Page 12 - Akaid 2. Ünite
P. 12
İMAN VE MAHİYETİ 2. Ünite
4.2. Münafık
Allah’ın (c.c) birliğini, Hz. Muhammed’in (s.a.v) peygamberliğini ve onun Allah’tan (c.c) ge-
tirdiklerini kabul ettiğini söyleyerek görünürde Müslümanlar gibi yaşadığı hâlde, kalpten inanma-
ma durumuna nifak, böyle kimselere de münafık denir. Münafıkların içi başka dışı başkadır. Sözü
özüne uygun değildir. Bir ayette şöyle buyurulur: “İnsanlardan bazıları da vardır ki inanmadık-
31
ları hâlde ‘Allah’a ve ahiret gününe inandık.’ derler.” Münafıkların gerçekte kâfir oldukları bir
başka ayette şöyle ifade edilir: “Onların Allah yolundan sapmalarının sebebi, önce iman edip
sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar.” Ayrıca
32
Kur'an-ı Kerim'de pek çok ayette münafıkların özelliklerinden bahsedilmektedir.
33
Münafıklar İslam toplumu için küfrünü açıkça söyleyen kafirlerden daha tehlikelidirler. Çünkü
onlar dıştan Müslüman’mış gibi göründüklerinden tanınmaları mümkün değildir. Münafıklar içten
içe Müslüman toplumun huzur ve düzenini bozmak isterler. Onlar gerçekte inanmadıkları için
kâfirdirler ve cehennemliktirler. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Allah erkek müna-
fıklara da kadın münafıklara da kâfirlere de içinde ebedî kalacakları cehennem ateşini vaat etti.
O, onlara yeter. Allah onlara lânet etmiştir! Onlar için devamlı bir azap vardır.” Hatta bir ayette
34
açıklandığı üzere cehennemin en alt tabakasında münafıklar bulunacaktır: “Şüphe yok ki münafık-
lar cehennemin en alt katındadırlar. Artık onlara asla bir yardımcı bulamazsın.” 35
4.3. Kâfir
Kâfir, sözlükte “örten” anlamına gelmektedir. Terim olarak ise İslam'ın temel prensiplerine
inanmayan, Hz. Peygamberin Yüce Allah’tan getirdiği kesin olan ve tevatür yoluyla bize kadar ulaş-
mış bulunan esaslardan (zarûrât-ı dîniyye) bir veya birkaçını yahut da tamamını inkâr eden kim-
seye denir. Mesela namaz ve tesettürün farz olduğunu inkar eden; içki, faiz ve rüşveti helal sayan;
meleklerin ve cinlerin varlığını kabul etmeyen kimse kâfirdir.
Bir insan kafir olarak ölürse ahiretteki yeri ebedî cehennemdir. Bu konudaki ayetlerde şöyle
buyurulmuştur: “(Ayetlerimizi) inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, me-
leklerin ve tüm insanların lâneti onların üzerinedir. Onlar ebediyyen lânet içinde kalırlar. Artık
ne azapları hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılır.” 36 ‘‘Ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara
uymayı kibirlerine yediremeyenlere göklerin kapıları açılmaz. Onlar deve iğne deliğinden geçin-
ceye kadar cennete giremezler. Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.’’ 37
B BİLGİ KUTUSU
KÜFÜR ÇEŞİTLERİ
✓ Küfr-i inkârî: Allah’ı, peygamberleri ve onların Allah’tan alıp getirdikleri esasları
kişinin kalbiyle tasdik, diliyle ikrar etmemesidir.
✓ Küfr-i cühûd: Kişinin bildiği halde iman etmemesi, inkârı tercih etmesidir.
✓ Küfr-i inâdî: Kişinin kalben Allah’ı bilip bazen diliyle de ikrar ettiği halde haset,
şöhret ve makam düşkünlüğü, kavmiyetçilik gibi sebeplerle İslam’ı bir din ola-
rak kabullenmemesidir.
✓ Küfr-i nifâk: Kişinin inanılması gereken hususları diliyle ikrar ettiği halde kalben
tasdik etmemesidir.
(Mustafa Sinanoğlu, “Küfür” TDV İslam Ansiklopedisi, C 26, s. 536.)
31. Bakara suresi, 8. ayet.
32. Münafikûn suresi, 3. ayet.
33. bk. Nisa suresi, 61, 142. ayet; Enfal suresi, 49. ayet; Tevbe suresi, 67. ayet; Bakara suresi, 8-20. ayetler; Maide suresi, 41, 50, 52-53.
ayetler.
34. Tevbe suresi, 68. ayet.
35. Nisâ suresi, 145. ayet.
36. Bakara suresi, 161-162. ayetler.
37. A'râf suresi, 40. ayet
36