Page 48 - Tefsir Okumaları 3. Ünite
P. 48

MEAL VE TEFSİRİ YAPILACAK BAZI AYETLER



               Ayette  geçen  “Bir  iş  hakkında  hüküm  verdikleri  zaman”  ifadesi,  müslümanın  hayatını

        ilgilendiren tüm konuları kapsamaktadır. Müslüman için ibadet hayatı ve sosyal hayat diye bir
        ayırım yoktur, hayatın her alanı Allah (c.c.) için yaşanmalıdır. Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurur:
        “De ki: Benim namazım, ibadetlerim, hayatım, ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah (c.c.)
        içindir” 102


               Ayetteki (ٍنــِمْؤُم) ve (ٍةــَنِمْؤُم( kelimeleri Arapça gramerine göre nekra olarak kullanılmış ve
        olumsuz cümlede umûm ifade etmiştir. Yani “hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın” anla-
        mına gelmektedir. Bu ifade, Allah (c.c.) ve Resulünün (s.a.v.) hükümlerine kayıtsız ve duyarsız
        kalabilecek hiç kimsenin olamayacağını, emrin herkesi kapsayacağını kuvvetle vurgulamaktadır.

        “Hakkı yoktur”, “olacak şey değildir” gibi anlamlara gelen (َناَك اَم) kelimesi her hangi bir şeyi sakın-
        dırmak, yasaklamak ve böyle bir işin olmayacağına dair hüküm vermek için kullanılır.

               Ayetin nüzul sebebi olarak şu olay anlatılır: Peygamberimiz (s.a.v.) Mekke toplumundaki

        sınıf farklarını ortadan kaldırmak ve Allah’tan (c.c.) korkma derecesi dışındaki sözde üstünlük
        derecelerini geçersiz kılmak istiyordu. Oysa o günün toplumunda azad edilmiş köleler, efendiler
        zümresinden aşağıda bir sınıf sayılıyordu. Peygamberimizin azadlı kölesi olan Zeyd b. Harise de
        bu sınıfın bir üyesi idi. Peygamberimiz (s.a.v.) bu eski kölesini Haşimoğullarının soylu bir kızı olan
        Cahş kızı Zeynep ile evlendirmeyi düşündü. Bununla sınıf farklılığını geçersiz kılarak toplumda

                                                 103
        tam bir eşitlik sağlamayı amaçlamıştı.  Resulullah (s.a.v.) Zeynep’i Zeyd b. Harise için istedi.
        Ancak Zeynep ve kardeşi Abdullah bu teklifi hoş karşılamadılar. Bunun üzerine Ahzâb suresin-
                                                                                                   104
        deki bu 36.ayet nazil olunca Zeynep ve ailesi teklifi kabul ettiler ve evlilik gerçekleşti.  Bu olay
        Resulullah’ın (s.av.) herhangi bir konudaki talebinin Müslüman erkek ve kadınlar için bağlayıcı
        olduğunu, bu talebe uyulmasını bizzat Allah’ın (c.c.) emrettiğini ortaya koymaktadır. Nitekim Zey-
        nep, ayet indikten sonra hiç tereddütsüz evlilik teklifini kabul etmiştir.


                  BULALIM
                  “Peygamber mü’minlere kendi canlarından daha yakındır.” (Ahzâb suresi, 6.ayet) Bu ayet-
              teki temel vurgu nedir?




               Kim Allah’a (c.c.) ve Resulüne (s.a.v.) karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde

        sapmıştır.

               Ayette Resulullah’ın (s.a.v.) herhangi bir konudaki hükmüne karşı çıkmak ile Allah’ın (c.c.)
        hükmüne karşı çıkmak arasında bir fark gözetilmemekte, iki isyan da apaçık bir sapıklık olarak ni-

        telendirilmektedir. Başka ayetlerde de Resulullah’ın (s.a.v) emrine uymak imani bir mesele olarak
        görülmekte, ona karşı çıkanlar azapla uyarılmaktadır:



        102   En’am suresi, 162. ayet.
        103   Kutup, Fi Zilali’l Kur’an, C 8, s.326.
        104   İbn Kesir Tefsiri, C 12, s.6541; Razi, Tefsiri kebir, C 18, s.263.



                                                           164
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53