Page 21 - Tefsir Okumaları 2. Ünite
P. 21
2. ÜNİTE
“Onlar beni çıkaracaklar mı ki?” diye sordu. O da:
“Evet, zira senin gibi bir şey getirmiş yani vahiy tebliğ etmiş bir kimse yoktur ki düşmanlığa
uğramasın. Şayet senin davet günlerine yetişirsem sana var gücümle yardım ederim.” cevabını
verdi. Ondan sonra çok geçmedi, Varaka vefat etti.
(Buhârî, Bed’ül-vahy 3; Müslim, İman 252)
Rahmân, Rahîm Allah’ın ismiyle…
1. Yaratan Rabbinin adıyla oku!
NOT EDELİM
Cenâb-ı Hakk’ın “Oku!” emrinin kapsamı son derece geniştir:
“Oku! Allah adıyla oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku! İnsanı bir damlacık sudan, rahme
tutunan yapışkan bir maddeden yaratan, fakat ona her şeyi okumak, aydınlatmak, anlamak ve
anladığını yaşayıp yaşatmak imkânını veren yüce Rabbin adıyla oku! İnsana okumak nimetini
ihsân ile en büyük lutfu gösteren Allah’ın adıyla oku! Allah’ın adıyla okunabilecek her şeyi oku!
Allah’ın kitâbını oku! Allah’ın ayetlerini oku! Kainat kitâbını oku! Doğru yolu bulmak ve sapık-
lıktan uzaklaşmak için oku! İmanını kemâle erdirmek için oku! Öğrenmek için oku! Rabbine
yaklaşmak için oku! Sebeplere bakarak o sebepleri yaratanı oku! Esere bakarak ilahi müessiri
oku! Sanata bakarak gerçek sanatkârı oku! Kudret kaleminin bu âleme çizdiği her satırı oku!
İnsana bilmediğini öğreten Allah’ın adıyla oku!”
ÖĞRENELİM
“Yaratan Rabbinin ismiyle oku!” buyrulmasındaki hikmetler:
Birinci hikmet “ünsiyet”tir. Çünkü isim müsemmâyı çeker. İnsan sevdiğini anar, sevmedi-
ğini ise kahren anar. İsimle ünsiyet, kişiyi müsemmâ ile ünsiyete götürür. Allah’ın (c.c.) ismini
zikir zamanla insanı Allah’a (c.c.) yaklaştırır. Çünkü dille zikir insanı yavaş yavaş kalple zikre
alıştırır. Bu hâl, neticede insanı lâyıkına muhabbet, müstehakkına nefrete götürür.
İkincisi bu ayet, okumaya Allah (c.c.) adıyla başlamayı emir buyurmakla Kur’an-ı Kerim
okumaya
مــيِحرلا نــَمْحرلا هــللا ِ مــ ْ سِب (Bismillahirrahmanirrahim) diyerek başlamanın önemine işaret etmiş
َّ
ٰ َّ
olmaktadır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.), besmelenin, yapılması günah olmayan her bir işin
başında okunmasının bereket getireceğini beyan etmiş ve: “Besmele ile başlanmayan her iş
bereketsiz olmaya mahkumdur” buyurmuştur.
(Ali el-Mütteki, Kenzu’l-Ummâl, C. 1, s. 555, no: 2491)
Dolayısıyla ayetteki “oku” emri, sadece zahir anlamda bir okuma emri değildir. Esasen
kalbin, manevî terbiye, tezkiye ve tasfiye neticesinde kitap ve hikmetin mana ve işaretlerini alıcı
hâle gelmesidir. Bununla, tecellilerin yansıma mahalli olan kalple her şeyi okuyabilmek kaste-
71