Page 53 - Tefsir Okumaları 3. Ünite
P. 53

3. ÜNİTE



           Peygamber’in (s.a.v.) haram ve helal kılabilme yetkisine sahip olduğunu ifade etmektedir. “Pey-

                                                                                                     113
           gamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin.”  ayeti de
           Hz. Peygamber’in (s.a.v) tüm istek ve yasaklamalarının Müslümanlar için bağlayıcı olduğuna bir
           delildir.

                  Bu ayet, Kur’an’da geçen “Ey iman edenler! Allah’ın (c.c.) size helâl kıldığı iyi ve temiz

           nimetleri (kendinize) haram etmeyin ve (Allah’ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah
           (c.c.), haddi aşanları sevmez.”  “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanla-
                                             114
           rından yiyin...”   “...De ki: “Size iyi ve temiz şeyler helâl kılındı...”  ayetleri ile beraber insan
                           115
                                                                                    116
           nefsinin hoş gördüğü ve lezzet duyduğu her şeyin, aksini ifade eden bir delil bulunmadıkça helâl
           olduğuna delâlet eder. Yine insan fıtratının hoşlanmadığı, tiksindirici her şeyin, aksini ifâde eden
           bir delil olmadıkça haram olduğuna işaret etmektedir.  117

                  Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır.

                   (رــصإ) kelimesi sahibine ağır gelen ve ağırlığından dolayı hareket etmesine mani olan ağır-

           lık, yük demektir. (لاــغا) kelimesi zincirler anlamına gelir. Bu iki kelime çok ağır işler, uygulanması
           zor kurallar için kullanılmıştır. İsrailoğullarının işledikleri günahlar karşılığında Allah  (c.c.) tara-
           fından kendilerine konulan yasaklamalar oldukça ağır idi. Mesela bir elbiseye idrar bulaşmış ise

           o yeri kesmek gerekiyordu. Hata yapan organın kesilmesi, yenilecek etteki damarların bulunup
           çıkarılması şarttı. Cumartesi günü çalışılamazdı. Tövbe ve pişmanlığın kabul edilmesi için ken-
           dilerini öldürmeleri gerekiyordu. Hz. Peygamber (s.a.v) tebliğ ettiği yeni dinle kendisine inanan
           İsrailoğullarını, tüm bu sorumluluklardan, meşakkatli işlerden ve esaret zincirlerinden kurtarmıştır.


                  Ayetin son bölümünde Allah’ın (c.c.) rahmetine kavuşmayı hak eden ehl-i kitabın  sahip
           oldukları  dört  özellik  daha  sayılmaktadır.

                     YORUMLAYALIM

                    “Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme.” (Bakara suresi,
                 286. ayet) Bu ayeti, İslam dininin insanlara yüklediği sorumluluklar açısından değerlendiriniz.


                  Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve onunla birlikte indi-
           rilen  nura  (Kur’an’a)  uyanlar  var  ya,  işte  onlar  kurtuluşa  erenlerdir.


                  Onlar Hz. Muhammed’in (s.a.v.) son pey-
                                                                      TARTIŞALIM
           gamber  olarak  gönderildiğine  iman  ederler.  O
                                                                      Kur’an-ı Kerim’in isimlerinden birisinin
           peygambere değer verip saygı gösterirler. Onu           “Nûr” olmasının hikmetini arkadaşlarınız-
           kendi nefislerine tercih ederler. Onun her konu-        la tartışınız

           da yardımcısı olurlar, çağrısına icabet ederler,

           113   Haşr suresi, 7. ayet.
           114   Mâide suresi, 87. ayet.
           115   Bakara suresi,168. ayet.
           116   Mâide suresi, 4. ayet.
           117   Râzi, Tefsir-i Kebir, C 11, s.99; Kur’an Yolu, Türkçe Meal ve Tefsiri, C 2, s.474.


                                                           169
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58