Page 14 - Akaid 2. Ünite
P. 14

İMAN VE MAHİYETİ                      2. Ünite




                 İslam âlimleri, kişiyi küfre düşürecek tüm sözleri ifade etmek üzere elfâz-ı küfür (küfür ibare-
            leri/lafızları) tabirini kullanmışlardır. Kur’an-ı Kerim’de doğrudan doğruya küfür ifadeleri olarak, “...
            Meryem oğlu Mesîh Allah’tır...”,  “...Allah üçün üçüncüsüdür”,  “Bu peygamber yalancı bir sihir-
                                         41
                                                                    42
                     43
                                                                                                 44
            bazdır...”,  “Hayat ancak bu dünya hayatıdır, ölürüz ve yaşarız, bizi ancak zaman helak eder...”,
                                                45
            “...Bu çürümüş kemikleri kim diriltir?”,  “Kıyametin kopacağını sanmıyorum...”  gibi sayılı ör-
                                                                                     46
            nekler yer alır. Ancak bunların yanında Allah’a (c.c), meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine
            ve ahiret gününe inanmayanlar, Allah’ın (c.c) gönderdiği hükümleri uygulamayanlar, Allah’ın (c.c)
                                                                       47
            ayetlerini yani Kur’an’ı inkâr edenler kâfir olarak adlandırılmıştır.  Hz. Peygamber de Allah’tan
                                                                                         49
                                           48
            (c.c) başkasının adına ant içenleri,  kâhinlere gidip verdikleri haberleri tasdik edenleri  ve küfre
            rıza gösterenleri  kâfir olarak nitelemiştir.
                           50
              B       BİLGİ KUTUSU
              İslam  âlimleri  insanları  küfre  götürecek  fiilleri  ve  davranışları  ifade  etmek  üzere
              "ef’al-i küfür" tabirini kullanmışlardır. Bu türden fiillere örnek olarak puta tapmak,
              tapınmak amacıyla güneşe, aya, yıldızlara, ateşe veya herhangi bir şahsa secde et-
              mek, haç takınmak, gayri müslimlerin kendilerine mahsus dinî kıyafetlerini giyinmek
              ve iman esaslarından birinin inkârını gerektirecek tarzda sihir yapmak, kehanette bu-
                                        lunmak fiillerini sıralamışlardır.
                                           (Ahmet Saim Kılavuz, “Elfâz-ı Küfür”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 11, s. 26-27.)

                 Dinen mükellef olan yani aklı yerinde ve büluğ çağına ermiş bulunan herhangi bir kişi, uyanık
            ve zihni duru iken, herhangi bir zorlama ve tehdit altında olmadan, isteyerek ve kasten ve ayrıca
            söylediği sözün küfre götürdüğünü bilerek bir küfür sözünü söylerse imandan çıkar. Ayrıca dinen
            kesin biçimde sabit olan yani zarûrât-ı dîniyye kapsamına giren herhangi bir hususla alay etmek,
            bunlardan birisini hafife almak ve küçümsemek gibi davranışlar da kişinin küfre düşmesine sebep
            olacaktır. Nitekim Allah Teala, kendisini, Hz. Muhammed’in (s.a.v) yanı sıra geçmiş peygamberleri
            ve Kur’an’ı alay konusu yapıp küçümseyen münafıkların bu tavırlarına dikkat çekmiş, müminlere,
            dinî değerlere karşı alaycı tavır sergileyenlerden uzak kalmalarını emretmiş ve böylelikle bu tür
            davranışların da küfre götürdüğüne işaret etmiştir. 51
                Örneğin  “Allah  şunu  bilmez”  demek,  Hz.
            Peygamberin sözlerinin anlamsız ve yalan oldu- A   ARAŞTIRALIM
            ğunu iddia etmek, Kur’an’ın sadece geri kalmış   İslam  âlimleri,  kişiyi  küfre  düşürecek
            bir topluma indirildiğini öne sürmek, ibadet ol-  tüm söz ve ifadeler için elfâz-ı küfür (kü-
            duğunu bile bile Kabe’yi tavaf eden Müslüman-  für ibareleri/lafızları) tabirini kullanmış-
            lar için “Bu taşa ne diye tapıyorlar ki!” demek   lardır.
            gibi söz ve davranışlar elfâz-ı küfür kapsamın-
            dadır.  Çünkü  bunların  tamamı  ya  doğrudan   Siz de çevrenizde buna örnek teşkil
            doğruya iman esası olan bir hususu inkâr etme   edecek kullanımlarla ilgili araştırma
            ya da şeair-i diniyye kavramıyla ifade edilen ve   yapınız.
            dinen kutsal olan ilkeler, mekânlar, şahıslar, iba-
            detler gibi hususları hafife alma veya onlarla istihza etme anlamına gelmektedir.



            41. Mâide suresi, 17. ayet.
            42. Mâide suresi, 73. ayet.
            43. Sâd suresi, 4. ayet.
            44. Câsiye suresi, 24. ayet.
            45. Yâsîn suresi, 78. ayet.
            46. Kehf suresi, 36. ayet.
            47. bk. Nisâ suresi, 136, 150-151. ayetler; Mâide suresi, 44. ayet; Ankebut suresi, 47. ayet.
            48. Buhârî, İman, 112.
            49. İbn Mâce, Tahâret, 122.
            50. Müslim, Fezâilü’s-sahâbe, 161.
            51. bk. Mâide suresi, 57. ayet; Tevbe suresi, 65-66. ayetler; En‘âm suresi, 10. ayet; Enbiyâ suresi , 41. ayet.
             38
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19