Page 19 - İslam Ahlâkı 5. Ünite
P. 19
5. ÜNİTE ALLAH’A VE PEYGAMBERİMİZE KARŞI VAZİFELER
2.1. Teslimiyet
Teslimiyet, boyun eğmek, itirazsız bir şekilde
BİLİYOR MUYDUNUZ? kabul etmek demektir. Peygambe’re (s.a.v) teslimi-
Peygamberimiz’in sevinçli olduğu bir yet ise ona inanan kişinin kendisini, gönülden gele-
gündü. Hazreti Âişe bunu fırsat bilerek rek getirdiği dinî hükümlere teslim etmesidir. Pey-
şöyle dedi: gamber Efendimiz’e (s.a.v) vazifelerimizin başında,
– Ey Allah’ın Resulü! Benim için dua et! ona tam bir teslimiyet gelir. Çünkü Peygamberimiz
– Rabb’im! Âişe’nin gelmiş ve gelecek, (s.a.v), Allah (c.c.) yolunun rehberidir. Allah’a (c.c.)
gizli ve açık bütün günahlarını bağışla! giden yolu, ancak Resulullah Efendimiz (s.a.v) bil-
mektedir. O hâlde bilmediğimiz bu yolda ilerlemek
Bu dua Âişe annemizin çok hoşuna git- için rehbere tam bir teslimiyet şarttır. Teslimiyetin
ti. Öyle sevindi ki, neredeyse gülmekten zıddı olan karşı gelmek ise doğru yoldan sapmak
yere düşecekti. Çünkü bu duanın kabul demektir. Allah Teala ayette şöyle buyurur: “Hayır,
olacağında şüphe yoktu. Efendimiz Rabb’ine andolsun ki, onlar aralarında çıkan an-
onun bu hâli karşısında şöyle dedi: laşmazlık hususunda ey Resulüm seni hakem
– Yaptığım dua çok mu hoşuna gitti? yapıp, sonra da verdiğin hükme içlerinde hiçbir
– Nasıl hoşuma gitmez ey Allah’ın Resulü? sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim
401
– Allah’a yemin ederim ki bu dua her olmadıkça iman etmiş olmazlar.” Bu ayette
Allah Teala, nefsimizin ister hoşuna gitsin, isterse
namazda ümmetim için yaptığım duâ- gitmesin Hz. Peygamber’in (s.a.v) emirlerine sarıl-
dır. mamızı istemektedir. Verdiği hükmün hak olduğu
Heysemî, Mecma, C 9, s. 243; İbn-i Hibbân, konusunda, şüphe duymadan, bir burukluk hisset-
Sahîh, C 16, s. 47.
meden ona teslim olmamız gerekmektedir.
Gerçek iman, bütün söz ve davranışlarda, her hâl ve harekette Allah Resulü’ne tam bir tes-
limiyet göstermektir. Çünkü “hevâsından konuşmaz. O, kendisine vahyedilenden başka
bir şey değildir.” Öyleyse onun verdiği hüküm, kendisini elçi olarak gönderen Allah’ın (c.c.)
402
hükmüdür. İman edenler, kalpleri iman nuru ile dolu olduğu için ona tam bir teslimiyet gös-
terirler. İman etmeyenler ise kalplerinde bu nur olmadığı için Resulullah’ın getirdiği hüküm-
ler karşısında bir daralma ve burukluk yaşarlar. Allah Teala, “Kim Peygamber’e itaat ederse
Allah’a itaat etmiş olur...” buyurarak, ona karşı tam bir itaat ve teslimiyeti emretmiştir.
403
“…Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin…”
404
ayeti de Allah Resulü’nün emrettiklerini yapmayı, yasakladıklarından uzak durmayı gerektirir.
Peygamberimiz (s.a.v), salat ve selam getiririken Allah Teala: “…Ona tam bir teslimiyetle
selam verin.” buyurmaktadır. Âlimler, Allah’ın (c.c.) emri olduğu için selam verirken teslimi-
405
yet göstermeye dikkat etmemiz gerektiğini söylemişlerdir. Buradaki teslimiyetin, Resulullah
Efendimiz’in (s.a.v) emrettiklerini, hiçbir itiraz göstermeden kabul etmek manasına geldiğini
bildirmişlerdir. Namaz kılarken her tahiyyat okuyuşta Peygamberimiz’i (s.a.v) selamlıyoruz.
Ayetten anlaşıldığı üzere bu selamı, tam bir teslimiyet içinde yerine getirmeliyiz. Namaz dı-
şında da hayatımızı ona teslimiyet bilinciyle şekillendirmeliyiz.
BİLGİ KUTUSU
“Canımı kudret elinde tutan Allah’a and olsun ki, sizden birini-
401 Nisâ suresi, 65. ayet. zin arzu ve hevesi benim getirdiğim dine ve taşıdığı ilahî hük-
402 Necm suresi, 3-4. ayet. me tabi olmadıkça iman etmiş olmaz.”
403 Nisâ suresi, 80. ayet.
404 Haşr suresi, 7. ayet. Ebû Bekir eş-Şeybânî, es-Sünne, I, 12, nr. 15; İmam Nevevi, Erbaûn, 41. Hadis.
405 Ahzâb suresi, 56. ayet.
134