Page 21 - Akaid 6. Ünite
P. 21
6. Ünite 6. Ünite AHİRETE İMAN
4. Ahirete İmanın Hayatımıza Etkileri
Ahiret gününe iman, insanın dünyadaki hayatına etkileri açısından son derece önemli bir
inanç esasıdır. Çünkü bir insanın, davranışlarının ahirette cennet ya da cehennemle sonuçlanaca-
ğına iman etmesi, o davranışların daha ilk andan itibaren kontrollü ve bilinçli yapılmasını sağlar.
Bu açıdan baktığımızda ahiret inancı sadece öte dünyayla ilgili değil, aynı zamanda bu dünyayı da
etkileyen bir inançtır.
Ahiret inancı dünya hayatında kişiyi iyi olmaya, ahlaklı davranışlar sergilemeye, diğer insan-
lara şefkat ve merhametle muamele etmeye sevk eder. Çünkü insanı ahlaklı olmaya yönelten en
önemli saiklerden biri de ahiret inancıdır. Ahirete inanan birisi ahirette hesap vereceğini düşüne-
rek bu dünyadaki işlerinde helal haram bilinciyle yaşar, hak hukuk gözetir. İnsanlara karşı zorbaca
davranışlar sergilemez. Sadece kendi çıkarlarını düşünmez, topluma yararlı işler yapmaya gayret
eder. Ahiret inancı olmadığında insan ilişkilerine dünyevi çıkarlar ve fırsatçılık hakim olur.
Mümin kimse ahirette mutlak adaletin gerçekleşeceğine iman ettiği için dünya hayatını bu
imana göre yaşar. Yaptıklarından hesaba çekileceğini bilir ve dünyayı ahiret hayatına hazırlanma
mekânı olarak görür. Ahirete inanmayanlar ise hayatı sadece bu dünya hayatıyla sınırlı gördükle-
rinden ahiret hesabına güzel yatırımlar yapamazlar. Böylelikle müminler geçici olan hayatla ebedî
olan hayata hazırlık yaparlarken inanmayanlar geçici hayata takılıp kalırlar. İnananlar gerçek ve
baki olan ahiret hayatında mutluluğa kavuşurlar. Bu dünyada dahi nice zorluklar içinde mutlu ol-
mayı başarırlar. İnkârcılar ise bu dünya hayatında geçici olarak mutlu olduklarını zannetseler bile
ebedî hayatlarında cehennemle ve hüsranla karşılaşırlar.
Ahirete iman, insan hayatına bir he-
def ve yön verir, yaradılıştaki gayeyi öğretir.
Bu hayatın kendisi için bir sınav olduğunu
bilen insan yeryüzündeki sorumluluğunu
doğru algılar. Bu sorumluluk duygusuyla
dünya hayatında yapıp ettiği hiçbir şeyin
karşılıksız kalmayacağı bilinci ile hareket
eder. Artık onun için dünya hayatı geçici
bir oyalanma yeri değil, sonsuz ahiret ha-
yatı için bir hazırlıktır. Bu inanç, insan için
çok güçlü bir moral ve kalıcı bir mutluluğun
kaynağı olur. Zira bu durumda hayat insan
için Allah’ın (c.c) rızasını ve cenneti kazan-
dıracak bir fırsata dönüşmüş olmaktadır.
İşte bu, hayatın anlam ve amacını keşfet-
mek demektir.
Sürekli bir anlam arayışı içinde olan Ahirete iman, dünya hayatını anlamlı kılar.
insan kendi kendine: “Ben kimim?”, “Niçin
yaratıldım?”, “Benim sonum ve bu dünyanın sonu ne olacak?” gibi sorular sorar. Özellikle, “Benim
sonum ve dünyanın sonu ne olacak?” sorusuna en anlamlı cevabı ahiret inancı verir. Çünkü ahire-
te inanan insan yokluğa mahkûm bir varlık olmadığını, sonsuz bir hayatla şereflendirileceğini fark
eder. İşte bunu bilen insan, yaşamın bir amacı olduğunu anlar ve yaratılış amacı doğrultusunda
hayatını sürdürmeye özen gösterir.
Ahiret inancı insanların ümitlerini yeniler, acılarını hafifletir, zor durumlara katlanmasını sağ-
lar, onları ölüm korkusundan kurtarır. Dünya hayatının anlam ve amacını keşfeden insan hayatın
zorluklarına sabreder. Çünkü onun için karşılaşılan her zorluk geçici hayat sınavının bir parçasıdır.
131