Page 17 - Akaid 6. Ünite
P. 17

6. Ünite         6. Ünite                         AHİRETE İMAN





                O halde sadece Allah’ın (c.c) rızasına bağlı olarak onun izin verdikleri, hakkı (tevhidi) benim-
           seyenlere şefaat edecektir. “Allah’ı bırakıp da taptıkları putlar, şefaat edemezler. Ancak bilerek
           hakka şâhitlik edenler şefaat edebilirler.”  ayeti bu durumu ifade etmektedir.
                                                88
                Şefaat kavramına hadislerde de değinilmiş, başta Resulullah olmak üzere bütün peygamber-
           ler, melekler ve salih kulların müminlere şefaat edeceği rivayet edilmiştir.  Bir başka rivayete göre
                                                                            89
           Hz. Peygamber, ilkin ümmetinden cennet ehli olanlar için şefaatçi olacak, sonra cehenneme giren
           günahkârlar için üç defa şefaat edecek ve bu sayede cehennemlikler buradan çıkarılıp cennete alı-
           nacaktır.  Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Her peygamberin müstecab (Allah’ın kabul
                   90
           edeceği) bir duası vardır. Her peygamber o duayı yapmada acele etti. Ben ise bu duamı kıyamet
           gününde, ümmetime şefaat olarak kullanmak üzere sakladım. Ona inşaallah, ümmetimin şirk koş-
           madan ölenleri nail olacaktır.” 91
            D        DEĞERLENDİRELİM


               O’nun izni olmaksızın hiç kimse şefaatçi olamaz…”  (Yunus suresi, 3. ayet)
               “Ve öyle bir günden korunun ki kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimse-
              den şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da
              yapılmaz.” (Bakara suresi 48. ayeti)
               “De ki: “Bütün şefaat Allah’ındır.” (Zümer suresi, 44. ayeti)
               “Onlar,  Allah’ın  hoşnut  olduğu  kimseden  başkasına  şefaat  etmezler.  Hepsi  de
              O’nun korkusundan titrerler…” (Enbiya suresi, 28. ayeti)
               “Allah’tan başka hiçbir dost ve şefaatçi bulunmadığını Kur’an ile hatırlat.” (En’am
              suresi, 70. ayeti)
               “Şehid, ailesinden yetmiş kişiye şefaat eder.” (Ebu Davut, cihad 28)
               Ebu Hureyre (r.a)’den bir rivâyette; Peygamberimize (s.a.v): “Rabb’inin seni Ma-
              kam-ı Mahmud’a (övgü makamına) yükselteceği ümit edilir.” (İsra suresi, 79) ayetindeki
              Resulullah’a (s.a.v) makam-ı mahmud’dan sual edildi. Resulullah (s.a.v): “Bu şefa-
              attir.” diye cevap verdi. (Tirmizi, Tefsir, 17)
               Yukarıda zikredilen ayet ve hadisleri okuyunuz. Bu ayetlerde şefaatin şartları
               olarak nelerden bahsedilmektedir? Sınıfta arkadaşlarınızla değerlendiriniz.



                Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Şefaatim, ümmetimden büyük günah sahipleri içindir.” [Tir-
           mizi, şu ziyadeyi kaydeder: “Hz. Cabir (ra) dedi ki: “Kebair (büyük günah) ehli olmayanın şefaate
           ne ihtiyacı var!”]  Yine Peygamberimiz (s.a.v), Kur’an okuyan ve oruç tutan kimseler hakkında bu
                          92
           ibadetlerin de şefaatçi olacağını bildirmiş ve “Kur’an-ı Kerim’i okuyun! Çünkü Kur’an, onu okuyan-
           lara kıyamet günü şefaatçi olarak gelecektir.” demiştir. 93

                Şefaatin şartı olarak şunlar söylenebilir; Kur’an’da ve sahih hadislerde, hâkimiyet ve şefaatin
           yalnız Allah’a (c.c) ait olduğu açıkça belirtilmiştir. Bununla birlikte Allah’ın (c.c) razı olduğu ve şe-
           faat edilmelerine izin verdiği kimselere yine Allah’ın (c.c) izni dahilinde şefaat edilecektir. O’nun
           şefaat izni vereceği kulları Hz. Peygamber, diğer bütün peygamberler, melekler, salih ve müttaki
           müminlerdir. Şefaat izni verilecek kimseler ise, “…Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına
           şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler!”  ayetinde ifade edildiği üzere samimi Müs-
                                                           94
           lümanlardır. Kâfirlere ise hiçbir şekilde şefaat edilmeyecektir. Nitekim kafirler hakkında onları ko-

           88. Zuhruf suresi, 86. ayet.
           89. Buhârî, Tevhîd, 24; Müslim, Îmân, 302.
           90. Buhârî, Tevhîd, 19, 24, Rikak, 51; Müslim, Îmân, 332.
           91. Buhari, Da’avat 1, Tevhid 31; Müslim, İman 334.
           92. Tirmizi, Kıyamet 12; Ebu Davud, Sünnet 23; İbni Mace, Zühd 37.
           93. Buhârî, Tevhîd, 24; Müslim, Îmân, 47, 302.
           94. Enbiya suresi, 28. ayet.
                                                                                              127
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22