Page 17 - İslam Ahlâkı 5. Ünite
P. 17
5. ÜNİTE ALLAH’A VE PEYGAMBERİMİZ’E KARŞI VAZİFELER
hatta Allah’ı (c.c.) sevmeye götüren bir
Hikâye korkudur. Allah (c.c.) iman edenlerin
dostudur. O hâlde bu korku dostluğu
Resulullah (s.a.v) çarşıda satılan siyahî bir kölenin kaybetme, ona layık iyi kul olamama
şöyle dediğini işitti: “Beni alacak olana bir şartım var.” korkusudur. Allah’ın (c.c.) yakınlığın-
diyordu. Alıcılardan birisi: “Nedir o şart? diye sordu. dan, nimetlerinden ve hoşnutluğun-
Köle: “Benim, Resulullah’ın arkasında farz namazlarımı dan uzak kalma ve böylece cehenne-
kılmamı engellemeyecek.” dedi ve o adam bu şartı me düşme korkusudur. Bu kimseler,
kabul ederek o köleyi satın aldı. Peygamber Efendimiz “...Onun rahmetini umarlar ve aza-
o köleyi hep farz namazlarda görürdü. Bir gün yine bından korkarlar. Çünkü Rabb’i-
bakındı ve o köleyi göremedi.
nin azabı, sakınılacak bir azaptır.”
390
Sahibine: “Kölen nerede?” diye sordu. Adam: “Ey Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Ben
Allah’ın Resulü, o hummaya yakalandı.” dedi. Resul-i Allah’ı en iyi bileniniz ve ondan en çok
Ekrem onunla ashabına: “Kalkın onu ziyarete gidelim.” korkanınızım.” buyurmuştur.
391
buyurdular. Ashabı onunla birlikte kalktılar ve gidip
geçmiş olsun ziyaretinde bulundular. Birkaç gün sonra Allah’tan (c.c.) korkan bir kimsede
o kölenin sahibine: “Kölenin hâli nicedir?” diye sordular. öyle güzel bir hâl ortaya çıkar ki artık
Adam: “Ey Allah’ın elçisi, onun ölümü yakındır.” deyince Allah’tan (c.c.) başkasından korkmaz.
Efendimiz (s.a.v) kalkıp kölenin yanına gittiler ve o O cesarette en öndedir. Zalimlere
ölüm hâlindeyken yanına girdiler. Köle o sırada vefat boyun eğmez. Günahlara geçit ver-
edince onun cenaze işlerini Resulullah (s.a.v) üstlendi mez. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
ve götürüp defnetti. “Sinek başı kadar bile olsa, gözünden
Sahabeler bu durumu garipsediler. Muhacirler: “Biz, Allah korkusuyla yaş çıkan ve bu yaşı
vatanımızı mallarımızı, ailemizi terkedip buraya geldik; yanaklarına değecek kadar akan hiçbir
hiçbirimiz Resulullah’tan (s.a.v) şu kölenin gördüğü mümin yoktur ki, Allah onu ebedî ateşe
muameleyi hayatında, hastalığında ve ölümünde haram etmesin!”
392
görmedi.” dediler. Ensar: “Onu barındırdık, yardım ettik
ve mallarımızla onu destekledik ama habeşli bir köleyi Allah’tan (c.c.) korkmayan kimse,
bize tercih etti.” dediler. İşte bunun üzerine şu ayet-i kötülükler peşindedir. Kendi menfaati
kerime nazil oldu: “Ey insanlar, doğrusu biz sizi bir uğruna insanlara, hayvanlara ve her
erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız şeye zarar vermekten çekinmez.
diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Gerçekten Zalimdir, yalan söyler, her türlü
Allah katında sizin en değerliniz, en çok takva üzere kötülüğü yapmaya müsaittir.
olanınızdır. Hiç şüphesiz Allah Alîm’dir, Habîr’dir.” Kendisine güvenilmez. Onların sonu
(Hucurât suresi, 13. ayet.) korkulacak bir sondur. Allah (c.c.)
böyle kimselere cezası ile muamele
(Bedrettin Çetiner, Esbâbu’n-Nüzûl, II, 829.)
eder.
Kur’an ve hadiste müminleri ümitlendirecek birçok müjdeli haber de bulunmaktadır:
“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhinde haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit
kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki o, çok bağışlayan, çok
esirgeyendir.” Yine bir hadiste Yüce Allah hakkında, “Rahmetim gazabımı geçmiştir”
393
394
390 İsrâ suresi, 57. ayet.
391 Müslim, Fedâil, 127.
392 İbn-i Mâce, Zühd, 19.
393 Zümer suresi, 53. ayet.
394 Buhârî, Tevĥîd, 55. 132