Page 6 - 12. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 6
95
Kültürümüzde Peygamberimiz
Resûlullah (s.a.v.) çok defa hüzünlüydü. Hep Allah’ı (c.c.) düşünürdü. Gerekmedikçe konuş-
maz, çoğu zaman sükut ederdi. İnsanlarda kusur aramazdı. Hiç kimseyi aşağılayıp küçümsemez,
ayıplamaz ve kimsenin ayıplarını da araştırmazdı. Kibar ve yumuşak huyluydu. Etrafındakilere
kaba davranmaz, onları hor görmezdi. Allah’ın (c.c.) nimetlerine saygı gösterir, onları asla küçüm-
semezdi. Yenilen, içilen şeyleri lezzetsiz diye kötülemez, aşırı şekilde övmezdi. 9
Dinin bir emrini uygulayacağı sırada buna aykırı bir şey söylendiğinde öfkelenir, gerekeni ya-
pıncaya kadar da öfkesi yatışmazdı. Öte yandan kendisine yapılan kaba ve haksız bir davranıştan
dolayı öfkelenmez, onun intikamını almaya kalkışmazdı. 10
Bir şeye işaret edeceği zaman parmağıyla değil eliyle işaret ederdi. Bir şeye hayret ettiği za-
man elinin içini semaya doğru kaldırırdı. Konuşurken sözüyle uyumlu olarak elini hareket ettirir
ve sağ elinin başparmağını sol elinin avucuna vururdu. Birine öfkelendiği zaman başını ondan
SIRA SİZDE
“Merhamet edene Allah da merhamet eder. Siz yerdekilere merha-
met edin ki, göktekiler de size merhamet etsin.”
(Ebû Dâvûd, Edeb, 58.)
Kur’an-ı Kerim’de Peygamberimizin (s.a.v.) müminlere karşı “çok
şefkatli ve merhametli” olduğu ifade edilmektedir.
(Tevbe Sûresi, 128. ayet.)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Kur’an-ı Kerim’de tarif edildiği üze-
re şefkat ve merhamet yüklü davranışlarını hayatına yansıtmış,
çocuklar, yaşlılar, yetim ve öksüzler gibi toplumun ilgiye muhtaç
kesimlerine her zaman şefkat ve merhametle davranmıştır. Onun
merhameti kendisine zarar vermeye çalışanları kuşatacak kadar
geniştir. O, Taif’te kendisini taşlayanlara beddua etmemiş ve Müs-
lüman olmaları için dua etmiştir. (Tirmizî, Menâkıb, 73.) Diğer yandan
peygamberliği boyunca kendisine her türlü kötülüğü yapan Mekke
müşriklerini şehri fethettiğinde affetmesi (Buhârî, Megâzi, 49.), onun
eşsiz merhametine örnek verilebilir.
Burada Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hangi özellikleri öne çıkmaktadır?
çevirirdi. Sevindiği zaman bakışlarını yere indirirdi. Hz. Muhammed (s.a.v.) güleç yüzlü yaratıl-
mıştı. Gülümseme onun mübarek yüzünden hiç eksik olmazdı. Gülmesi çoğunlukla tebessüm
şeklindeydi. Bilhassa sevdiği kimselerle karşılaştığında öylesine tebessüm ederdi ki böyle anlarda
yüzü ay gibi parlardı. O gülerken dişleri dolu tanesi gibi bembeyaz görünürdü. 11
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) alay etme, hafife alma, dalga geçme, küçük düşürme gibi insani
olmayan şakaları şiddetle kınamıştır. Kendileri yeri geldikçe şaka yapmış ama şaka yaparken öl-
çülü davranmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) en çok çocuklara, hanımlarına, fakir fukaraya ve
sevgi bekleyen kimselere onları neşelendirmek için şaka yapmıştır. 12
9. bk. M. Yaşar Kandemir, “Şemail”, DİA, C 38, s. 498.
10. bk. M. Yaşar Kandemir, “Şemail”, DİA, C 38, s. 498.
11. bk. M. Yaşar Kandemir, “Şemail”, DİA, C 38, s. 497-498.
12. bk. Tirmizî, Menâkıb, 45.