Page 16 - İslam Tarihi 6. Ünite
P. 16
Selçuklu hanedanından Müslüman olan ilk şahıs Selçuk
Bey’dir. O, Buhara ve Harezm’e elçiler gönderip kendileri-
ne İslam’ı öğretecek kişiler talep etmiştir. Bu tarihten sonra
HÂŞİYE Oğuzlar arasında İslam hızla yayılmaya başlamıştır. Cend’i ele
geçirip devletinin merkezi hâline getiren Selçuk Bey’e İslam’ı
yayma çabaları sebebiyle “el-Melikü’l-Gazî” denilmiştir.
30
11. ve 12. yüzyıllarda Hint toplumu sıkı bir 5.2. Hint Yarımadası’nda İslam Dininin Yayılması
kast sistemi üzerine kuruluydu. Hindu kast Hint Yarımadası’ndaki İslam fetihleri Emeviler Döne-
düzenine dâhil olanlar şehirlerde yaşıyor- mi’nde başlamıştır. Muhammed b. Kâsım es-Sakafi, Sind
lardı ve geniş imkânlara sahiptiler. Diğerleri bölgesini fethetmiş ve cizye ödemeleri karşılığında halka din
ise şehirlerin varoşlarında yaşamaya zorla- özgürlüğü ve istikrar sözü vermiştir. Onun bu müsamaha-
nıyordu, zira kast dışı Hinduların (paryalar) lı tutumu bölgede İslamlaşmanın önünü açmıştır. Ömer b.
bulundukları yeri kirlettiklerine inanılıyor- Abdülaziz’in kurduğu diplomatik temaslar neticesinde bazı
du. Müslümanların fethettikleri şehirlerin Hint racalarının İslam’ı kabul etmesi de bölgenin İslamlaş-
halkına müsamahakâr davranmaları ise masında önemli bir rol üstlenmiştir.
31
özellikle kast dışı Hinduları cezbetmiş ve Hindistan’da İslam kültürünün yerleşip gelişmesi Gaz-
İslam’ı kabul etmelerini sağlamıştır. Bunda neliler Dönemi’nde gerçekleşmiştir. Türk-İslam dünyası-
sufilerin de çok etkisi olmuştur. nın yetiştirdiği en büyük sultanlardan kabul edilen Gazneli
(bk. Khaliq Ahmad Nizami, “Hindistan” , DİA, Mahmut’un 1000-1027 tarihleri arasında Hindistan’a dü-
C 18, s. 86.) zenlediği on yedi sefer sonucunda bölgede İslamlaşma hız-
landığı gibi asırlarca sürecek Türk hâkimiyetinin de temelleri
atılmıştır. Gazneli Mahmut ordusuna aldığı Hindu askerler
de dâhil olmak üzere Hintlilere karşı müsamahalı bir tavır
takınmış ve onları Müslüman olmaya zorlamamıştır. Buna ilaveten fethettiği bölgelere camiler yaptırmış
ve İslam’ı öğretmeleri için âlimler göndermiştir. Sultan’ın bu çabalarıyla birlikte başta Moğol baskısı olmak
üzere çeşitli sebeplerle Hindistan’a göç eden Müslümanlar sayesinde birçok şehirde Müslüman topluluk-
lar oluşmuştu. Ancak gerçek anlamda Müslüman Hint toplumunun oluşması Kuzey Hindistan’ın Gurlular
tarafından fethedilmesiyle mümkün olmuştur.
Türk komutanlar eliyle gerçekleşen bu fetihle
başlayan süreçte Türkler, Kuzey Hindistan’a hâ-
kim olarak uzun yıllar burayı vatan edinmişlerdir.
Gurlulardan sonra Hindistan’a hâkim olan
Delhi Sultanlığı zamanında Orta Asya’dan göç
eden Müslüman aileler bölgenin İslamlaşma-
sında önemli bir paya sahiptir. Zira Hindistan’ın
farklı şehirlerine yerleşen bu ailelerin oluşturdu-
ğu dinî ve kültürel etkinin sonucu olarak ortaya
çıkan cami, medrese ve tekkeler irşat faaliyetleri
için birer merkez hâlini almıştır. Çoğunlukla Türk
asıllı hanedanlar tarafından idare edilmiş olan
Delhi Sultanlığı zamanında Hindistan’da sosyal,
ekonomik ve siyasi açıdan oldukça etkili adımlar
Görsel 6.8 atılmıştır. Merkezî idare sağlamlaştırılarak Delhi,
Türk-İslam medeniyetinin Hindistan’daki görkemli anıtı: Kutub Minar
dönemin önemli bir merkezi hâline getirilmiş,
Moğol istilasından kaçan âlimler himaye edilerek ilim ve kültür geliştirilmiştir. Hindistan’daki Türk-İslam
hâkimiyetinin görkemli anıtı kabul edilen Kutub Minar da bu dönemde inşa edilmiştir.
32
30 Ali Sevim, Erdoğan Merçil, Selçuklu Devletleri Tarihi, s. 16.
31 bk. Âdem Apak, Ana Hatlarıyla İslâm Tarihi, C 3, s. 174-175, 205.
32 S. Haluk Kortel, “Bilimin Koruyucuları Olarak Delhi Türk Sultanları”, ASEAD, C 4, S 11, s. 161; bk. Khaliq Ahmad Nizami,
“Hindistan”, DİA, C 18, s. 85-86.
116