Page 45 - Tefsir Okumaları 3. Ünite
P. 45

3. ÜNİTE



                                                                                                  95
           ateşten çıkamazlardı. (Çünkü âmire) itaat, meşru olan emirlerde olur.” buyurdu.  Bu ve buna
           benzer hadis-i şerifler  açıkça ifade etmektedir ki:“Allah’a isyan hususunda kula itaat yoktur.”
                                  96
                  Ulü’l-emre itaatte bir başka konu da ayette geçen “sizden” ifadesidir. Bu kelime “Müminler-
           den” anlamına gelmektedir. Ulü’l-emrin, kendisine itaat edilmesi için müminlerden olması gerek-
           mektedir. Mümin olmayanlara itaat etmek vacip değildir. Vacip olmaması mutlaka isyan etmenin

           gerekli olduğu anlamına gelmez. Sadece dini sorumluluk açısından bir itaat zorunluluğun olmadı-
           ğını  gösterir. 97



                    BİLGİ KUTUSU
                    Ali b. Ebi Talib’den (r.a) şöyle dediği rivayet edilmiştir: İmamın görevi adaletle hükmedip,
                emaneti eksiksiz olarak yerine getirmesidir. O bunu yapacak olursa, müslümanlara da, ona
                itaat etmek düşer. Çünkü Yüce Allah önce bizlere, emaneti yerine getirip adaletle hükmetmeyi
                emretti, sonra da yöneticiye itaati emretti.

                                                           (Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, C.5 s. 296.)




                  Ulü’l-emre  itaatin  gerekli  olması,  onların  Müslüman  olması,  Allah’a  (c.c.)  ve  Resulü’ne
           (s.a.v.) itaat etmesi şartlarına bağlanmıştır. Bu şartları yerine getiren ulü’l-emre itaat etmek her

           Müslüman  için  dini  bir  zorunluluktur. 98


                   TARTIŞALIM

                    “Kendilerine güvenlik (barış) veya korku (savaş) ile ilgili bir haber geldiğinde onu yayar-
                 lar. Hâlbuki onu peygambere ve içlerinden ulü’l emre götürselerdi, elbette bunlardan, onu
                 değerlendirip sonuç (hüküm) çıkarabilecek nitelikte olanları onu anlayıp bilirlerdi. Allah’ın
                 (c.c.) size lütfu ve merhameti olmasaydı, pek azınız hariç, muhakkak şeytana uyardınız.”
                                                                                    (Nisâ suresi, 4.83. ayet )

                    Bu ayette geçen ulü’l emr ifadesi hangi manada kullanılmıştır? Arkadaşlarınızla tartışınız.



                  Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe
           gerçekten  inanıyorsanız,  onu  Allah’a  (c.c.)  ve  Resulüne  (s.a.v.)  götürün.


                  Bu ayette anlaşmazlığa düşülen konu her ne olursa olsun, hayatın hangi alanıyla ilgili olur-
           sa olsun, onların çözümünde Müslümanların nasıl hareket etmesi gerektiği açıklanmaktadır. Tüm
           Müslümanların, meselelerin çözümündeki yol haritası Allah’ın (c.c.) kitabı ve Resulünün (s.a.v.)

           sünneti olmalıdır. Bu Allah’ın (c.c.) bir emridir ve hiçbir ayırım yapmadan tüm sosyal, siyasi, hu-
           kuki, ahlaki meselelerde uygulanmalıdır. Çözümü Kur’an ve sünnette açıkça yer almayan mese-


           95   Buhari, Meğazi, 61, Ahkam, 4.
           96   Müslim, İmare,8; Ebu Davud, Cihad, 87.
           97   Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, C 3, s.14.
           98   Mevdudi, Tefhimu’l Kur’an, C 1, s. 330.


                                                           161
   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50