Page 19 - Akaid 6. Ünite
P. 19
6. Ünite 6. Ünite AHİRETE İMAN
miz bir hadis-i şerifte şöyle açıklamıştır: “Cenab-ı Hakk buyuruyor ki: Salih kullarım için ben, cennette
hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve insanın kalbinden geçmeyen nice nimetler hazır-
ladım.” Bu konuda Kur’an da şöyle buyurulur:
100
“Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez.” 101
Havz
Kıyamet gününde peygamberlere ihsan edilecek havuzlar bulunacaktır. Müminler bunların
tatlı ve berrak suyundan içerek susuzluklarını gidereceklerdir.
102
“Kuşkusuz biz sana kevseri verdik.” Bu ayette geçen kevser genellikle cennetteki havuz
olarak anlaşılmıştır. Bu sebeple Peygamber Efendimiz’in kıyametteki havuzu için “havz-ı kevser”
denilmiştir.
Sahih olan rivayete göre Kevser havuzu cennettedir. Havuz ile Kevser’in aynı olduğu rivayet
edilmişse de Kevser cennetteki ırmağın ismidir.
Havz-ı Kevser cennet kapılarının yanındadır. Sahih görüşe göre iki tane havuz vardır. Biri sırat-
tan önce mahşer yerinde, diğeri ise cennettedir.
Hadislerde bildirildiğine göre kıyamet günü her peygamberin bir havuzu olacaktır. Bu havuz-
dan o peygamberin kendisi ve ümmeti içecektir. Peygamber Efendimiz’in havuzu çok geniş, suyu
sütten daha beyaz, kokusu miskten daha güzel, kadehlerinin sayısı da gökteki yıldızlardan daha
çoktur. Ondan bir kere içen bir daha ebediyen susamayacaktır. 103
Rü’yetullah
Şüphesiz cennetteki nimetlerin en büyüğü Allah’ın (c.c) hoşnutluğunu kazanmak ve Allah’ı
(c.c) görmektir. Bu konuda Kur’an’da şöyle buyrulmuştur:
“...Allah’ın rızası ise hepsinden (bütün cennet nimetlerinden) daha büyüktür. İşte büyük
kurtuluş da budur.” 104
“Yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parıldayacaktır. Rabb’lerine bakacaklardır.” 105
Peygamberimizin (s.a.v) bu konudaki bir hadisi de şöyledir:
“Muhakkak ki siz şu ayı gördüğünüz gibi, Rabb’inizi de görecek siniz. Ve o sırada izdihamdan
ötürü birbirinize zarar vermiş de olmayacaksınız.” 106
Ehl-i sünnet âlimlerine göre Müslümanlar cennette Yüce Allahı, mahiyetini tarif edemeyece-
ğimiz bir şekilde görecektir.
Cehennem
Kelime olarak derin kuyu anlamına gelen cehennem, ahirette kafirlerin sürekli olarak, günah-
kar müminlerin de günahları ölçüsünde cezalandırılmak üzere kalacakları azap yeridir.
Kur’an’da cehennem anlamında yedi isim daha kullanılmıştır. Bu isimler şunlardır: nâr (ateş),
cahim (son derece büyük, alevleri kat kat yükselen ateş, düşenlerin çoğunun geri dönmediği uçu-
rum), sair (çılgın ateş ve alev), haviye (kızgın ateş), leza (dumansız ve katıksız alev), sakar (ateş),
hutame (obur ve kızgın ateş). Bazı bilginler, bu yedi ismin cehennemin yedi tabakası olduğunu
107
ileri sürmüşlerdir.
100. Buhari, Tefsir, Sure, 32; Müslim, Cennet, 1; Tirmizi, Tefsir, Sure, 32.
101. Secde suresi, 17. ayet.
102. Kevser suresi, 1. ayet.
103. Buhari, Rikak, 53; Fiten. 1; Müslim, Fedail, 9; Tirmizi. Kıyamet, 14-15.
104. Tevbe suresi, 72. ayet.
105. Kıyamet suresi, 22-23. ayetler.
106. Buhari, Mevakit, 16; Tevhid, 24; Müslim, İman, 81; Tirmizi, Cennet, 15.
107. bk. Bakara suresi, 24. ayet; Maide suresi, 86. ayet; Ahzab suresi, 64. ayet; Karia suresi, 9. ayet; Mearic suresi, 15. ayet; Müddessir
suresi, 27. ayet; Hümeze suresi, 4. ayet.
129