Page 14 - Akaid 7. Ünite
P. 14

KADER VE KAZAYA İMAN                           7. Ünite                                   7. Ünite





                 Hadislerde ise eceli gelmeyen hastaların şifa bulabileceği; bu sebeple ziyaretçilerin hastalar
            için şifa dileğinde bulunması gerektiği beyan edilmiştir.  Yine hadislerde ecelin insanın emellerine
                                                             60
            ulaşmasına engel olduğu, her insanın ecelinin önceden takdir edildiği bildirilmiştir.  Ayrıca Hz.
                                                                                       61
            Peygamber, akrabayı ziyaret edip onları gözetmenin, komşulara karşı güzel davranmanın ve sadaka
            vermenin ömrü uzattığını bildirmiştir. 62

                 Mâtürîdiyye ve Eş’ariyye’den oluşan Ehl-i sünnet âlimlerine göre ecel daha çok “Allah’ın (c.c)
            canlıların öleceğini bildiği zaman” diye tarif edilir. Buna göre canlıların her birinin yaşayacağı ecel
            tektir ve kesinlikle değişmez. Hiçbir canlı kendisi için takdir edilen zamandan önce hayat bulama-
            yacağı gibi hakkında takdir edilen ölüm vakti gelmeden de ölmez. En’am suresinin “Sizi bir ça-
            murdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden (ecel-i kazâ) ancak odur. Bir de onun katında
            muayyen bir ecel (ecel-i müsemmâ) vardır.
                 Siz hâlâ şüphe ediyorsunuz.”  ayetinde yer alan “ecel-i müsemmâ” kıyametin kopmasına
                                           63
            dair olup bununla insanın değil kâinatın eceline işaret edilmiştir. Dolayısıyla da tabii yolla da olsa
            kaza ve öldürülme şeklinde de olsa herkes kendi eceliyle ölür. Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın (c.c) izni
            olmadıkça hiçbir nefsin ölmeyeceği, ölüm vaktinin tayin edilmiş bir yazıya göre gerçekleştiği “Hiç-
            bir kimse yok ki ölümü Allah’ın iznine bağlı olmasın. (Ölüm), belli bir süreye göre yazılmıştır...”
                                                                                                 64
            ayeti ile bildirilmiştir. Eceli gelen hiçbir şahsın yaşatılmayacağı kesin bir şekilde anlatılarak herkesin
            eceliyle öldüğüne şu ayet ile işaret edilmiştir: “Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi (ölümünü) erte-
                                                    65
            lemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”
                 Netice olarak kişinin sağlık kurallarına uyup uymayacağı, sağlık alanında ne gibi gelişmelerin
            ortaya çıkacağı, kişinin herhangi bir kaza veya öldürme hadisesiyle karşılaşıp karşılaşmayacağı vb.
            hususlar; ilahi bilgi ve iradenin kapsamı dışında değildir. Kişinin ne zaman öleceği (eceli) sadece
            Allah (c.c) tarafından bilinebilir. O halde insanın yaşamak için gerekli tedbirleri alması onun kulluk
            vazifesinin bir gereğidir. Dolayısıyla ölümden önce hayatın değerini bilmek, hastalanmadan önce
            sağlığı korumak, hastalanınca tedavi olmak gibi tedbirlere başvurmak gereklidir. 66







                          Kum saatindeki
                          kumların sayısına                          Ömür: Doğumdan ölü-
                           ömür dersek                               me kadar geçen sınırlı
                                                                       zaman dilimidir.






                         Son kumun düşme                              Ecel: Ömrün sona
                         anına ecelin gelme-                          erdiği zamandır.
                            si diyebiliriz.







            60. Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 197; Tirmizi, Tefsîr, 2.
            61. Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 156; VI, 159; Buhârî, Daavât, 26; İbn Mâce, Mukaddime, 10.
            62. Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 156; VI, 159; Buhârî, Daavât, 26; İbn Mâce, Mukaddime, 10.
            63. En’am suresi, 2. ayet.
            64. Âl-i İmrân suresi, 145. ayet.
            65. Münâfikun suresi, 11. ayet.
            66. TDV İslam Ansiklopedisi, C 10, s. 380-382.

             148
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19