Page 25 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 3. Ünite
P. 25

Bir toplumda temel hakların ve özgürlüklerin varlığından bahsedilebilmesi için orada in-
            sanların özgürce düşünebilmeleri gerekir. Düşüncelerin, başkalarının hakları çerçevesinde
            özgürce ifade edilebildiği, tartışılabildiği toplumlarda huzur ve barış ortamı hâkim olur.



                Yorumlayalım

                “Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman eder-
                lerdi. Böyle iken sen mi mümin olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?”
                                                                             (Yûnus suresi, 99. ayet.)
                Yukarıdaki ayeti inanç özgürlüğü açısından yorumlayınız.



            İbadet Özgürlüğü

            İnanç özgürlüğünü bir hak olarak tanımak doğal olarak ibadet hakkını ve kişinin inancı
            doğrultusunda ibadet edebilmesini beraberinde getirir. İslam dininde inanç özgürlüğü ya-
            nında ibadetleri yerine getirebilme özgürlüğü de tanınmış, bu ikisi birbirini tamamlayan
            unsurlar olarak görülmüştür.
            İnsanlara  inanç  özgürlüğü  tanımak  demek  o  kişilerin  inançlarına  göre  yaşayabilmeleri,
            ibadetlerini yerine getirebilmeleri, ibadethane açabilmeleri demektir. İbadet hakkı, inanç
            özgürlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır.

            Allah’a inanmanın doğal sonucu olan ibadet etmek Kur’an’da insanın bakış açısıyla şöyle
            ifade edilmiştir: “Bana ne olmuş ki, beni yaratana ibadet etmeyecekmişim! Hâlbuki,
            hepiniz O’na döndürüleceksiniz. O’nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? …”
                                                                                              108
            Müslümanlar  Hz.  Peygamber  döneminden  itibaren  diğer  din  mensuplarının  ibadetlerini
            yapabilmesi için her türlü kolaylığı göstermişlerdir. Örneğin Necranlı Hristiyan bir heyet
            Peygamberimizle görüşmek için Medine’ye geldiğinde görüşme esnasında ibadet vakitleri
            girince Hz. Muhammed’den (s.a.v.) izin istemişler, Hz. Peygamber de onların mescitte
            ibadet etmelerine müsaade etmiştir. 109


                Düşünelim-Konuşalım

                Hz. Peygamber’in Necranlı Hristiyanlarla yaptığı anlaşma İslam’ın inanç özgürlüğüne
                verdiği öneme güzel bir örnektir. “… Onların mallarına, canlarına, dinî hayat ve
                tatbikatlarına,  hazır  bulunanlarına,  bulunmayanlarına,  ailelerine,  mabetlerine
                ve az olsun çok olsun onların mülkiyetinde bulunan her şeye şamil olmak üzere
                Allah’ın himayesi ve Resulullah Muhammed’in zimmeti, Necranlılar ve onlara bağlı
                etraftakiler üzerine bir haktır. Hiçbir piskopos kendi dinî vazife mahalli dışına,
                hiçbir papaz kendi vazifesini gördüğü kilise dışına, hiçbir rahip içinde yaşadığı
                manastır dışında başka bir yere alınıp götürülmeyecektir…”

                                                                       (Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi, C 1, s. 622.)
                 Yukarıdaki  metinden  hareketle  İslam’ın  ibadet  özgürlüğüne  verdiği  önemi
                 yorumlayınız.



            108  Yasin suresi, 21-22. ayetler.
            109  M. Ali Kapar, Hz. Muhammed’in Müşriklerle Münasebetleri, s. 242.
                                                       82
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30