Page 11 - İslam Ahlâkı 5. Ünite
P. 11

5. ÜNİTE        ALLAH’A VE PEYGAMBERİMİZE KARŞI VAZİFELER


                Günah işleyen kimse, şeytan ve
            nefsinin isteğine boyun eğmiştir. Töv-       Allâh Teâlâ, günahkâr kulunun tövbesini,
            be ettiği zaman onların esaretinden      canı boğazına gelmeden kabul eder.
            kurtularak, gerçek hürriyetine kavu-
            şur. Bu nedenle tövbe etmek, geç-                                    (Tirmizî, Deavât,  98.)
            mişte işlenilen günahı terk etmek ve
            bu günahtan dolayı pişman olmak
            gerekir. “Onlar fena bir şey yaptık-
            larında veya kendilerine zulmettik-
            lerinde Allah’ı anarlar, günahlarının
            bağışlanmasını dilerler. Günahları
            Allah’tan başka bağışlayan kim
            vardır. Onlar yaptıklarında bile bile
            direnmezler.”
                          363
                İçimizde hâlâ işlediğimiz günaha
            istek varsa, tövbenin çok önemli bir
            tesiri olmaz. Önce o günahı işlememe
            azmine sahip olmalıyız. Tövbe konu-
            sunda şeytanın en büyük aldatmacası,
            tövbeyi devamlı sonraya ertelemektir.
            Hâlbuki biraz sonrası için bile yaşaya-
            cağımıza garantimiz yoktur. Ölüm her
            an bizim de kapımızı çalabilir. Bu ko-
            nuda Rabb’imiz bizi şöyle uyarmakta-                   YORUMLAYALIM
            dır: “...Sakın şeytan, Allah’ın affına        “Ölüm gelmeden evvel tövbe etmekte
                                              364
            güvendirerek sizi kandırmasın.”           acele ediniz!”
                Tövbe etmediğimiz günahlar, te-                         (Münâvî, Feyzü’l-kadîr, C 5, s.65.)
            davi ettirmediğimiz hastalıklar gibidir.      Yukarıdaki hadisin vermek istediği mesaj
            Hastalandığımızda gerekli önlemleri       nedir? Yorumlayınız.
            almaz isek daha kötü olacağımızı bi-
            liriz. Günahlar da bizim manevi hasta-
            lıklarımızdır. Onlardan tövbe ederek
            biran önce kurtulmalıyız. Hata yapan
            kişi, onun ağırlığını kalbinde hissedin-
            ce kalbi pişmanlık içinde yanar ve ılık
            gözyaşları ile gönlünü Rabb’ine açar.
            İşte bu tövbe olup, ardından “Estağfi-
            rullah, Allah’ım beni bağışlamanı di-
            liyorum.” diyerek af dilemeye başlar.
            Buna da istiğfar denir. 365

            363  Âl-i İmrân suresi, 135. ayet.
            364  Lokmân suresi, 33. ayet.
            365 Dini Terimler Sözlüğü, s. 180.

                                                     126
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16