a.v.) anmaktır.
zikre göre (kuudî ”oturarak”, kıyâmî
“ayakta”, devrânî “ayakta daire şeklinde dönerek”) mûsikîsi de uygun bir üslup ve tavırdadır.
Ayrıca her tarikatin tasavvufi düşüncesi ayinine de yansımıştır. Aslında tekkelerdeki mûsikîden
asıl amaç, Allah’ı (c.c.) ve Hz. Peygamber’i (s.a.v.) anmaktır. Mûsikî bu zikirleri süslemek ve
yürütmek amacı ile kullanılır.
Tarikatlarda semâ, mûsikîlerinin de gelişme sebebi olmuştur. Zira semâ, semah ve
diğer zikirler, mûsikîsi ile anlam kazanmaktadır. Her tarikatın kendisine özgü bir zikri vardır.
Bu zikirleri üç grupta inceleyebiliriz. Bunlardan ilki Mevlevi Semâ’sı, ikincisi Bektaşi Semâhı
sonuncusu ise bu ikisinin dışında kalan cehri (zikirlerini açıktan yapan) tarikatların birbirine
benzer kuûdî veya kıyâmî olarak (oturarak veya ayakta) yaptıkları zikirlerdir.
1.1. Mevlevi ayini
Tüm dünya tarafından fikirlerine itibar edilen, sözleri ve eserleri hakkında birçok dilde
sayısız kitaplar yazılan, kendinden sonraki tüm asırlarda fikirleri, felsefesi, toplumsal hayata
yaptığı etkileri tartışılan Hz. Mevlânâ, Mesnevî’sinde kendi adını Muhammed bin Muhammed
bin Hüseyin el-Belhî olarak ifâde etmiştir. Hz. Mevlânâ o dönemde Diyâr-ı Rûm şeklinde
isimlendirilen Anadolu’ya gelip yerleştiği için Rûmî yani Anadolulu olarak anılır. Bu bölümde
Mevlânâ’nın bu özelliklerinin dışında kitabımızın da konusu olan müziği ve mevlevi ayini
hakkında bilgi vereceğiz.
Hz. Mevlânâ semâ için “Semâ nedir bilir misin? Varlıktan sıyrılıp kendinden geçerek,
mutlak fenâ (yokluk) içinde bekâ (varlık) lezzetini duyabilmektir.” demektedir.
Mevleviliğin ayin şekli bütün hâl ve hareketleri ile diğer tarikatlardan farklılık arzeder.
Mevlevilerin, mukâbele/semâ denen dinî törenleri sırasında okudukları büyük bestelere
Mevlevi Ayini denir.
86 87
87