Page 8 - İslam Tarihi 7. Ünite
P. 8
Daha önce sömürgesi oldukları Portekiz ve İs-
panyol kültürünün etkisinde olan ve bu sebeple
Latin Amerika olarak ifade edilen Orta ve Güney
Amerika, kıtanın diğer bölgelerine göre daha
az gelişmişliğe sahiptir. Portekiz ve İspanya bu-
günkü Latin Amerika topraklarını işgal ettiğinde
Endülüslü Müslümanlar buraya hicret etmiş-
lerdir. Afrika’dan kaçırılan kölelerin bu bölgeye
getirilmesiyle de Müslümanların sayısı ciddi bir
artış göstermiştir. 1860’lı yıllardan itibaren ar-
tan göçlerle yeni bir devre başlayarak bugünkü
Müslüman nüfus ortaya çıkmıştır. 1911-1913
yılları arasında Arjantin’e yaklaşık 46.000 Os-
manlı göçmeni gelmiştir. Güney Amerika nüfu-
sunun hemen hemen yarısının yaşadığı Brezil-
ya’da 1960’da Latin Amerika’nın ilk camisi Sao
Görsel 7.3 Paulo’da inşa edilmiştir. Günümüzde Arjantin
Washington İslam Merkezi kanunları Müslüman isimlerin kullanılmasını ya-
saklamakta, dolayısıyla Müslümanları Hıristiyan
ismi almaya zorlamaktadır. Arjantin’de Müslümanların teşkilatlanmaları da oldukça sınırlıdır. Güney Ame-
rika’da dağınık şekilde yaşayan Müslümanların dinî eğitim alma konusunda imkânları oldukça kısıtlıdır.
Latin Amerikalı Müslümanlar uzun süre İslam geleneğinden uzakta kalmış olmanın sıkıntılarını aşmaya
çalışmaktadırlar.
17
6. Avustralya Kıtasında Müslümanlar
Dünyanın tek kıta ülkesi olan Avustralya’da İslam’ın varlığı oldukça eskidir. Buna karşılık Avustralya’da
İslam’ı kabul eden yerli nüfusun sayısı Müslüman nüfusa nispetle oldukça azdır. Avustralya’da Müslü-
manların kıta nüfusunun yaklaşık %3’ünü oluşturduğu tahmin edilmektedir. Bu nüfusun tamamına yakını
bu kıtaya farklı zamanlarda göç eden Türk, Arap, Malay, Pakistanlı, Arnavut ve Boşnak Müslümanlardan
oluşmaktadır.
Müslüman teşekkülleri, 1964 yılında merkezi Sydney’de (Sidney) bulunan Avustralya İslam Federas-
yonu şemsiyesi altında toplanmışlardır. Bugün her eyalette Müslümanlara ait dernek ve merkezler bu-
lunmaktadır. Müslümanlar, inşa ettikleri cami ve merkezlerinde çocuklarına temel din eğitimi verilmesi
için çaba içerisindedirler. Avustralya’daki Müslümanlar arasında sayıca büyük bir nüfusa sahip Türkler
tarafından kurulan dernek, cami ve merkezler de faaliyetlerini sürdürmektedir. 18
7. İslam Dünyasındaki Siyasi ve İktisadi Gelişmeler
Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyılda gerileme sürecine girmesiyle farklı etnik kökene sahip Müslüman top-
lumlar Osmanlıdan ayrılarak birer ulus devlet olma yolunda harekete geçmişti. Bu durum İslam dünyası-
nın siyasal ve toplumsal anlamda parçalanmışlığını da beraberinde getirdi. Orta Doğu’da Suudi Arabistan,
Irak, Suriye, Ürdün; Kuzey Afrika’da Mısır Cezayir, Tunus, Sudan, Libya, Fas gibi ülkeler kışkırtılan etnik
ayrıştırmanın yeni tezahürleri olurken İslam coğrafyasındaki bu dağılma sürecinde Müslüman devletler
işgal ve sömürgeleşme süreci yaşadı. Batılı devletlerin bu ülkeleri işgali ve emperyalist politikaları 1950’li
yıllara kadar devam etti. 1940’lardan itibaren Batılı güçler, bu ülkelerden çekilirken diktatör yöneticileri
Müslüman ülkelerin yönetiminde kaldı. Sömürü ve işgal yaşayan Fas, Tunus, Cezayir, Mısır gibi ülkeler
otoriter yönetim ve toplumsal gerginlikler bağlamında adından söz ettirirken Somali, Etiyopya gibi Afrika
ülkeleri ise açlık ve yoksulluk ile mücadele etmektedir. 19
17 Rıza Kurtuluş, “Amerika”, DİA, C 3, s. 37-42.
18 M. Ali Kettanî, Muslim Minorities in the World Today, s. 213-224.
19 bk. Mustafa Tekin, “İslam Dünyasının Genel Durumu Üzerine”, VIII. Kur’an Sempozyumu: Günümüz Dünyasında
Müslümanlar, s. 22-26.
128