Page 7 - 12. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 7
96
Kültürümüzde Peygamberimiz
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yatsı na-
mazı sonrası ile sabah namazı öncesinde
uyumuştur. Vakti uygunsa öğle namazından
sonra bir saat kadar uyumuştur. Hz. Peygam-
ber (s.a.v.) “Gündüz orucu için sahur yeme-
ğinden ve gece ibadetine kalkmak için öğle
uykusundan yararlanın.” buyurarak öğle
13
uykusunun gece ibadetine imkan sağlayaca-
ğını ifade etmiştir.
Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) sohbetin-
de bulunanlar öğrendikleri bilgileri orada
bulunmayan kimselere anlatırlardı. Onun
huzurunda genelde dinin öğretimi ve üm-
met-i Muhammed’in işi konuşulurdu. İnsan-
lara faydası dokunmayacak bir sözü söyle-
mezdi. Ashabıyla kendisi arasında sevginin
çoğalmasına yarayacak iltifatlarda bulunur-
du. 14
İyi ve güzel olan şeyi tavsiye eder, kötü
olan şeyin kötülüğünü dile getirip ondan sa-
kındırırdı. Yaptığı her iş ölçülüydü, hiçbir işi
ve sözü diğerine ters düşmezdi. Meclislerde
kendine özel bir yer ayırmaz, ayrılmasına da
izin vermezdi. Bir topluluğun yanına vardı-
ğında kimseyi rahatsız etmeden nerede boş
Görsel 4.3: Peygamberimizin (s.a.v.) şemail-i şerifini an-
latan bir hilye örneği (Mehmet Çebi’nin koleksiyonundan yer varsa oraya oturur, başkalarına da böyle
alınmıştır.) yapmalarını söylerdi. Yanındakilerle ilgile-
nip onlara iltifat ederdi. Meclisinde bulunan
herkes onun en çok değer verdiği insanın kendisi olduğunu düşünürdü. Bir sorusu veya ihtiyacı
sebebiyle yanına gelip oturan kimse kendiliğinden kalkıp gidinceye kadar onun yanından ayrıl-
mazdı. Kendisinden bir şey isteyeni ya istediği şeyi vererek ya da vereceğini vaat ederek yahut
gönül alıcı bir söz söyleyerek gönderirdi. Herkes haklarının gözetilmesi bakımından onun yanında
birbirinden farksızdı. Ona göre üstünlüğün ölçüsü takva idi. Her zaman güler yüzlü, güzel huylu,
halim selimdi. Bağırıp çağırmaz, çirkin söz söylemez, kimseyi ayıplamaz ve aşırı derecede övmez-
di. 15
“Ben, az ve öz söz söyleme (cevâmiu’l-kelim) özelliği ile donatılmış olarak gönderildim.”
16
diyen Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gösterişten, gereksiz konuşmaktan, kendini ilgilendirmeyen
şeylerle meşgul olmaktan uzak dururdu. Sözünün başından sonuna kadar her kelimenin hakkını
vererek konuşurdu. Az sözle çok mana ifade eder, açık ve net konuşurdu. Sözünde ne fazlalık
ne de eksiklik bulunurdu. İnsana sevap kazandırmayan faydasız sözleri söylemezdi. Konuşmaya
başlayınca yanında bulunanlar ona saygılarından önlerine bakarak onu dinler, ancak o susunca
konuşurlardı. 17
13. İbn Mâce, Savm, 22.
14. bk. M. Yaşar Kandemir, “Şemail”, DİA, C 38, s. 498.
15. bk. M. Yaşar Kandemir, “Şemail”, DİA, C 38, s. 498.
16. İbn Esir, en-Nihâye, C 1, s. 295.
17. bk. M. Yaşar Kandemir, “Şemail”, DİA, C 38, s. 498.