Page 5 - İslam Tarihi 3. Ünite
P. 5
3. Ünite
3. Ünite
680 yılında hilafete geçen Yezid genel olarak Muaviye’nin politikalarını devam ettirmiş, onun atadığı
valileri değiştirmemiştir. Üç yıl kadar süren hilafetinde pek çok bölgede fetihler durmuş, Bizans üzerine
gerçekleştirilen seferlere ara verilmiştir. Kuzey Afrika’da sürdürülen askerî faaliyetler ise kısa bir süre
sonra İslam ordusunun ağır yenilgisiyle sonuçlanmıştır. Avlanmaya, şiire ve musikiye hayli meraklı olan
Yezid vaktinin çoğunu bu tür meclislerde geçirmiş, yönetimi geniş yetkiler verdiği valilere bırakmıştır.
İslam tarihinde Yezid Dönemi daha çok Müslümanları derinden sarsan Kerbelâ ve Harre gibi yürek ya-
kıcı olaylarla öne çıkmaktadır.
6
2.1. Hilafetin Saltanata Dönüşmesi ve Buna Tepkiler
İslam siyaset tarihinde önemli bir kırılma noktası olarak değerlendirilen hilafetin saltanata dönüş-
mesi Muaviye’nin, oğlu Yezid’i veliaht tayin etmesiyle başlamıştır. Muaviye, devletin bekası gerekçe-
siyle daha kendisi hayattayken oğlu adına halktan biat almaya karar vermişti. Bu kararını uygulamadan
evvel Yezid’i önemli vazifelere getirerek onun halk nezdindeki mevcut olumsuz imajını ortadan kal-
dırmaya çalışmıştır. Bir taraftan da Müslümanların halife seçimi hususunda yeniden ihtilafa düşmesi
hâlinde devletin bölüneceği ve çok kan döküleceği şeklindeki bir takım şayiaları halk arasında yayarak
icraatına makul bir zemin hazırlamıştır. Tüm bu hazırlıklardan sonra oğlunu veliaht olarak gündeme
getiren Muaviye’nin bu talebi Şam eyaletinde genel bir kabul görmüştür. Kûfe ve Basralılar da valilerin
yoğun çalışmaları neticesinde bu isteğe uymuşlardır. Halifenin kararına itiraz eden tek bölge ise Hicaz
olmuştur.
Hicaz'ın desteğini almak isteyen Muaviye, sahabe çocuklarını veliahtlık konusunda ikna etmek üze-
re Medine'ye gitmiş; orada Hüseyin b. Ali, Abdullah b. Ömer, Abdurrahman b. Ebi Bekir, Abdullah b.
Abbas ve Abdullah b. Zübeyr ile özel görüşmeler yapmıştır. İsmi geçen şahıslar, bunun gerçekleşmesi
hâlinde istişare esasına dayanan hilafetin yerini saltanata bırakacağını bu durumun da ümmetin hayrı-
na olmayacağını belirterek muhalefetlerini sürdürmüşlerdir. Bunun üzerine Muaviye, Hz. Aişe’ye baş-
vurarak yardımını talep etmiş ancak bu girişiminden de olumlu bir netice alamamıştır.
Yezid’in veliahtlığına ashab çocuklarını razı etme gayretini sürdüren Muaviye hac mevsiminde Mek-
ke’ye giderek onlarla yeniden görüşmüş ancak bir sonuç elde edememiştir. Buna rağmen mescitte
bir konuşma yaparak “Müslümanların ileri gelenleri ve en hayırlıları” olarak tanımladığı sahabe ço-
cuklarının Yezid’in veliahtlığına razı olduğunu ilan etmiş ve halktan da biat istemiştir. Konuşmasına
başlamadan önce söylediklerine itiraz edecekleri boynunu vurdurmakla tehdit ettiğinden kimse karşı
çıkamamıştır. Böylece zorla da olsa Hicaz’dan da biat alınmış ve Yezid’in veliahtlığı konusunda herhangi
bir engel kalmamıştır. 7
Veliahtlık fikrine itiraz eden Hicazlılar halife seçiminde şûra geleneğinden vazgeçilerek ashab-ı ki-
ramın uygulamasının terkedilmesini doğru bulmuyorlardı. Nitekim Abdullah b. Zübeyr kendisini ikna
etmeye çalışan Muaviye’ye Hz. Peygamber,
Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in uygulamalarını
hatırlatarak bunlardan birini seçmesini tavsi-
ye etmiştir. Yezid’in şahsiyeti ile ilgili olumsuz TEFEKKÜR
kanaatlerin yanında bölge halkının saltanat
uygulamasına aşina olmayışı da veliahtlık sis-
temine itirazlarda etkili olmuştur. Hilafet sa- Hilafeti saltanata dönüştüren veliahtlık sis-
dece siyasi değil aynı zamanda dinî otoriteyi temine sahabenin verdiği tepkileri yorum-
de temsil ettiğinden halife seçiminin istişare layınız.
ve liyakat esasına dayanması hayati bir öne-
me sahipti. Veliahtlığın meşruiyet kazanması
hâlinde bu esaslardan vazgeçilmiş olacağı id-
diası itirazların çıkış noktasını oluşturmuştur. 8
6 bk. Ünal Kılıç, “Yezîd I”, DİA, C 43, s. 513-514.
7 bk. Taberî, Tarih, C 5, s. 301-304.
8 bk. Âdem Apak, Ana Hatlarıyla İslâm Tarihi, C 3, s. 75-77.
51