Page 11 - Akaid 7. Ünite
P. 11

7. Ünite                   KADER VE KAZAYA İMAN





            B        BİLGİ KUTUSU



              İrade: 1. Seçme, tercih etme, isteme, dileme, arzu etme, meyletme, karar verme.
              2. Aklın düşünüp karar vermesi, yapılması veya yapılmaması eşit olan çeşitli dav-
              ranışlardan birini beğenip tercih etmesi. 3. Allah’ın dilemesi, arzu etmesi, tercih
              etmesi ve dilediğini yerine getirmesi anlamlarında Allah’ın sıfatlarından biri.
              Cüz’i  İrade:  İnsana  verilen  sınırlı  özgürlük,  tercih  etme  kabiliyeti.  İnsana  Allah
              tarafından  verilen  özgürlük;  dileme,  tercih  etme  kabiliyeti.  İnsan,  cüz’i  iradesi
              sayesinde davranışlarından sorumlu olur. Bu nedenle kişilerin cüz’i iradelerini
              kendilerine hem dünyada hem de ahirette yararlı olacak işler için kullanmaları
              dinimizce tavsiye edilmiştir.
              Külli İrade: Allah’ın iradesi, ilahi irade. “Allah’ın istediğini istediği gibi dilemesi ve
              seçmesi” anlamında Allah’ın mutlak ve sınırsız iradesi. Külli irade, her şeye hâ-
              kim olan, her şeyi içine alan iradedir. Yaratma fiili ile birlikte ele alınır. Her şeyin
              yaratıcısı Allah’tır; hakiki irade de ona mahsustur. Kâinatta Allah’ın külli iradesine
              aykırı hiçbir olay gerçekleşemez. O’nun irade ettiği şey mutlaka olur, irade etme-
              diği hiçbir şey meydana gelmez. Allah için bir zorunluluk da düşünülemez. Hiçbir
              şeyi var etmeye veya yok etmeye mecbur değildir. Kimse Allah’ı bir şeyi yapmaya
              veya yapmamaya zorlayamaz.
                                                                 (bk. MEB Dini Terimler Sözlüğü, s. 221.)


                “Putperestler diyecekler ki: ‘Allah dileseydi ne biz ortak koşardık ne de atalarımız. Hiçbir
           şeyi de haram kılmazdık.’ Onlardan öncekiler de aynı şekilde (peygamberleri) yalanladılar ve
           sonunda azabımızı tattılar. De ki: Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? Siz zandan başka
           bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
                                                                 40
                “Ortak koşanlar dediler ki: ‘Allah dileseydi ne biz ne de babalarımız ondan başkasına tapar-
           dık. O’nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık.’ Onlardan öncekiler de böyle yapmış-
           lardı. Peygamberlerin üzerine açık seçik tebliğden başka bir şey düşer mi?” 41

                “Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz Allah, size muhtaç değildir. Bununla beraber O, kullarının
           küfrüne razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizden bunu kabul eder. Hiçbir günahkâr diğerinin gü-
           nahını çekmez. Nihayet hepinizin dönüp gidişi, Rabb’inizedir. Yaptıklarınızı O size haber verir.
           Çünkü O, kalplerde olan her şeyi hakkıyla bilendir.” 42


                3.3. Sorumluluk

                Akıl ve özgür irade sahibi bir varlık olarak in-  N  NOT EDELİM
           san aynı zamanda sorumlulukları da olan bir var-
           lıktır. Akıl ve irade nimeti insana beraberinde bazı
           yükümlülükler de getirmektedir. Zaten insanın im-  “Allah  bir  kimseyi  ancak  gücünün
           tihana tabi tutulması, emir ve yasaklarla muhatap   yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun ka-
           olması ve yaptıklarından sorumlu tutulup hesaba   zandığı iyilik kendi yararına, kötülükte
           çekilmesi ona verilen bu seçme özgürlüğü sebe-  kendi zararınadır...”
           biyledir. Şayet tercihte bulunabilme durumu olma-                  (Bakara suresi, 286. ayet.)
           saydı o zaman imtihana gerek kalmaz, sorumluluk
           diye bir şeyden bahsedilemezdi.
           40. En’am suresi, 148. ayet.
           41. Nahl suresi, 35. ayet.
           42. Zümer suresi, 7. ayet.
                                                                                              145
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16