Page 8 - Akaid 7. Ünite
P. 8

KADER VE KAZAYA İMAN                           7. Ünite                                   7. Ünite





                 İnsanın akıl sahibi olması, onu irade ve tercih sahibi olmayan diğer varlıklardan ayırmakta;
            dinin teklifleri karşısında insanı kabul ya da ret açısından bir tercihle ve seçimle yüz yüze bırakmak-
            tadır. Bu özellik insana verildiği için insanlar arasında aklını kullanarak imanı ve teslimiyeti seçenler
            olduğu gibi, inkâra sapanlar da olmuştur.
                 Kur’an-ı Kerim’e göre insanı diğer varlıklardan daha değerli hale getiren ve hayatına anlam
            kazandıran akıldır. Dinin emirlerine muhatap olma ve din açısından mükellef sayılmanın olmazsa
            olmaz şartı da akıldır. Nitekim dinimizde aklı olmayanlar, dinî emirler ve nehiyler açısından sorum-
            lu değildir. Akıl sağlığını kaybedenlerden dinî sorumluluklar düşmekte, akli melekeleri tam olarak
            teşekkül etmediği için âkil ve baliğ olana kadar çocuklar dinen mükellef sayılmamaktadır.

                 Kur’an’da pek çok ayette aklını kullanmak övülürken aklını kullanmayanlar ağır bir dille eleştiril-
            mektedir. Bunlardan bazılarını şöylece sıralayabiliriz:

                 “İşte biz, bu örnekleri insanlar için getiriyoruz fakat onları ancak bilenler düşünüp (aklede-
            bilir) anlayabilir.”
                            30
                 “Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık şimdi şu alevli cehennemin mahkûm-
            ları arasında olmazdık! diye ilave ederler.” 31

                 Bu ayetlerde akıl ve bilgi arasındaki ilişkiye dikkat çekildiği gibi cehenneme götüren sebeple-
            rin başında aklın kullanılmamasına da vurgu yapılmaktadır.

                 Kur’an’da sebep-sonuç ilişkileri ve özellikle yaratılmış varlıklarla yaratıcı arasındaki ilişki an-
            latılırken ön plana çıkarılan temel kavram akıldır. Akıl kelimesinin sözlük anlamı da bağ kurmak,
            irtibat kurmak anlamına gelmektedir.
                 “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim
            sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır.” 32
                 “Gecenin ve gündüzün değişmesinde, Allah’ın gökten indirmiş olduğu rızıkta (yağmurda)
            ve ölümünden sonra yeri onunla diriltmesinde, rüzgârları değişik yönlerden estirmesinde, aklını
            kullanan toplum için dersler vardır.”
                                             33
                 “Rabb’inden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (inkâr eden) kör kimse gibi olur
            mu? (Fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar.” 34

























                                      Akıllı bir varlık olan insan yaptıklarından sorumludur.
            30. Ankebut suresi, 43. ayet.
            31. Mülk suresi, 10. ayet.
            32. Al-i İmran suresi, 190. ayet.
            33. Casiye suresi, 5. ayet.
            34. Ra’d suresi, 19. ayet.
             142
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13