Page 12 - İslam Ahlâkı 5. Ünite
P. 12

ALLAH’A VE PEYGAMBERİMİZE KARŞI VAZİFELER                            5. ÜNİTE


                   Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) birlikte otu-
               rurken istiğfar edişine şahit olmuşlardır. Hatta
               Hz. Ömer’in oğlu Abdullah der ki: “Biz, Resu-               KONUŞALIM
               lullah’ın (s.a.v) bir mecliste yüz defa: “Allah’ım!    Aşağıdaki metinde Mevlânâ
               Beni bağışla ve tövbemi kabul buyur! Çünkü sen     tövbe ile ilgili olarak ne söyle-
               tövbeleri çok kabul eden ve çok merhamet eden-     mek istemiştir, arkadaşlarınızla
               sin.” dediğini sayardık.”  İstiğfar etmek, tek     konuşunuz.
                                      366
               kurtuluş çaremizdir. Ayette şöyle buyrulur: “...       “Aklını başına al da tövbe
               Onlar istiğfarda bulundukları müddetçe, Al-        ederim, Allah’ın lütuf ve
               lah onlara azap etmeyecektir.”  Peygambe-          keremine sığınırım düşüncesiyle
                                               367
               rimiz (s.a.v) de şu müjdeyi vermiştir: “Bir kimse   nefsin isteklerine uyup günah
               istiğfarı dilinden düşürmezse, Allah Teala ona her   işleme. Tövbe için bir uyanış, bir
               darlıktan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu   pişmanlık gerek.  Tövbeye bir
               gösterir ve ona ummadığı yerden rızık verir.”      şimşek, bir bulut gerek. Gönül
                                                        368
                                                                  şimşeği çakmaz, göz bulutu
                   Tövbemizin samimi olması hatadan kur-          yağmur yağdırmazsa öfke
               tulmamız için büyük önem arzeder. Bu konuda        ve günah ateşi nasıl söner?”
               Allah Teala şöyle buyurur: “Ey müminler yü-        (Mevlana, Mesnevî, I, 1642-1650)
               rekten tövbe ederek nasuh tövbe ile Allah’a
               dönün ki, Rabb’iniz kötülüklerinizi örtsün
               ve sizi içlerinde ırmaklar akan cennetlere
                         369
               koysun...”  Tövbe ettikten sonra da tekrar eski günahlara dönmemeye gayret etmelidir.
               “Tövbe ederseniz, Rabb’inizin sizi esirgeyeceğini umabilirsiniz; eğer tekrar fesada dü-
               şerseniz, o da sizi cezalandırmaya döner.”
                                                          370
                   Tövbe etmek, insana ümit verir. Onu hayatın zorlukları karşısında rahatlatır. Allah’a (c.c.)
               imanını, bağlılığını ve sevgisini kuvvetlendirir. Dürüst ve güvenilir bir insan hâline getirir. İyi
               ameller işlemesine ve Allah’ın (c.c.) sevgisini kazanmaya vesile olur.
                   Günahlarımız karşısında Allah’tan (c.c.) ümit kesmemeliyiz. Nasıl olsa günah işliyorum
               diye, tövbe etmeyi ihmal etmemeliyiz. Kim bilir belki de samimi tövbelerimiz, bizi bir daha
               günah işlemekten koruyacaktır. Allah’ın (c.c.) kapısı ümitsizlik kapısı değildir. Bir kutsi hadis-
               te Allah (c.c.) şöyle buyurur: “Ey Âdemoğlu! Senin günahın göğün bulutları kadar olsa, sonra
               dönüp bana istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey Âdemoğlu! Bana yeryüzü
               dolusu hata ile gelsen, sonunda şirk koşmadan bana kavuşursan, seni yeryüzünün dolusu ba-
               ğışlamamla karşılarım.”
                                     371








               366  Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1516.
               367  Enfâl suresi, 33. ayet.
               368  Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1518.
               369  Tahrim suresi, 8. ayet.
               370  İsrâ suresi, 8. ayet.
               371  Tirmizî, Daavât, 106.
                                                         127
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17