Page 18 - Akaid 6. Ünite
P. 18

AHİRETE İMAN                             6. Ünite




            ruyan herhangi bir dost ve şefaatçinin bulunmayacağı “Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda
            vermez.”  vb. ayetlerle bildirilmiştir. Allah’ın (c.c) ahirette bazı kullarını diğerleri hakkında şefaatçi
                     95
            kılması ise şefaat etme yetkisinin sadece O’nun elinde bulunduğu anlamına gelir. 96
                 Unutmayalım; Müslümanlara düşen görev, şefaate güvenerek dinin gereklerini terk etmek
            değil, şefaate layık olabilmek için çalışıp çabalamak olmalıdır.
                 3.6. Cennet ve Cehennem

                 Cennet ve cehennem ahiret hayatının son ve ebedi duraklarıdır.
                 Cennet

                 Cennet, örtmek, gizlemek anlamına gelen “cenn” kökünden türemiş bir isimdir. Sözlük anlamı,
            bitki ve ağaçlarıyla toprağı örten bahçe demektir. Çoğulu “cinan ve “cennat”tır. Kur’an’da, müminlerin
            ahiretteki “ebedi nimet ve saadet yurdu” için isim olarak kullanılır. Cennet ve oradaki hayat sonsuz-
            dur.
                 Kur’an’da cennet için çeşitli isim-
            ler  kullanılmıştır:  cennatü’n-naîm,
            cennetü’l   me’vâ,   cennâtü   adn,
            dar’ul-huld, firdevs, dâru’s-selam, dâ-
            ru’l-mukâme, el-makâmu’l-emin .
                                        97
                 Kur’an-ı  Kerim’de  cennet  ve
            cennetlikler  şöyle  tasvir  edilmiştir:
            Cennet,  genişliği  göklerle  yer  kadar
            olan, yakıcı sıcağın da dondurucu so-
            ğuğun da görülmeyeceği bir yerdir. Te-
            miz su, tadı bozulmayan süt ve süzme
            bal  ırmaklarının  yer  aldığı  cennette,
            suyu zencefille kokulandırılmış tatlı su
            pınarı (selsebil) ve sonunda misk koku-
            su bırakan bir içecek de vardır. Cennet
            içeceği, baş ağrıtmayan, sarhoş etme-
            yen,  günah  işletmeyen,  bir  içecektir.          Cennet nimetleri sonsuzdur.
            Cennette türlü meyveler, hurmalıklar, nar ağaçları, bağlar, salkımları sarkmış muz ağaçları ve çeşit
            çeşit kuş etleri bulunur.
                 Cennetliklerin elbiseleri ince ve kalın halis ipektendir. Evleri güzeldir. Onlara hizmet etmek için
            ölümsüz gençler dolaşırlar. Altın kadeh ve tepsiler dolaştıran bu gençler güzelliklerinden dolayı birer
            inci sanılırlar. Cennettekilere altlarından ırmaklar akan, üst üste bina edilmiş köşkler vardır. Yorgunluk
            ve zahmet çekilmeyecek olan cennette, boş ve yalan söz işitilmez, kalplerden de kin sökülüp atılmıştır.
                 Kur’an-ı Kerim’deki cennet tasvirlerinden biri de şu şekildedir:
                 “Müttakîlere vâdolunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı
            değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar var-
            dır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedî
            kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?” 98
                 “İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.” 99
                 Cennet nimetlerinin insan akıl ve hayalinin alamayacağı güzellikte olduğunu Peygamber Efendi-

            95. Müddessir suresi, 48. ayet.
            96. bk. Yusuf Şevki Yavuz, “Şefaat”,  TDV İslam Ansiklopedisi, C 38, s. 412-415.
            97. bk. Necm suresi, 15. ayet; Müminun suresi, 11. ayet; Şuara suresi, 85. ayet; Beyyine suresi,  8. ayet; Fussilet suresi, 28. ayet; Yunus
               suresi, 25. ayet; Fatır suresi, 35. ayet;  Duhan suresi, 51. ayet.
            98. Muhammed suresi, 15. ayet.
            99. Bakara suresi, 82. ayet.

             128
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23