Page 14 - İslam Ahlâkı 5. Ünite
P. 14

ALLAH’A VE PEYGAMBERİMİZE KARŞI VAZİFELER                            5. ÜNİTE


               1.7. Takva


                   Takva, Allah’ı görüyormuşçasına bir bilinç içerisinde farzları, vacipleri hakkıyla yerine
               getirme; Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla nafileleri çokça yapma; sünnete uyma-
               dır.  Allah’a (c.c.) kullukta bulunarak, Allah’ın (c.c.) korumasına girmek ve böylece ahiret
                  373
               azabından korunmaktır. Allah’a (c.c.) karşı sorumluluk bilinci içinde olmaktır.

                   Takva kavramı, Kur’an’ın en temel kavramlarından biridir. Kur’an’da iki yüzden fazla yer-
               de geçmektedir. Kur’an’a göre takva, kişinin Allah (c.c.) katındaki değer ölçüsüdür. Kalbinde
               takva olmayanın, yaptığı iyiliklerin de bir kıymeti olmayacağı bildirilmiştir. Çünkü “Allah
                                                                      374
               ancak takva sahibi kullarının amellerini kabul eder.”  Allah’a (c.c.) dost olmanın yolu
               da takvadan geçer.  Ahiret için en iyi azık takvadır.  Takvaya sarılan kimseler şeytanın ve
                                  375
                                                                 376
               askerlerinin pençesine düşmezler.  Allah (c.c.) takva sahiplerinin yâr ve yardımcısıdır.
                                                377
                                                                                                  378
                   Takva, Allah’a (c.c.) karşı vazifelerimizin merkezinde yer alır. Hem bu dünya hem de
               ahirette karşılaşacağımız tehlikelerden, kendimizi  ancak Allah’ın (c.c.) emirlerine sığınarak
               koruyabiliriz. Allah’a (c.c.) karşı sorumluluk duygusuna sahip olan, ilahi gazap ve azapla kar-
               şılaşmaktan korkan, başıboş bir hayat yaşamaktan kendini korur. İşte bu takvanın ta kendi-
               sidir. Bütün dini ve ahlaki görevleri yapmak, sakıncalı olanlarından da kaçınmaktır.  İnsanlar
               arasında en büyük şerefin, takvada en ileri olana ait olduğu haber verilmiştir.  Allah (c.c.)
                                                                                          379
               takva sahiplerinin dostu olduğunu bildirir.
                                                        380
                   Takvanın başı küfür ve şirkten sakınmaktır. Ardından günahlardan sakınmak gelir. Takva-
               nın ileri derecesi ise Allah’tan (c.c.) uzaklaştıran her şeyden kalbimizi korumaktır. Nefsimizin
               kötü isteklerine dur demesini bilmeliyiz. Ruhumuzun sesine kulak vermeli ve güzel ahlak
               edinmeye çalışmalıyız. Bu şekilde takva sahibi bir kul olabiliriz. Allah’ın (c.c.) gazabından, kö-
               tülüklerden uzak durarak sakınmalıyız. İyilikler yaparak, Allah’ın (c.c.) rahmetine sığınmalıyız.

                   Peygamber Efendimiz (s.a.v), takva haya-
               tında zirve idi. “Sizin en müttaki olanınız benim.”          BİLGİ KUTUSU
                                                           381
               buyurmuştur. Ebû Zerr’i ve onun şahsında üm-
               metini şöyle uyarmıştır: “Bak! Sen ne kırmızıdan    “Kişi, kalbini tırmalayan, kendisini
               ne de siyahtan üstün değilsin. Onlara karşı ancak      huzursuz eden şeyleri terk
               takva ile üstün olabilirsin.” 382                      etmedikçe takva makamına
                                                                       ulaşamaz.” (Buhârî, Îmân, 1.)
                   Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir gün saha-
               belere şöyle söyledi:

                   – Ben bir ayet biliyorum. İnsanlar onu tutsalardı hepsine de kafi gelirdi.

               373  Dini Terimler Sözlüğü, s. 349.
               374  Mâide suresi, 27. ayet.
               375  bk. Enfal suresi, 34. ayet.
               376  bk. Bakara suresi, 197. ayet.
               377  bk. Ârâf suresi, 201. ayet.
               378  bk. Bakara suresi, 194. ayet.
               379  bk. Buhârî, Enbiya, 8, 14.
               380  bk. Câsiye suresi, 19. ayet.
               381  Buhârî, Îmân, 13.
               382  Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 158.
                                                         129
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19