Page 15 - 12. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2. Ünite
P. 15
2. Ünite ANADOLU'DA İSLAM
Ahi Evran Zaviyesi, 20. yüzyılın başlarına kadar esnaf zümresi üzerindeki manevi tesirini
devam ettirmiştir. Bu durum, başta debbağlar olmak üzere bütün esnafın Ahi Evran’ı pir kabul
etmelerinden ve devletin bu bağlılığı teşvik eden desteğinden ileri gelmiştir. 37
BİLİYOR MUSUNUZ?
İslam dünyasının en meşhur seyyahlarından olan İbn-i Battûta (1304-1369) Büyük Dünya
Seyahatnamesi isimli eserinin Anadolu bölümünde neredeyse her şehirde ahilerden
övgüyle bahsederek şunları kaydeder: “Niğde’de üç gün kaldıktan sonra Kayseri’ye doğru
yola çıktık. Bu beldede Ahi Emir Ali’nin zaviyesine indik. Bu zât çevredeki Ahiler’in ileri
gelenlerinden olup, hükûmet katında saygınlığı olan bir beydir… Bu ülkenin âdetine göre,
bir şehirde hükümdar bulunmadığı zaman hükûmeti ahiler yönetir. Kayseri’nin ardından
Sivas’a yollandık. Bu şehre yaklaştığımızda Ahi Bıçakçı Ahmet’in yoldaşları karşıladı. Daha
sonra Ahi Çelebi’nin yoldaşları ile karşılaştık. Her ikisi de kendilerinde misafir olmamızı
istedi. Ancak, önce gelenlerin zaviyesine indik. Daha sonra buradan şehrin emirinin sarayına
gittik. Bizi misafir etmek istese de Ahi Çelebi, “henüz benim zaviyeme misafir olmadılar”
diyerek bizi zaviyesinde ağırladı.”
(İbn-i Battûta, Büyük Dünya Seyahatnamesi, s. 213-214.)
Hacı Bektaş-ı Veli
Hacı Bektaş-ı Veli, Bektaşiliğin kurucusu olup Hora-
san erenlerindendir. Asıl adı Muhammed olan Hacı Bek-
taş, 1247 yılında Nişabur’da doğdu. Tasavvuf geleneği
içinde eğitimini tamamladıktan sonra Anadolu’ya gele-
rek Sulucakarahöyük’e yerleşti. 1337 yılında vefat etti. 38
Ölümünden sonra Hacı Bektaş-ı Veli diye şöhret
bulmuştur. 14. yüzyılda Yeniçeri Ocağının kuruluşuna,
16. yüzyılda kendi adını alacak olan Bektaşilik tarikatının
teşekkülüne adını veren Hacı Bektaş-ı Veli’nin, devrinin
kaynaklarının hiçbir iz bırakmadığına bakılırsa yaşadığı
dönemde yaygın bir şöhrete sahip olmadığı söylenebilir.
Anadolu'da yaşayan hiçbir sufi, Hacı Bektaş-ı Veli kadar
şöhrete sahip olmamıştır. Bu anlamda onun, ölümüyle
yeniden doğduğunu söyleyebiliriz. Hacı Bektaş-ı Veli’nin
daha çok Hoca Ahmet Yesevi’den etkilendiği görülmekte- 12.1.13. Hacı Bektaş-i Veli (temsili)
39
dir. Anadolu’da Kuruluş Dönemi'nde dervişler arasında
Hacı Bektaş-ı Veli’nin ve düşüncelerinin önemini gören Osmanlı, Yeniçeri Ocağının piri olarak
onu seçmiştir. Böylece Hacı Bektaş-ı Veli’nin düşünce sisteminden esinlenilen Bektaşilik, gerek
halifeleri gerek göçebe topluluklar gerekse Yeniçeri Ocağı aracılığıyla güçlenmiştir.
Osmanlıların en önemli askerî gücü olan Yeniçerilerin tamamı, sınır boylarında cihat
eden Türkmenlerin ise büyük kısmı Bektaşi’dir. Yani yeniçeriler hem asker hem de mürittir.
37 İlhan Şahin, “Ahi Evran”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 1, s. 529-530.
38 Ramazan Muslu, Anadolu’da Tasavvuf Yolları, s. 59.
39 Ahmet Yaşar Ocak, “Hacı Bektaş-ı Velî”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 14, s. 455-458.
60